Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5271 Sayılı CMK Kapsamında Adli Kontrol ve Şartları

JUDICIAL CONTROL AND IT’S CONDITIONS UNDER TURKISH CRIMINAL PROCEDURE CODE NO. 5237

Volkan YILDIZ

Özet: 01.06.2005 tarihinde 5271 sayılı CMK’nın yürürlüğe girmesiyle, 1412 sayılı CMUK yürürlükten kalkmış ve ceza muhakemesi hukukumuzda yeni bir dönem başlamıştır. CMK ile ceza yargılamamıza birçok yeni kurum gelmiştir. Bu kurumlardan biri de adlî kontroldür. Adlî kontrol ile şüpheli veya sanığa, tutuklamaya oranla, özgürlüğünü daha az kısıtlayan yükümlülükler yüklenmektedir. Bu şekilde adlî mercilerce gözetim ve denetim altında tutulan şüpheli veya sanığın yargılama sürecine katılımı sağlanmaktadır. Adlî kontrol CMK’da, birinci kitabın “Koruma Tedbirleri” başlıklı dördüncü kısmının üçüncü bölümünde, “Adlî Kontrol” başlığı altında, m. 109 ila 115 arasında düzenlenmiştir. Henüz yeni bir kurum olması nedeniyle adlî kontrol hakkında çok az sayıda yazılı kaynak olması bizi böyle bir çalışma yapmaya itmiştir. Bu çalışmada adlî kontrolün şartları incelenerek kanun ve uygulamadaki eksik ve yanlış yönlere ışık tutulması amaçlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Adlî Kontrol, Koruma Tedbiri, Tutuklamaya Alternatif, Ölçülülük İlkesi, Yükümlülük.

Abstract: A new era in criminal procedure law has begun and the old code no. 1412 fell into desuetude with the entry into force of new Criminal Procedure Code no. 5271. So many new institutions have been established with this new code. One of them is judicial control. Judicial control requires new obligations fort he suspect or accused which constitute a less severde intervention to freedom. This institution enables the suspect or the victim who is under the control of the judicial authorities to attend the trial process. Judicial control is regulated in the third section of the fourth part (titled “protection measures”) of first book of the Turkish Criminal Procedure Code between Art. 109-115. The reason that led us to write this article is that there are very few written sources on this subject. This article examines the conditions of judicial control and aims to, aimed to highlight the application is incomplete and wrong directions in application and the regulation.

Keywords: Judicial Control, Protection Measures, Alternative to Arrest, Proportionality, Obligation

GİRİŞ

Ceza muhakemesi hukukunun amacı maddî gerçeğe ulaşmaktır. Maddî gerçeğe ulaşmak için yapılan yargılama sırasında yargılamanın sağlıklı yapılabilmesini ve yargılama neticesinde verilecek kararların infazını sağlamak amacıyla yakalama, gözaltına alma, elkoyma, arama ve tutuklama gibi koruma tedbirleri ile kişi özgürlüklerine müdahale edilebilmektedir. Bu tedbirlerin içinde en ağırı tutuklamadır. Tutuklama ile suç işlediği kesin hükümle sabit olmayan bir kişinin özgürlüğü elinden alınmaktadır.

İnsan hakları alanında meydana gelen olumlu gelişmeler ceza muhakemesi hukukunu da etkilemiştir. Ceza yargılaması sırasında, kişi temel hak ve özgürlüklerine müdahale eden tedbirlere en son çare olarak başvurulması, ölçülülük ilkesinin her zaman gözetilerek en az özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlerin uygulanması, maddî gerçeğe ulaşma hedefinin insan hak ve özgürlüklerini vurgulayan âdil yargılanma hakkına uygun biçimde gerçekleştirilmesi gibi ilkeler benimsenmiştir. Bu ilkeler ışığında hazırlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren CMK1 ile hukukumuza getirilen yeni kurumlardan biri de adlî kontroldür. Kanun koyucu tarafından, tutuklamanın ağır sonuçlarını bertaraf etmek, yargılamanın tamamlanabilmesi için insan haklarına yapılan orantısız müdahalelerin önüne geçmek maksadıyla tutuklamaya alternatif bağımsız bir tedbir olarak düzenlenmiştir.

Adlî kontrol koruma tedbi­rinin amacı, şüpheli veya sanığın kaçmasını veya delilleri karartmasını ön­lemek suretiyle muhakemenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlamak veya muhakeme sonunda verilecek olan hükmün infazını mümkün kılmaktır.2 Adlî kontrol ile kişi hürriyetine doğrudan müdahale olan tutuklama uygulamasının istisnaî hâle gelmesi ve bu şekilde tutuklamanın ağır sonuçlarının ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Örneğin, şüpheli veya sanığın sadece yurt dışına kaçmasından korkuluyorsa, onun tutuklanması yerine hakkında yurt dışına çıkma yasağı konularak aynı sonuca ulaşılabilir. İşte adlî kontrol kurumuyla ortaya konulan hedef, kişi özgürlüğünün en az sınırlanması ile tutuklanmanın sonuçlarına ulaşmaktır.