Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ses ve Görüntü Nakli Yoluyla Duruşma Yapılmasına İlişkin Olarak 7521 Sayılı Kanun’la Yapılan Değişikliklerin Doğrudanlık İlkesi Kapsamında Değerlendirilmesi

The Evaluation of the Amendments Made with the Law Number 7251 Regarding the Trials by Voice and Video Transmission within the Scope of Direction Principle

Gökçe VAROL KARAOSMANOĞLU

Bu çalışmada 7251 sayılı “Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ve “Hukuk Muhakemelerinde Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma İcrası Hakkında Yönetmelik” ile duruşmalarla ilgili yapılan değişiklikler ve bu değişikliklerin doğrudanlık ilkesi ile ilişkisi incelenmiştir. Ses ve görüntü nakli yoluyla duruşmalara katılım, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alsa da uzun yıllar uygulaması yapılamamıştır. Kanun’da yapılan değişiklik ve Yönetmelik ile ses ve görüntü nakli yoluyla duruşmalara katılım uygulanmaya başlanmıştır. Çalışmada öncelikle genel olarak doğrudanlık ilkesi, ses ve görüntü nakline ilişkin mevzuat, ses ve görüntü nakli usûlü ve ses ve görüntü nakli yoluyla duruşmalara katılımın olumlu ve olumsuz yönleri incelenmiştir. Daha sonra son dönemde hukuk yargılamasında e-duruşma konusunda gelişim ve eğilimi üzerinde durulmuştur. Çalışmamızın son kısmında ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yapılan değişiklikler, kanun değişikliklerinin değerlendirilmesi, sorunlar ve çözüm önerilerine değinilmiştir.

Ses ve Görüntü Nakli, Doğrudanlık, Duruşma, Videokonferans, E-Duruşma.

In this article, the amendments made regarding the trials with the Law No. 7251 and the Regulation on the Conduct of the Trials by Transmission of Sound and Video in Civil Procedures and the relationship of these changes with the principle of directness were examined. Although participation in trials through audio and video transmission is included in the Code of Civil Procedure, it has not been implemented for many years. With the amendment made in the law and regulation, participation in the hearings through audio and video transmission has started to be implemented. In the study, firstly, the principle of directness, audio and video transmission legislation, audio and video transmission procedure and the positive and negative aspects of audio and video transmission were examined. Then, the recent development and trend of e-trial in civil proceedings are emphasized. In the last part of our study, the changes made in the Code of Civil Procedure, the evaluation of the changes in the law, the problems and solution proposals are mentioned.

Audio and Video Transmission, Directness, Trial, Videoconference, E-Trial.

I. GENEL OLARAK DOĞRUDANLIK İLKESİ

Doğrudanlık diğer bir söyleyişle “vasıtasızlık”, “yüz yüzelik” ya da “doğrudan doğruyalık” ilkesi, medeni usûl hukukunun en temel ilkelerinden biridir. Yalnızca medeni usûl hukuku alanında değil, ceza hukukunda da karşılık bulan bu ilke; davanın açılmasından hüküm verilmesine kadar, yargılama ve özellikle delil toplama evrelerinin hâkimin gözetim ve denetiminde yapılmasını ifade eder1. Doğrudanlık ilkesi, mahkemenin aracısız bir şekilde yargılama süreçlerine hâkim olması anlamına gelir. Zira mahkeme ile araya giren aracıların sayısı ne kadar artarsa gerçeğin ortaya çıkması bir o kadar zorlaşır; bu durum da yanlış karar verilmesine ve adil yargılanma hakkının zedelenmesine yol açar2.

Doğrudanlık ilkesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun3 (HMK) 25 ve devamı maddelerinde düzenlenen “Yargılamaya hâkim olan ilkeler” kapsamında düzenlenmemiştir. Ayrıca Kanun’da ilkenin tanımına da yer verilmemiştir4. Ancak HMK’nın 197. maddesi başta olmak üzere pek çok hüküm doğrudanlık ilkesi ile bağlantılıdır. Örneğin, Kanun’un 197. maddesi, “Kanunda belirtilen hâller dışında, deliller davaya bakan mahkeme huzurunda, mümkün olduğu kadar birlikte ve aynı duruşmada incelenir” şeklindedir.Anayasa’nın 36. maddesinde “Herkes yargı mercileri önünde adil yargılanma hakkına sahiptir” denilerek, hak arama özgürlüğü ile birlikte doğrudanlık ilkesine de vurgu yapılmıştır.

Doğrudanlık ilkesi; şeklî anlamda doğrudanlık, maddî anlamda doğrudanlık ve zamansal anlamda doğrudanlık olarak üçlü bir ayrımla incelenebilir5. Şeklî anlamda doğrudanlık, davaya bakan mahkemenin hâkiminin araya başka bir hâkim girmeden (örneğin istinabe halinde), duruşmanın yapılması ve delillerin toplanması sürecine doğrudan katılmasıdır. Hâkim, bu ilke doğrultusunda keşfi bizzat kendisi yapacak tanıkları ve bilirkişileri kendisi dinleyecektir6. Şeklî anlamda doğrudanlığın; hâkim ile yargılamaya katılan kişiler arasında yüz yüze iletişim kurulması, delillerin hâkimin bizzat kendisi tarafından incelenmesi, delillerin toplanması ve hâkimde bir kanaat oluşmasının esas olarak duruşmada gerçekleşmesi şeklinde üç temel özelliğinden bahsedilebilir7. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda şeklî anlamda doğrudanlık ilkesinden belirli hallerde taviz verilebilmektedir. Bu hallerden biri de HMK’nın 197. maddesinde düzenlenen istinabedir.