Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Eser Sözleşmelerinde Keşif Bedeli ve İş Sahibinin Keşif Bedelinin Aşırı Derecede Aşılmasına Karşı Korunması

The Cost Estimate in Contracts to Produce a Work and the Protection of the Customer in case of Exceeding the Estimated Cost by a Disproportionate Amount

Tuba BİRİNCİ UZUN

Bedel, eser sözleşmesinin zorunlu unsurlarındandır. Bedelin varlığı konusunda tarafların açık veya zımni iradesi, eser sözleşmenin kurulması bakımından yeterli olup, mutlaka bedelin miktarının belirlenmiş olması gerekmez. Bedelin hiç belirlenmemiş olması, uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Zira genellikle, eser sözleşmelerinde edimin ifası bir zamana yayılmakta ve eserin meydana getirilmesi için yüklenici tarafından yapılacak olan masrafların miktarının tam olarak tespit edilmesi, ancak işe başladıktan sonra mümkün olmaktadır. Bu nedenle, uygulamada sıklıkla taraflar, sözleşme kurulurken nihai bedelin belirlenmesinden kaçınmakta ve yaklaşık masraf tahmini yöntemine başvurmaktadır. İşte, eserin meydana getirilmesi esnasında oluşacak masrafların tahmini miktarının tespitine yönelik yapılan bu çalışmalara, keşif ve böylece tahmin edilen bedele de keşif bedeli denir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 482’nci maddesi de keşif bedeline ilişkin bir düzenlemedir. TBK md.482 f.1 uyarınca, başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin, iş sahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılırsa iş sahibi, eser henüz tamamlanmadan veya tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönebilir. Bununla birlikte, TBK md.482 f.2 uyarınca eser, iş sahibinin arsası üzerine yapılıyorsa iş sahibi, bedelden uygun bir miktarın indirilmesini isteyebileceği gibi, eser henüz tamamlanmamışsa, yükleniciyi işe devamdan alıkoyarak, tamamlanan kısım için hakkaniyete uygun bir bedel ödemek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir.

Eser Sözleşmesi, Eser Sözleşmesinde Bedel Unsuru, İş Sahibinin Ücret Ödeme Borcu, Keşif Bedeli, Yaklaşık Bedel.

The remuneration is one of the fundamental elements of the contract to produce a work. Because by a contract to produce a work, a contractor is obliged to produce the promised work and the customer is obliged to pay the agreed remuneration. However, parties do not have to explicitly specify the remuneration. Because tacitly agreed remuneration for work is enough to conclude a contract to produce a work, which is a quite common method in practice. Producing a work, usually takes a long time. Because of this, predicting the final remuneration is almost impossible before producing the work. In such cases, parties make the contract to produce a work based on a cost estimate. Article 482 of Turkish Code of Obligations (Law no.6098) is about cost estimate in contracts to produce a work. According to art.482 parag.1, where an estimate agreed with the contractor is exceeded by a disproportionate amount through no fault of the customer, he has the right to withdraw from the contract before or after completion. In addition to this, according to art.482 parag.2, in the case of construction work carried out on his land or property, the customer is entitled to an appropriate reduction in the price or, if the work is not yet complete, to call a halt to the work and withdraw from the contract against equitable compensation for work already done.

Contract to Produce a Work, Contract of Work, The Payment Duty of the Customer, Cost Estimate, Price Fixed Only as an Approximate Price.

GİRİŞ

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. maddesi uyarınca eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Bu tanımdan yola çıkarak eser sözleşmesinin unsurları; bir eserin meydana getirilmesi, meydana getirilen eser karşılığında bir bedel ödenmesi ve tarafların bu husus üzerinde anlaşmaya varması olarak tespit edilmektedir. Kanun tarafından yapılan tanımdan da anlaşıldığı üzere bedel, eser sözleşmesinin zorunlu unsurudur. TBK md.479 uyarınca, iş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Bedelin varlığı konusunda tarafların açık veya zımni iradesi sözleşmenin kurulması bakımından yeterli olup, mutlaka bedelin miktarının belirlenmiş olması gerekmez.

Meydana getirilen eser karşılığında ödenecek olan bedelin sözleşme kurulurken kesin bir miktar olarak belirlenmesi halinde götürü bedel söz konusu olur. TBK md.480 uyarınca bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez. Ancak başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülüp de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, eserin başlangıçta tespit edilen götürü bedel ile yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirir ise yüklenici, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme; bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Yalnızca dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, fesih hakkını kullanabilir. Öte yandan eser, öngörülenden daha az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile iş sahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür.

Yükleniciye ödenecek bedelin takriben belirlendiği hallerde ise yaklaşık bedel söz konusu olur. Bedelin yaklaşık olarak belirlendiği hallerde, önceden tespit edilen veya sözleşmenin yorumundan çıkartılan bir alt ve üst sınır söz konusudur.