Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdari Yargılama Hukukunda Davadan Feragat

Renunciation in Administrative Procedure Law

Sevgi BEKTUR

İdari yargılama hukukunda davadan feragat, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na yapılan yollama ile düzenlenmiştir. Öte yandan, Hukuk Muhakameleri Kanunu’na yapılan atıfların idari yargının bünyesine uygunluğu ölçüsünde uygulanması ilkesi uyarınca davadan feragat, idari yargı kararları ile anlam bulmuştur. Çalışmamızda, idari yargının davadan feragat taleplerini incelerken kullandığı ölçütler açığa çıkarılmaya çalışılmış; söz konusu mahkeme kararları idari yargılama hukukunun doğası ve idari dava türlerinin nitelikleri ışığında değerlendirilmiştir. Bu bağlamda davadan feragat, Anayasa’nın 36. maddesiyle ilişkilendirilmiş olup davacının bireysel hakkı olarak terazinin bir ucuna konulurken; diğer ucunda ise idari yargılama hukuku ile idarenin yargısal denetiminin sağlanması ve böylece hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesi bakımından kamusal yarar yer almıştır. Böylece medeni usul hukukunda öngörülen davadan feragatin, idari yargılama hukukundaki davadan feragatten ayrılmasında kamu hukukunun işlevi açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Söz konusu terazinin ağırlık noktası; feragatin şartları ve feragatin hukuki sonuçları başlığı altında iki ana bölümde değerlendirmeye tabii tutulmuştur.

Davadan Feragat, Hukuk Muhakameleri Kanunu, İdari Yargılama Usulü, Bireysel Yarar, Hukuk Devleti İlkesi.

The renunciation in administrative procedure law is regulated by the referance to the Code of Civil Procedure in the Article 31 of the Administrative Proceudre Law. On the other hand, with regards to the principle of applying the references to the Code of Civil Procedure to the extent that it conforms to the structure of the administrative judiciary, the renunciation in administrative procedure law has found meaning in the administrative jurisdiction law with the decisions of the Council of State. In our study, the criteria used by the Council of State in applying the institution of renunciation of litigation in administrative law have been tried to be revealed, and court decisions on this issue have been evaluated in the light of the nature of administrative law and the characteristics of administrative case types. In this context, the renunciation of the lawsuit has been associated with Article 36 of the Constitution and has been placed at one side of the scales as the individual right of the plaintiff. At the other side of the scales, there is the public interest in terms of providing the judicial review of the administration with the administrative jurisdiction law and thus enabling the realization of the rule of law principle. Thus, the function of public law has been revealed in terms of separating the renunciation of litigation envisaged in civil procedure law from renunciation of litigation in administrative law. The center of gravity of the scale in question; It has been evaluated in two main sections under the title of renunciation conditions and legal consequences of renunciation.

Renunciation of Litigation, Code of Civil Procedure, Administrative Trial Procedure, Individual Interest, Principle of Rule of Law.

Giriş

Feragat, davacı tarafın tek taraflı işlemi ile davayı sona erdiren bir usul kurumudur.1 Bu kurum yer aldığı yasal düzenlemelerde “feragat” olarak adlandırılmakla birlikte çalışmamızın başlığında “davadan feragat” kavramının kullanılmasının sebebi çalışmamızın konusu olan davadan feragati kanun yolundan feragatten ayırmaktır. Kanun yolundan feragat ile davadan feragat farklı kurumlardır. “Kanun yolundan feragat”, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 349. maddesinde ayrıca düzenlenmekte olup tarafların kanun yoluna başvurma hakkı olduğu süre boyunca hem davacı hem de davalının bundan vazgeçebileceğini ifade etmektedir. Böylece kanun yolundan feragat ile birlikte ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşmektedir. Öte yandan çalışmamızın konusu olan davadan feragat, davacının açılmış davayı bütünüyle sona erdirmesine işaret eder. Bu yönüyle de idarenin hukukla kavranmasını amaçlayan idari yargılama hukuku bakımından önem arz etmektedir.

