Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Hukukunda Tele (Uzaktan) Çalışmada “Teknostres” Kavramının Meslek Hastalığı Açısından Değerlendirilmesi

Evaluating of the Concept of “Technostress” in Tele (Remote) Working in Labor Law in Terms of Occupational Disease

Nazlı SAĞLAM

Küreselleşme ve bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan ilerlemeler çalışma hayatını önemli ölçüde etkilemiştir. Çalışma hayatında yaşanan dönüşüm, çalışanların karşı karşıya kaldıkları risklerde de değişime neden olmuştur. Yaşanan bu değişimler, çalışanların “fiziksel” sağlığını koruma anlayışının ötesinde, işçilerin “zihinsel” sağlığının korunmasını da gerekli kılmaktadır. Tele (uzaktan) çalışma her ne kadar yeni bir çalışma türü olmasa da, Covid-19 pandemisi ile birlikte “yeni normal” çalışma türüne dönüşmüştür. Tele (uzaktan) çalışmanın olumlu yanları olduğu kadar, çalışanlar üzerinde iş yükü ve stres düzeyleri açısından istenmeyen sonuçların doğması gibi olumsuz yanları da bulunmaktadır. Son yıllarda tele-çalışanlar ile ilgili yapılan araştırmalarda, tele-çalışanların “teknostres” olarak adlandırılan ve hem zihinsel hem de fiziksel rahatsızlıklara yol açan bir hastalıkla karşılaştıkları tespit edilmiştir. Ciddi bir hastalık olarak ele alınan teknostresin bir meslek hastalığı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin incelenmesi önem arz etmektedir.

Uzaktan Çalışma, Tele Çalışma, Psikososyal Risk, Teknostres, Meslek Hastalığı.

Globalization and improvement in information and communication technologies have had a significant impact on working life. The transformation in working life has also caused a change in the risks faced by workers. These changes, beyond the understanding of protecting the “physical” health of the workers, also necessitate the protection of the “mental” health of the workers. Although tele (remote) work is not a new type of work, it has turned into a “new normal” work type with the Covid-19 pandemic. Tele (remote) working has positive aspects as well as negative aspects such as undesirable results in terms of workload and stress levels on workers. In recent years, research on teleworkers has revealed that teleworkers face a disease called “technostress” that causes both mental and physical disorder. It is important to examine whether technostress, which is considered as a serious disease, can be evaluated as an occupational disease.

Remote Work, Tele Work, Psychosocial Risk, Technostress, Occupational Disease.

GİRİŞ

Küreselleşme ve bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler, yeni iş organizasyonu türleri, çalışma ilişkileri ve istihdam kalıpları getirerek çalışma dünyasında bir dönüşüme neden olmuştur. Bu dönüşüm, çalışma sürelerinde daha fazla esneklik ve kısmi zamanlı veya geçici iş ilişkisinin daha fazla kullanılması ve sözleşmeli serbest çalışma sözleşmeleri ile istihdam modellerinde değişikliği de beraberinde getirmiştir. Günümüzde Dünya’nın her yerindeki işçiler modern çalışma hayatının taleplerini karşılayabilmek için çok büyük bir baskı altındadır. Teknolojik gelişmeler, internetin çalışma hayatında yaygın olarak kullanılmaya başlanması ve iletişimin dijitalleşmesi iş süreçlerinde pek çok değişiklik ve yeniliğe yol açmıştır. Anında iletişime geçebilme imkanı ve iş rekabeti tarafından empoze edilen iş temposu nedeni ile çalışanın kişisel yaşamı ile iş hayatı arasındaki sınırları belirlemeyi giderek zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda, artan rekabet, performansa ilişkin yükselen beklentiler, daha uzun çalışma saatleri ile kişisel yaşam ve iş hayatı arasındaki sınırın müphemleşmesi gibi riskler her zamankinden daha fazla stresli bir çalışma ortamını doğurmaktadır.1 Tüm bu gelişmeler ve değişmeler, Sanayi devriminden bu yana kabul edilen işçilerin “fiziksel” sağlığını koruma anlayışının ötesinde, işçilerin “zihinsel” sağlığının korunmasını da içeren bir anlayışı gerekli kılmıştır.2

Çalışma konumuz itibariyle ise, tele (uzaktan) çalışma Covid-19 pandemisine yönelik tedbirler ile “yeni normal” çalışma ilişkisine dönüşmüştür ve çalışma ilişkilerindeki “yeni normal” olarak tele (uzaktan) çalışmanın, pandemi dönemi sonrasında da devam etmesi öngörülmektedir. Tele (uzaktan) çalışmanın olumlu yanları olduğu kadar, çalışanlar üzerinde iş yükü ve stres düzeyleri açısından istenmeyen sonuçların doğmasına da neden olduğu bilinmektedir. Uzun süredir yüz yüze çalışma uygulamaları ile uğraşan tele-çalışanlar, çalışma ortamlarının doğasındaki hızlı ve köklü değişimlerle baş etmek zorunda kaldıkları ve teknolojik değişimlere ayak uydurmaları gerektiği için artan bir iş stresi altındadırlar. Söz konusu çalışma şeklinde, kimi zaman iş ve özel yaşam arasındaki sınır müphemleşebilmekte ve çalışanların zaman ve mekandan bağımsız her an “çevrim içi” olmasına imkan (!) tanınmaktadır. Bu durum ise stresin özel bir türü olan “teknostres”e yol açmaktadır.3

Biz de çalışmamızda öncelikle genel olarak tele (uzaktan) çalışma kavramına değinmekteyiz. Çalışmamızın ana konusu tele çalışmada görülen teknostres olduğu için tele çalışma ve bu bağlamda bir üst kavram olarak uzaktan çalışma kavramları incelenirken çalışma konumuzun sınırlarını aşmamak adına bu çalışma türleri genel hatlarıyla ele alınmaya çalışılmaktadır. Söz konusu kavramların incelenmesinin ardından, teknostres kavramı, teknostrese neden olan etkenler ve teknostresin çalışanlar üzerindeki etkilerine değinilmektedir. Teknostresin meslek hastalığı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılabilmesi için genel hatları ile meslek hastalığı kavramı hakkında bilgi verilerek teknostresin meslek hastalığı boyutu ele alınmaktadır.