Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İki Yanlış, Bir Doğru

Remzi Özmen

Bu köşede yer verdiğimiz yanlışlıkları, iki yanlış ve bir doğru örnek ile bu sayımızda da sürdürüyoruz. Özellikle üçüncü örnekte doğrusunun görüleceği üzere, yanlışlıkların önemli bir bölümü, "konuşma dili" ile "yazma dili"nin ayırtedilememesinden; bir başka neden de -ilk iki örnekte olduğu gibi- düşündüğümüzü yazıya geçirirken biraz özensiz davranmamızdan kaynaklanıyor.

OLGU 1: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 6.6.1985 tarihli ve 3220 sayılı Kanunun 7'nci maddesiyle değiştirilen "Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21'inci maddesinde 19.3.2003 tarihli ve 4829 sayılı Kanunun 5'inci maddesiyle bir değişiklik, daha doğrusu bir düzeltme yapılmıştır. Değişiklikle metinde yer alan "zabıta amir ve memuruna" deyimi "zabıta amir veya memurlarına" olarak değiştirilmiştir. Maddenin metninin son şekli şöyledir:

"Madde 21- Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”