Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anlaşmalı Boşanma Kararı ile Tescilsiz Kazanımda Uygulamaya İlişkin Değerlendirmeler

Some Remarks on the Practice of Unregistered Acquisition by Court Decree of Divorce by Joint Request

Özge UZUN KAZMACI

Anlaşmalı boşanma kararı verilebilmesi için tarafların boşanmanın mali sonuçları konusunda ve çocukların durumu ile ilgili olarak anlaşmaları ve hâkimin bu anlaşmayı uygun bulması gerekir. Hâkim tarafından onaylanan anlaşma, anlaşmalı boşanma kararının bir parçası haline gelir. Tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra özellikle mali sonuçlara ilişkin uyuşmazlıklar nedeniyle tekrar karşı karşıya gelmemeleri açısından, protokol hükümlerinin icra edilebilir şekilde hüküm fıkrasında yer alması önemlidir. Hâkimin bu hususa dikkat etmeden anlaşmalı boşanma kararanın hüküm fıkrasında protokole sadece atıf ile yetinmesi halinde, sonradan protokol hükümlerine dayanılarak dava açılması tartışmalıdır. Yaşanan uyuşmazlıkların çoğunluğu, taşınmaz mülkiyetinin devir taahhütlerine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin veya bir sınırlı ayni hakkın kazanılabilmesi için genellikle ikinci bir dava açılması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma kararından sonra tarafların karşı karşıya gelmemeleri açısından mümkün oldukça mahkeme kararı ile tescilsiz kazanım öngörülmelidir. Anlaşmalı boşanma kararı ile taşınmaz mülkiyetinin ya da taşınmazlara ilişkin bir sınırlı ayni hakkın tescilsiz kazanılabilmesi için, ilgili protokol hükümlerinin hüküm fıkrasına nasıl aktarıldığı önem taşımaktadır.

Anlaşmalı Boşanma, Protokol (Anlaşma), Tescilsiz Kazanım, Taşınmaz Mülkiyeti, Sınırlı Ayni Hak.

In order for the court to order a divorce by joint request, spouses must agree on the financial consequences of the divorce as well as custody and status of children and the judge must approve this agreement. The agreement, approved by the judge, becomes part of the divorce decree. In order to avoid the parties to confront each other again after the divorce, especially due to the disputes regarding the financial results, provisions of the comprehensive agreement should be executory and must be written in the operative part of the judgment. If the judge does not pay attention to this issue, and only refers to the agreement in the operative part of the judgment, it is controversial that whether former spouses are eligible to file a lawsuit based on the provisions of the agreement. The majority of the disputes are related to transfer of ownership one of the parties’ immovable property to the other. As a rule, entitling of immovable property’s ownership or any limited real right requires a second lawsuit to be filed. In order to avoid the parties to confront each other after the divorce decree, unregistered acquisition should be provided by the court. To acquire immovable property’s ownership or a limited real right without registration with the consensual divorce decision, it is important how the relevant agreement provisions are written in the operative part of the judgment.

Divorce by Joint Request, Comprehensive Agreement, Unregistered Acquisition, Immovable Property’s Ownership, Limited Real Right.

Giriş

Günümüzde birçok ülke hukukunda boşanmanın kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemeler yer almaktadır.1 Henüz bizim ülkemizde bu konuda bir değişiklik olmamakla birlikte bu yönde çalışmalar yapılmakta, boşanma ve sonuçlarına ilişkin uzayan davaların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Mevcut düzenlemeler çerçevesinde, anlaşmalı boşanma kurumu da aynı amaca hizmet etmekle birlikte özellikle boşanma protokolünün hazırlanması ve karara aktarılması sırasında bazı hususların dikkate alınmaması, tarafların anlaşmalı boşanma kararından sonra özellikle mali sonuçlara ilişkin uyuşmazlıklar yaşamalarına ve eşlerin tekrar karşı karşıya gelmelerine neden olmaktadır.

Her iki tarafın da boşanmayı birlikte istedikleri durumda, boşanma ve sonuçları konusunda tam bir anlaşma sağlamaları ve hâkimin boşanma protokolünü, açık ve net olarak kararın hüküm fıkrasına (sonucuna)2 yansıtması, hem kararın icra edilebilmesi (icra kabiliyeti) açısından hem de boşanma kararından sonra, tarafların boşanmanın sonuçları ile ilgili uyuşmazlıklar nedeniyle karşı karşıya gelmemesi ve dolayısıyla usul ekonomisi açısından da önem arz etmektedir. Bu nedenledir ki bizim hukukumuzda anlaşmanın zorunlu içeriğine dahil olmamakla birlikte mal rejiminin tasfiyesi konusunda da protokolde anlaşmaya varılmasının gerekliliği haklı olarak ileri sürülmektedir.3

Anlaşmalı boşanmadan sonra, tarafları tekrar mahkeme önüne getiren uyuşmazlıkların başında, protokolde taahhüt edilen taşınmaz mülkiyetinin devri veya taşınmaz üzerinde bir sınırlı ayni hak tesisi ile ilgili tescilden kaçınılması gelmektedir. Bu açıdan anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte tescilsiz kazanımın gerçekleşmesi önem arz etmektedir.

Çalışmada öncelikle taşınmaz mülkiyetinin devrine ve sınırlı ayni hak tesisine ilişkin protokol hükümleri genel olarak incelenmiş; sonrasında ilgili hükümlerin boşanma kararının parçası haline getirilmesi ve kararla birlikte tescilsiz kazanımın gerçekleşebilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar açıklanmıştır; ayrıca bu konuda uygulamada yaşanan sorunların önüne geçilebilmek için önerilerde bulunulmuştur.

I. Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Taşınmaz Mülkiyetinin Devrine ve Sınırlı Ayni Hak Tesisine İlişkin Hükümler

Türk Medeni Kanunu’nda, anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin sarsılması başlıklı 166. maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, evlilik en az bir yıl sürmüş ise boşanmak için eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu durumda boşanma kararı verilebilmesi için hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabul edilmesi halinde boşanmaya karar verilir. Bu durumda tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.4