Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yabancılık Unsuru Taşıyan Gemi Kira Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk

Applicable Law of Bareboat Charter Agreements with Foreign Element

Bengi SARGIN

Uluslararası ticarette deniz yolu ile yük taşımacılığının oldukça önemli bir yere sahip olduğu şüpheden uzaktır. Ancak gemilerin inşasının uzun sürmesi, maliyetli olması gibi nedenler deniz yolu ile yük taşımacılığını zorlaştırmaktadır. Bu sakıncaların bertaraf edilmesi amacıyla uygulamada taraflar sıklıkla gemi kira sözleşmesi imzalamaktadır. Genelde taraflar en baştan bir sözleşme yazmak yerine, BIMCO () tarafından hazırlanan BARECON standart sözleşmelerini kullanmaktadır. Her ne kadar uygulamada sıklıkla kullanılsa da, gemi kira sözleşmeleri hakkında yasal düzenleme ilk kez 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer almıştır. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir diğer durum, gemi kira sözleşmelerinin yabancılık unsuru içermesidir. Bu durumda taraflar arası bir uyuşmazlık çıktığında öncelikle uygulanacak hukukun tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada ilk olarak Türk hukukunda gemi kira sözleşmeleri incelenecektir. Daha sonra yabancılık unsuru taşıyan gemi kira sözleşmelerine uygulanacak hukuk tespit edilecektir.

Gemi Kira, Gemi Kira Sözleşmesi, Yabancılık Unsuru, Uygulanacak Hukuk, 5718 sayılı MÖHUK.

It’s an indisputable fact that sea shipment has an important place in international trade. However reasons such as long and expensive ship building process make sea shipment difficult. In order to eliminate these kind of disadvantageousnesses, it is widely seen that parties enter into bareboat charter agreements in practice. Generally parties do not prepare this agreement from beginning to end. Instead, they use BARECON standart agreements prepared by BIMCO (). Although it is commonly used in practice, the legal regulation about bareboat charter agreements took part Turkish Commercial Code Numbered 6102. The other situation, which is commonly met in practice, is bareboat charter agreements with foreign element. In this case, when there is a dispute between the parties, the applicable law must be determined primarily. In this study, bareboat charter agreements shall be examined firstly. Then, applicable law of bareboat charter agreements with foreign element shall be determined.

Bareboat Charter, Bareboat Charter Agreement, Foreign Element, Applicable Law, Turkish PILA No. 5718.

Giriş

Uluslararası ticarette yük taşımacılığı büyük ölçüde deniz yolu ile yapılmaktadır. Gemilerin büyük yapıya sahip olmalarından dolayı fazla yük taşıması, deniz aşırı ülkelere veya çeşitli liman kentlerine ulaşımın sağlanması, maliyetinin nispeten uygun olması gibi nedenler yük taşımacılığında deniz yolunu cazip kılan sebeplerin başında gelmektedir. Ancak, gemilerin yapım süreci uzun ve çok maliyetli olduğundan deniz yolu ile taşımacılık yapan herkesin gemi yaptıramadığı; bunun yerine gemi kira sözleşmesi ile bu ihtiyaçlarını karşıladıkları görülmektedir.

Gemi kira sözleşmesi ile kiraya veren bir ücret karşılığında gemiyi kiracının kullanımına bırakırken; kiracı ise bunun karşılığında kira bedeli ödemektedir. Uygulamada gemi kira sözleşmeleri çıplak gemi kira sözleşmeleri (bareboat charter) ile donatılmış gemi kira sözleşmeleri (demise charter) şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Çıplak gemi kira sözleşmesinde yalnızca gemi kiracıya devredilirken; donatılmış gemi kira sözleşmesinde gemi ile birlikte gemi adamları da kiracının emri altına girmektedir.

Türk hukukunda gemi kira sözleşmeleri her ne kadar uygulamada sıklıkla kullanılsa da ilk defa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda1 (TTK) düzenlenmiştir. Bu hükümler emredici nitelikte olmayıp tarafların aksini kararlaştırmaları mümkündür.

Uygulamada gemi kira sözleşmelerinin standart sözleşmeler üzerinden yapıldığı görülmektedir. Standart sözleşmelerin başında BIMCO (Baltic and International Maritime Council) tarafından hazırlanan ve en son 2017 yılında güncellenmiş olan BARECON (The Baltic and International Maritime Conference Standart Bareboat Charter) gelmektedir.

