Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Hukukunda Haksızlık, Hareketin ve 
neticenin Haksızlığı 
(alman Ceza Hukuku Üzerine Bir İnceleme)

UNJUSTNESS IN CRIMINAL LAW, UNJUSTNESS OF ACT AND RESULT: (A Treatise on German Criminal Law)

Elvan KEÇELİOĞLU

Özet: Haksızlık, Alman Ceza Hukukunun en önemli kavramlarından birisidir. Haksızlık, hukuka aykırılıktan kapsam ve içerik yönünden farklıdır. Haksızlık kavramı ceza hukukuyla korunan hukuki değeri ihlal eden hukuka aykırı tipik fiil anlamına gelmektedir. Haksızlığın esasını hareketin haksızlığı mı yoksa neticenin haksızlığı mı oluşturmaktadır? Bu sorunun cevabı cezai sorumluluğun sınırları konusunda önemli değişiklikler meydana getirebilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Haksızlık, Hukuka Aykırılık, Hareketin Haksızlığı, Neticenin Haksızlığı.

Abstract: Unjustness is one of the most important concepts in the German criminal law. Unjustness is different, in respect to its content and scope, from unlawfulness. The concept of unjustness means the typical unlawful act which violates the legal value protected by the criminal law. But does the unjustness of act or unjustness of result form the essence of unjustness? Answer to this question may bring about important changes with respect to the limits of criminal responsibility.

Keywords: Unjustness, Unlawfulness, Unjustness of Act, Unjustness of Result.

GİRİŞ

Alman Ceza Hukukunda haksızlık (Unrecht), suç genel teorisinin en önemli kavramlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Doktrin açısından bakıldığında haksızlık, fiil, kusur ve hukuka aykırılık gibi temel bir kavram ve bunlardan ayrık bir soyutlama olarak gözükmektedir. Bugün için haksızlık kavramının anlam ve içeriği Alman Ceza Hukukunun temel taşlarından birisini oluşturmaktadır. Çünkü cezai sorumluluğun üzerine inşa edildiği temel değerin veya himaye edilmeyen değersizliğin tasarımı çalışmalarının ifadesidir. Felsefi ve sistematik anlamıyla haksızlık kavramı üzerine yapılan çalışmalar derinleşerek haksızlık kavramının bağlı bulunduğu hareket ve netice kavramıyla alakalı iki görünüm şekline ulaşılmıştır. Bunlar “hareketin haksızlığı (Handlungsunrecht-unwert)” ve “neticenin haksızlığıdır (Erfolgsunrecht-unwert)”1. Alman Ceza Hukukunda suçun yapısal anlayışının felsefi çözümlemesi büyük oranda bu iki kavramın yapısının anlaşılmasına bağlıdır. Cezalandırılabilir insan davranışının çeşitli görünüm şekillerinden olan kasıtlı, taksirli suç ve bir suçun teşebbüsünün ve tamamlanmasının tarifi, bu kavramların kavranılmasıyla mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada bahsi geçen ve Türk Ceza Hukukunda çok az çalışılmış olan Haksızlık kavramı ve bunun görünüm şekillerinin, Alman Ceza Hukuku bakımından anlamları, içerikleri ve cezai sorumluluğa yaptıkları etki üzerinde durulacaktır. Tartışmaların tarihsel süreç içerisindeki evrimi başlı başına ve daha geniş bir çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Çünkü bu sürecin üzerinde yapılacak araştırmalarda Alman Ceza Hukukunun, Türk Hukuku açısından daha çok bilinmeyeniyle karşılaşılmaktadır. Bu sebepten dolayı kavramın tarihsel evrimine yeri geldikçe kısaca değinilecek ve konunun pozitif hukuk bakımından önemli noktalarının altı çizilmeye çalışılacaktır. Bu çalışmada Türk Ceza Hukuku bakımından sonuç çıkarılmayacaktır.

I. HAKSIZLIK KAVRAMININ HUKUKA AYKIRILIK KAVRAMIYLA İLİŞKİSİ

Suçun temelini insan davranışları oluşturmaktadır. Bu bağlamda ceza hukukunun temel araştırma konusu gerçekleşen bir insan davranışının suç olup olmadığının tesbitidir. Bir fiilin suç olarak belirlendiği durumda kanun koyucu aslında bir davranış normu ortaya koymaktadır. Bu davranış normlarının konulmasındaki temel amaç insanların buna uygun davranmasını sağlamaktır. Bir davranış normuna aykırı davranma durumunu suçun temelini oluşturan haksızlıkları ortaya çıkarmaktadır.2 Kısaca söylemek gerekirse suçun ya da kusur dışarıda bırakılarak daha daraltıcı bir tabirle haksızlığın esasını bu davranış normlarına uymama oluşturmaktadır.

Haksızlık kavramının ortaya çıkarılabilmesi için yapılması gereken ilk şey kavramın, hukuka aykırılıkla ilişkisisin ortaya konulmasıdır. Bunun sebebi “haksızlık” kavramının çoğunlukla “hukuka aykırılık” kavramı yerine kullanılıyor olmasıdır. Haksızlık kavramının hukuka aykırılık kavramı yerine ya da hukuka aykırılık kavramının haksızlık yerine kullanılması yanlıştır.3 Ancak tarihsel süreç içerisinde haksızlık kavramının hukuka aykırılık kavramıyla beraber aynı manada kullanıldığı dönemler olmuştur.4 Bugün için bile hukuka aykırılığı ortadan kaldıran sebeplerle (rechtfertigungsgründe) haksızlığı ortadan kaldıran sebepler (unrechtausschliessungsgründe) birbiri yerine kullanılmaktadır ve eş anlamlı sözcüklerdir. Ancak hukuka aykırılık ile haksızlık kavramları birbirinden farklıdır.5 Alman Ceza Hukuku doktrininde yapılan çalışmalar bu iki kavramın sınırlarını ve içeriğini birbirinden ayrıştıracak kadar gelişmiştir.