Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İslamiyet Öncesi Türklerde Hukuk

Pre-Islam Law in Turks

Ali ALTUNBAŞ

İslam öncesi Türk devletlerinde ceza hukuku özel intikam alanından çıkmış ve kamu intikamı, kamu hukuku alanına girmiştir. Yani cezayı belirtip uygulayacak olan suçtan zarar gören kimse değil devlettir. Suçlara karşı verilen cezalar katı, sert töre kurallarına tabidir. Devlet göçebe olduğu için sürekli hapishaneler kurulması istenmemiştir. Ancak bazen cezanın, suçluya değil de suçlunun yakınlarına uygulandığı görülmektedir. Bu da cezanın her alanda kişiselleşmemiş olduğunu bize gösterir. Türklerin Uygurlarla birlikte yerleşik hayata geçmesiyle Türk hukuku da önemli gelişmeler kaydetmiştir. Özel hukuk alanında mal edinme, satış sözleşmesi, kiralama, parayı faize verme, ortaklık kurmak, evlat edinme, vasiyetname düzenleme gibi birçok hukuki müessese bu devirde görülmektedir. Türk devletleri hükümdarları adalete büyük önem vermişlerdir. Kutadgu Bilig gibi eserlerde adaletin devletten önce geldiğini görmekteyiz. Adaleti gerçekleştirmek için adliye müesseseleri geliştirilmiş ve buralara yargan denilen yargıçlar görevlendirilmiştir. Kaynakları incelediğimizde uygulanan hukuki işlemlerde adaletin gerçekleşmesine son derece önem verilerek kişi hakları sonuna kadar korunmaya çalışılmıştır.

İslam Öncesi, Türk, Devlet, Hukuk, Adalet.

In pre-Islamic Turkish states, criminal law got out of the realm of private revenge, and public revenge entered the domain of public law. In other words, it is the state, not the person who is harmed by the crime, that will specify and apply the penalty. Penalties for crimes are subject to strict customary rules. Since the state is nomadic, permanent prisons were not required to be established. However, it is sometimes seen that the punishment is applied to the relatives of the criminal, not the criminal. This shows us that the punishment is not personalized in all areas. With the settlement of the Turks with the Uyghurs, Turkish law has also made significant progress. In the field of private law, many legal institutions such as acquiring property, sales contract, leasing, giving money to interest, establishing partnership, adoption, and will are seen in this period. The rulers of the Turkish states attached great importance to justice. In works such as Kutadgu Bilig, we see that justice comes before the state. In order to implement the justice, judicial institutions were developed and judges, called judges, were assigned to these. When we examine the sources, we attach great importance to the realization of justice in the legal procedures applied, and the rights of the person are tried to be protected to the fullest.

Pre-Islamic, Turkish, State, Law, Justice.

GİRİŞ

Hukuk en genel anlamda insanların birbiriyle, insanların toplumla ve toplumların birbiriyle olan ilişkilerini ele alan kurallar bütünüdür. Tarih ilmi ise insanların hak ve hukukunu korumada, milletlerin geçmiş yaşayışlarını öğrenip geleceğine yol vermesinde, önemli bir rol oynayan bir ilimdir.

Bu nedenle tarih ve hukuk birbiriyle ilişkili birer bilim dallarıdır. Tarihi dolayısıyla tarih içerisinde yer alan hukuku öğrendikçe insanlar, yaşadığı çağın hukukunu düzenlemede daha az zorlanacaklardır. Ayrıca insanlar kendi tarihini araştırma gayesi duyarlarken hukukun tarihini de araştırmaları gerekir. Dünya tarihine her zaman damgasını vurmuş bir milletin mensubu olarak tarihimizi bilmek ve ondan ders çıkartarak geleceğimize yön vermek zorundayız.

Türk hukukunun tarihi gelişimini, İslamiyet’ten önceki dönem, İslamiyet’ten sonraki dönem ve Cumhuriyet dönemi olarak ayırabiliriz.

Bu çalışmada İslamiyet’ten önceki Türk Hukukunu ele alacağız. İslamiyet’ten önceki Türk hukuku hakkında kaynakların yetersiz düzeyde olması bu hukukun yeterli düzeyde bilinmesini engellemektedir. Ancak mevcut kaynaklar irdelendiğinde İslamiyet’ten önceki Türklerde sistemli bir hukukun olduğunu ve katı bir şekilde uygulandığını göstermektedir. Çünkü bu devirde devletin temelinin adalette olduğunun, adaletin ise kanunlarca (töre) sağlanması gerektiği inancı hâkimdir.

İslam öncesi Türk Hukukunu incelerken özellikle, kaynakların daha geniş yer verdiği tarihleri bilinen, İslamiyet’ten önce Orta Asya’da kurulmuş büyük Türk devletleri olan Hun, Göktürk ve Uygur Devletleri ve bu devletlerin uyguladıkları hukuk sistemleri üzerinde durulacaktır.

Bu incelemedeki amaç, İslamiyet’ten önce Türk Hukuku ve Türklerin cezai ve hukuki uygulamaları hakkında örneklerle bilgi sahibi olmak, böylece günümüz hukuku ile kıyas yaparak Türk kültürünün bir parçası olan Hukukun Türklerdeki tarihine bir bakış yapmaktır.

I. İSLAMİYET’TEN ÖNCE TÜRK HUKUKUNUN KAYNAKLARI VE TÜRKLERİN ANAYURDU

İslamiyet’ten önceki Türk Hukukunu incelemek için yararlanmak gereken kaynakları başlıca şu gruplarda toplayabiliriz:

1) Çin Kaynakları,

2) Epigrafik ve Arkeolojik kaynaklar,

3) Etnografik kaynaklar,

4) Dil ve dil üzerine yapılan incelemeler.1