Feragat kurumu “kimse açtığı davayı sürdürmek zorunda değildir” ilkesine dayanır.2 Bu ilke dayanağını Anayasa’nın 36. maddesinden almaktadır. Hak arama hürriyeti başlığını taşıyan Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrasına göre, “herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” Özü itibariyle adil yargılanma hakkı, adil bir karar verilebilmesi için gerekli koşulların sağlanmasıdır.3 Bu bakımdan davacının yargılamaya etkin bir şekilde katılması gerekmektedir. Davasını takip etmek istemeyen, diğer bir deyişle davadan feragat etmek isteyen davacının buna mecbur bırakılması davacının adil yargılanma hakkını zedeleyecektir.4 Ancak hak arama özgürlüğü, özel hukuk yargılamasında ve idari yargılamada farklı içerik kazanmaktadır.5 İdarenin yargısal denetimi idare için anayasal bir yükümlülük olarak düzenlenmektedir. Anayasa’nın 2. maddesi uyarınca devletin temel bir niteliği olan hukuk devleti, sadece yönetilenlerce uyulacak kurallar koymayıp koyduğu hukuk kurallarıyla kendini de bağlı gören devlettir. Anayasa’nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla idarenin yargısal denetimi, hukuk devleti ilkesinin unsurlarından birini oluşturmaktadır.6

Bireyler, Anayasa’nın 36. maddesinin bir gereği olarak; kanunda öngörülen şekilde açtıkları davadan feragat edebilirler. Feragatin yasal dayanağı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmektedir. Buna göre, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde, ilgili hükümde sayılan hususlar bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.7 İdari yargılama hukukunda feragat konusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda herhangi bir kural yer almamakta olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na yollama yapılmaktadır. Her ne kadar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na doğrudan yollama yapılmış olsa da özel hukuk yargılamasına ilişkin kurallar; idari yargılama usulünde dava konusu olan uyuşmazlığın tarafları, özel hukukta kurgusal olarak kabul edildiği gibi eşit olmaması8 ve hatta Sarıca’nın dediği gibi, “Bugünkü anlamıyla İdare Hukuku, yalnız idarenin kudretini, imtiyazlarını, üstünlüğünü belirten bir hukuk değil, aksine, idarenin muayyen, mahdut, kayıtlı, şartlı yetkileri ile meşgul bir hukuk ve bu mahdut, kayıtlı, şartlı yetkiler karşısında da idare edilenleri koruma amacını güden bir hukuk9 olması nedeniyle idari yargının özellikleri göz önünde bulundurularak ve idari yargının bünyesi elverdiği ölçüde uygulanmaktadır.10 Bu bakımdan idari yargılama usulünde, tarafların hakları arasında bir dengeye varılmaya çalışılmayıp; idarenin yetkilerini hukuka uygun olarak kullandığı ön kabulünden hareketle bireylerin uyma yükümlülüğünde olduğu bu yetkinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi sağlanmaktadır.11

Çalışmamızda idari yargılama hukukunda feragat, idari yargılama usulünün hukuk devleti ilkesinden doğan kendine özgülüğü perspektifinde feragatin şartları ve feragatin hukuki sonuçları olarak iki bölümde incelenecektir. Bu kendine özgülük yargısal kararlarda dönemsel olarak yer bulmuş, bazense medeni usule yaklaştırılmış şekilde uygulanmıştır. Öğretide de söz konusu ikilik kendini göstermektedir. Bu özgülük dikkate alınarak idari yargılama hukukunda feragat konusu öğreti ve mahkeme kararları ile birlikte ele alınacaktır.

I. Feragatin Şartları

İdari yargılama hukukunda feragatin şartları, idari yargı yerleri tarafından oluşturulan belli ölçütler ile İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na yollama yapmasından dolayı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndan oluşmaktadır. Söz konusu şartlar, davacının beyanı bakımından ele alınan şartlarla davanın durumu bakımından ele alınan şartlar olarak ikili bir ayrıma gidilerek incelenecektir.

Feragat, idari yargılama usulünde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin hükümlerine dayanılarak uygulama alanı bulmaktadır. İdari yargı yerleri de Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki düzenlemelere paralel olarak içtihat geliştirmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. maddesinde yer bulan feragat şartlarının düzenlenmesi ve idari yargılama usulünde uygulanışı feragat beyanının iradi olma şartı ve şartlı feragat yasağı başlıkları altında incelenecektir.