Gemi kira sözleşmelerinin yabancılık unsuru taşıması da uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Yabancılık unsuru taşıyan gemi kira sözleşmesine uygulanacak hukukun tespit edilmesi için hâkimin 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun2 (MÖHUK) 24. maddesini uygulaması gerekmektedir.

Çalışmanın ilk kısmında Türk hukukunda gemi kira sözleşmesi incelenecektir. İkinci kısımda ise yabancılık unsuru taşıyan gemi kira sözleşmelerine uygulanacak hukuk değerlendirilecektir.

I. Türk Hukukunda Gemi Kira Sözleşmeleri

Uluslararası ticarette yük taşımacılığı büyük ölçüde deniz yolu ile yapılmaktadır. Gemilerin büyük yapıda olması ve fazla yük taşıması, taşımacılıkla uğraşan kişi ya da şirketlerce beklenilen faydayı sağlamaktadır. Ancak, taşımacılık ile uğraşan her kişi ya da şirketin gemiye sahip olmadığı; bunun yerine gemi kira sözleşmesi yaparak gemi kiralayıp faaliyetlerine devam ettikleri görülmektedir. Deniz yolu ile yapılan taşımacılıkta gemiye duyulan ihtiyaç ile birlikte geminin yapım maliyetlerinin çok fazla olması, gemi inşa süresinin uzunluğu, gemiye sahip olmakla beraber gelen ağır yükümlülük ve riskler gemi kira sözleşmesinin uygulama alanını genişleten sebepler arasındadır.3

Üç tarafı denizlerle çevrili, jeopolitik ve jeostratejik açıdan önemli boğazlara sahip ülkemizde de deniz yolu ile taşımacılığın önemi şüpheden uzaktır. Gemi kira sözleşmesi, Türk hukukunda da oldukça yaygın kullanılmaktadır.4 Uygulamada yaygın kullanımına karşılık gemi kira sözleşmeleri ilk defa 6102 sayılı TTK’da düzenlenmiştir.

6762 sayılı mülga TTK5 m.890’da gemi kira sözleşmeleri bir madde ile düzenlenmişti. Bu maddeye göre yalnızca sicile kayıtlı gemilerin kiralanmasında Borçlar Kanunu’nun gayrimenkul kiralarına ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktı. Yalnızca tek bir düzenlemenin yer alması, ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde yetersiz kalmaktaydı.6 Problemin çözülmesi amacıyla Kanun koyucu, 6102 sayılı TTK m.1119-1130 ile gemi kira sözleşmelerini kapsamlı bir şekilde düzenlemiştir.7

Kanun gemi kira sözleşmesini tanımlamıştır. TTK m.1119/1’e göre gemi kira sözleşmesi “Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği” bir sözleşmedir. TTK m.1119/2’de kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi üstlenmesi hâlinin sözleşmenin niteliğini değiştirmeyeceği düzenlenmiştir.

Gemi kira sözleşmesi, çıplak gemi kira sözleşmesi (bareboat charter) ile donatılmış gemi kira sözleşmesi (demise charter) şeklinde ikiye ayrılmaktadır.8 Kanun esas itibariyle çıplak gemi kira sözleşmesini tanımlamıştır.9 Çıplak gemi kira sözleşmesinde kiraya veren gemi maliki, kendi gemisinin veya çıplak olarak kiraladığı geminin kullanım hakkı ile beraber zilyetliğini gemi adamları olmadan kiracıya devrederken; kiracı da karşılığında kira bedeli ödeme borcu altına girmektedir.10 Başka bir ifade ile çıplak gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin gemiyi, gemi adamları, su, yakıt ve kumanya olmaksızın kiracıya kullandırmayı taahhüt ettiği bir sözleşmedir.11 Çıplak gemi kira sözleşmesinde gemi adamlarını kiracı istihdam edeceğinden gemi adamlarının iş sözleşmelerinin feshi yetkisi de kiracıya aittir.12 Yani kiracı ile gemi adamları arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmaktadır.

Donatılmış gemi kira sözleşmesinde ise kiraya veren, gemi ile birlikte gemi adamlarının hizmetini, yakıt ve kumanya ile kiracıya tahsis etmektedir.13 Diğer bir deyişle, bu sözleşmede geminin maliki, geminin işletilmesini, bakım ve tamirinin yapılmasını, gemi adamlarının sağlanmasını, yakıtın teminini üstlenmektedir.14

Tüm bu açıklamalar ışığında gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin geminin kullanılmasını çıplak olarak, belirli bir süre için kiracıya devrettiği; kiracının ise karşılığında bedel ödediği bir sözleşmedir.15

Gemi kira sözleşmesinin tarafları kiraya veren ile kiracıdır.16