Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Zamanaşımı Müessesesi ile Müessesenin Leh ve Aleyhe Değerlendirilmesi

Hüsnü Aldemir

Ceza hukukunda uygulanmakta olan dava zamanaşımı müessesi ayrıntılı olarak incelenmiş olup Eski TCK ile 5237 sayılı TCK’daki zamanaşımı sürelerini karşılaştıran bir liste makalenin sonuna eklenmiştir.

Dava Zamanaşımı, Ceza Zamanaşımı, Lehe ve Aleyhe Değerlendirme.

I- Genel Olarak

Dava ve cezanın düşürülmesi nedenlerinden biri olan ve bir işin üzerinden belirli bir sürenin geçmesiyle o işin hükümsüz sayılması anlamına gelen zamanaşımı müessesesi, 5237 sayılı Kanunun 66 ila 72. maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. Ceza sisteminde, dava ve ceza zamanaşımı olarak adlandırılan iki tür zamanaşımı müessesesi bulunmaktadır. Bu müesseselerden dava zamanaşımı, suç işlendikten sonra kanunda yazılı belirli süre içinde dava açılıp sonuçlandırılmaması durumunda uygulanan bir müessesesidir. Ceza zamanaşımı ise ceza verilip kesinleştikten sonra mahkûmiyet hükmünün belirli bir süre içerisinde infaz edilmemesi halinde uygulama kabiliyeti bulan bir müessesesidir.

Dava ve ceza zamanaşımı nın niteliği gereği, hâkim tarafından re’sen gözetilir ve ilgililerin zamanaşımı süresinin uygulanmasını talep etmelerine ve zamanaşımından feragat etmesinin uygulama bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile sanık tarafından talep edilmese veya zamanaşımından feragat etmiş olsa dahi, kanunda belirlenen sürelerin dolması halinde zamanaşımı hükümleri re’sen uygulanması zorunludur.

Dava zamanaşımı nın gerçekleşmesi halinde, soruşturma ve kovuşturma yapılamamasına karşın malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için açılan şahsi hak davasını etkilemez (m. 74/2.)