Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Muhakemesi Hukukunda Cumhuriyet Savcısı veya Kolluk Amiri Tarafından Verilen Adli Arama Kararının Hâkim Onayına Sunulması

Submission of the Judicial Search Decision Given by the Public Prosecutor or the Law Enforcement Chief to the Approval of the Judge in Turkish Criminal Procedure Law

Oğuzhan SAPAN

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Anayasa’nın koymuş olduğu ilkeler doğrultusunda adli arama ve elkoyma konularını düzenlemektedir. Hâkim kararı olmadan yetkili merciin kararı ile arama yapılması durumunda bu kararın hâkimin onayına sunulması yönündeki Anayasa hükümlerine CMK’da yer verilmemiştir. Bu nedenle hâkim tarafından arama kararının onaylanmasına ilişkin karar verilmesinin gerekli olup olmadığı doktrin ve yargı kararlarında tartışmalıdır. Doktrinde bir kısım yazar, bu halde verilen arama kararının hâkim onayına sunulmasının gerekli olmadığını belirtmiştir. Bir kısım yazar da Anayasa hükümlerinin doğrudan uygulanma kabiliyeti bulunduğunu ifade ederek arama kararının hâkim onayına sunulması gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Yüksek yargı kararlarına bakıldığında, ilk derece mahkemelerinin bu konu ile ilgili olarak yapmış olduğu yorumların inceleme dışında kaldığı görülmektedir. Bu çalışmada doktrindeki görüşler ve yargı kararları değerlendirilecektir.

Adli Arama, Arama Kararının Hâkim Onayına Sunulması, Aramanın Onaylanması, Yasama İhmali, Anayasa’nın Doğrudan Uygulanabilirliği.

Code of Criminal Procedure No. 5271 (CMK) regulates judicial search and seizure issues in line with the principles laid down by the Constitution. In the case of a search by the decision of the competent authority without a judge's decision, the constitutional provisions that this decision is submitted to the approval of the judge are not included in the CMK. For this reason, whether it is necessary to give a decision to approve the search warrant by the judge is debatable in doctrine and judicial decisions. In the doctrine, some authors stated that it is not necessary to submit the search warrant given in this situation to the approval of the judge. Some authors also stated that the provisions of the Constitution have the ability to be applied directly, and it was concluded that the search warrant should be submitted to the approval of the judge. When the subject is examined in terms of high judicial decisions, it is seen that the comments made by the first-instance courts on the subject are out of the scope of the review. In this study, opinions in the doctrine and judicial decisions will be evaluated.

Judicial Search, Submission of the Search Warrant to the Judge’s Approval, Approval of the Search, Legislative Neglect, Direct Applicability of the Constitution.

GİRİŞ

Ceza muhakemesinde bir suçun işlendiğine dair şüphe edinilmesi halinde, suçun işlenip işlenmediğini ve işlenmişse kim tarafından işlendiğini ortaya çıkarabilmek için yargılamanın yapılabilmesi veya verilebilecek hükmün yerine getirilebilmesi amacıyla temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olan koruma tedbirlerine başvurmak gerekebilir1.

Koruma tedbirlerinin uygulanması ile temel hak ve özgürlüklere müdahale edildiğinden, koruma tedbirleri kanun ile sınırlı sayıda belirlenmiştir. Hukukumuzda CMK m. 90 ve devamında koruma tedbirleri başlığı altında yakalama ve gözaltı, tutuklama, adli kontrol, arama ve elkoyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, denetlenmesi ve kayda kalınması, gizli soruşturmacı atanması ve teknik araçlarla izleme tedbirleri düzenlenmiştir.

Bu çalışmada öncelikle genel hatlarıyla adli arama ve usulü incelenecek, sonrasında Anayasa m. 20/2-c. 2 ve m. 21/c. 3’deki düzenlemeler ışığında hukukumuzda arama kararının onaylanması kurumunun bulunup bulunmadığı tartışılacaktır.