Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay’ın Transmikser Şoförü Olarak Çalışan İşçilerin Fazla Çalışma Ücretlerinin Hesaplanmasına Yönelik Kararının İncelenmesi

Examination of the Jurisdiction’s Decision on the Calculation of Overwork Fees of Workers Working as Transmixer Driver

Serkan BİNGÖL, Ümit ORHAN

İşçi-işveren uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalardaki en tartışmalı konulardan birini fazla çalışma ücreti oluşturmaktadır. Her ne kadar 4857 sayılı İş Kanununda fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışmanın tanımı yapılmış ise de bu alacakların nasıl hesaplanacağı, yargı kararları ile şekillenmektedir. Bunun yanında, işçinin yaptığı işin niteliğine göre de hesaplamalar farklılık gösterebilmektedir. Çalışma hayatında hazır beton sektöründe istihdam edilen işçilerin, çalışma süreleri ve ücret sistemleri, diğer sektörlere nazaran farklılıklar göstermektedir. Hazır beton üretim tesislerinde transmikser operatörü olarak çalışan işçiler, sektörün genel uygulamasında, sabit ücretlerinin yanı sıra, gün içerisinde yaptıkları sefer sayısı karşılığında ek bir ödeme daha almaktadırlar. Bu ek ödemeler, sefer primi olarak da adlandırılmaktadır. Bu ödemelerin ücretin bir parçası mı, fazla çalışma ücreti mi, yoksa prim olarak mı değerlendirileceğine dair, yıllar içerisinde farklı içtihatlar oluşmuştur. Çalışmamızda, transmikser operatörü olarak çalışan işçilere yapılan ve sefer primi olarak adlandırılan bu ödemelerin hukuki niteliği tespit edilmeye çalışılmış, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ile kapatılan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin, bu çalışanların fazla çalışma ücretlerinin hesaplanmasına ilişkin verdikleri kararlar incelenmiş, örnek hesaplamalarla konuya ilişkin yeni çözümler bulunmaya çalışılmıştır.

İş Hukuku, Fazla Çalışma, Şoför, Sürücü, Beton Mikseri.

One of the most controversial issues in lawsuits arising from employee-employer disputes is overtime wages. Although the definition of overtime working is defined in the Labor Law No.4857, these demands’ calculation is being taken form by judicial decisions. In addition, calculations may differ depending on the nature of the work performed by the employee. In labor life, the working hours and wage systems of the employees in the ready-mix concrete sector differs compared to other sectors. Employees working as truck mixer operators in ready-mix concrete production receive an additional payment for the number of trips they make during the day, in addition to their fixed wages, in the general practice of the sector. These additional payments are also called travel bonus. Different jurisprudence has emerged over the years as to whether these payments should be considered as part of the wage, overtime wages or bonuses. In our study, the legal nature of these payments made to the workers working as truck mixer operators and called travel bonus were tried to be determined, the decisions of the 22nd Civil Chamber of the Supreme Court of Appeals, which was closed with the 9th Civil Chamber of the Supreme Court, regarding the calculation of overtime wages of these employees were examined, and with sample calculations the subject was examined. new resolution was sought.

Labor Law, Overtime Working, Driver, Chauffeur, Ready-Mix Concrete.

I. İnceleme Konusu Karar

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 21.10.2019, E.2016/7634, K.2019/183781

Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalı şirkette 11/04/2007 17/11/2007 tarihleri arasında transmikser şoförü olarak çalıştığını, maaşların sürekli geç ve düzensiz ödenmesi, sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden ödenmesi, ağır çalışma koşulları, uzun çalışma saatleri, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini, davacının net maaşının 950,00 TL olup sefer başına 4,00 TL ödendiğini, günlük 5-7 sefer bazen günde 10 sefer yapıldığını, haftanın 7 günü en az 14-15 saatlik çalışma süreleri ile çalışıldığını, çalışma saatinin en erken 22:00’ye kadar günlük yapıldığını, davacının maaşının asgari ücret kadarının bankadan geri kalanın elden ödendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, prim/sefer ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının 11.04.2007 - 18.11.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davacının 18.11.2011 tarihinde kendisi tarafından müvekkiline bildirilen ihbar önelinin bitmesini müteakip işten ayrıldığını, iş akdini fesheden davacının kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, davacının çalıştığı sürece hak kazandığı maaş alacaklarının ödendiğini, yıllık izin defteri kapsamında tüm yıllık ücretli izinlerini kullandığını, davacının prim-sefer ücreti alacağının olmadığını, davacının çalıştığı hazır beton sektöründe işçilere maaş + sefer ücreti ödendiği halde davacının fazla mesai ücreti adı altında ücret istemesinin doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 63’üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasa’nın 41’inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63’üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.

Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9. HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.

Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır. Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen durumlarda, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem içinde çalışılmış olan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu şekilde bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti, yüzde yirmi beş fazlası ise fazla sürelerle çalışma ücretidir. İşçinin parça başı ücreti içinde zamsız kısmı ödenmiş olmakla, fazla çalışma ücreti sadece yüzde elli zam miktarına göre belirlenmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının yaptığı her sefer için 3,00 TL sefer ücreti aldığı anlaşılmaktadır. Çalışma süresi ve sefer sayısı arttığında aldığı sefer ücreti de artmaktadır. Bu nedenle fazla çalışma alacağının sadece %50 zamlı kısmının hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

II. Hukuki Sorunun Tespiti ve Nedenleri

İncelenen kararda, hazır beton üretim tesisinde transmikser (kısaca mikser) şoförü olarak çalışan davacının, fazla çalışma ücretinin nasıl hesaplanacağı konusunda uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Kararda, mikser şoförlerinin, aylık sabit ücretlerine ilave olarak yapmış oldukları seferler üzerinden de ücret almaları, parça başına iş olarak değerlendirilmiş ve fazla çalışma ücreti de buna göre hesaplanmıştır. Çalışma konumuz, hazır beton sektöründe sabit ücrete ilave olarak sefer ücreti ödenmesinin, parça başı çalışma olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve buna ilişkin Yargıtay’ın 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin (HD) verdiği kararların incelenmesine yöneliktir. Çalışmamız, sefer ücreti alan mikser şoförleri özelinde olmakla birlikte, bu sektörde pompa araçlarında şoför olarak çalışan ve müşteri için dökülen beton üzerinden ek ücret alan çalışanlar için de aynı hukuki değerlendirme ve sonuçlara ulaşıldığını belirtmek gerekir.

Yargıtay’ın, sabit ücret yanında sefer ücreti alarak çalışan işçilerle ilgili konuyu, parça başı ücret sistemi ile ele almasının isabetli olup olmadığının değerlendirilebilmesi için, öncelikle bu sektördeki çalışma şeklinin ve sefer ücreti uygulamasına neden ihtiyaç duyulduğunun ortaya konulması gerekmektedir.

Hazır beton, “bilgisayar kontrolüyle istenilen oranlarda bir araya getirilen malzemelerin, beton santralinde veya mikserde karıştırılmasıyla üretilen ve tüketiciye “taze beton” olarak teslim edilen ürün” olarak tanımlanmaktadır.2

Bu sektörde, mikser olarak tabir edilen araçları kullanan şoförlerin;3 sabit ücretlerine ilave olarak, yapmış oldukları sefer sayısına göre ek ücret almaları, bu kişilerin çalışmalarını farklılaştırmaktadır. Şoförler, gerek normal çalışma süreleri içerisinde, gerekse fazla mesai saatleri içerisindeki sefer sayıları kadar ek ücret almaktadırlar. Bu çalışma sistemindeki fazla çalışma ücretlerinin sağlıklı bir şekilde hesaplanabilmesi için, ödenen sefer ücretlerinin yalnızca fazla çalışma saatlerine özgü olmadığı, normal çalışma saatleri içerisindeki çalışmalar karşılığında da bu ek ücretlerin ödendiğinin dikkate alınması gerekmektedir.

Sabit ücrete ilave olarak sefer ücreti ödenmesi şeklindeki çalışma yöntemi, uzun yıllardır hazır beton sektöründe uygulanan bir çalışma yöntemidir. Belirtmek gerekir ki diğer iş kollarının aksine, hazır beton sektöründeki işyerlerinin büyük çoğunluğunda, zamana göre ücret uygulaması bulunmamaktadır. Azınlığı oluşturan kurumsal işyerlerinin haricinde, yıllar içerisinde sefer sayısı üzerinden belirlenen ücretler ödenmektedir. Sektörde, uzun yıllardır böyle bir sistemin geliştirilmesinin temelinde beş ana neden olduğunu ifade etmek mümkündür: Birincisi, sektörle ilgili olarak uzun çalışma saatlerinin mevcut olması ve işçilerin günde 17-18 saati aşan çalışma saatleri nedeniyle çalışma motivasyonlarının sağlanması; başka bir ifade ile uzun çalışma saatleri nedeniyle iş görme borcundan kaçınabilecek işçileri, sefer primi gibi ek bir ödeme ile çalışmaya ikna etme çabalarıdır.4 Bu şekilde garanti ücreti düşük olan işçi, uzun saatler çalışarak, görece olarak kabul edilebilir bir ücrete hak kazanmaktadır.

İkinci bir neden ise, sabit (garanti) ücreti düşük tutan işverenin, feshe bağlı ödemeleri ve tatil ücretlerini sabit ücret üzerinden hesaplaması; yine sefer sayısının az olduğu veya kış şartları gibi az çalışılan dönemlerde işçilere yüksek ücret ödemekten kaçınma arzusu oluşturmaktadır.5

Üçüncü bir neden, sektörün kendi iç dinamikleri nedeniyle, müşteri odaklı bir çalışmanın hakim olması, çalışma saatlerinin sipariş sayısına, iklim koşullarına veya trafiğin yoğunluğuna göre değişmesi, bu şekilde normal çalışma saatleri ve fazla mesai saatleri içerisindeki çalışma koşullarının önceden net olarak tespit edilememesidir.6

Uygulamada gördüğümüz bir diğer neden, yıllar içerisinde işçilerin de bu çalışma düzenini benimsemeleridir. İşçiler, sefer sayısı uygulamasına hakim olduklarından, işveren tarafından fazla çalışma ücretinin ödeneceği taahhüt edilse dahi, bu çalışma yöntemine hakim olmadıkları için, iş görüşmesinde dahi bu sisteme şüphe ile yaklaşılmakta ve kendileri açısından ölçülebilir olduğunu düşündükleri sefer sayısı sistemini tercih etmektedirler.7

Son neden ise, kurumsallaşamama sorunudur. İşverenlerin, beton üretim tesislerindeki çalışma saatlerinin kontrolünü sağlayacak sistem kuramamaları, parmak izi veya puantaj sistemine geçememiş olmaları, daha çok aile şirketi şeklinde faaliyet göstermeleri nedeniyle, çalışma saatlerini tam olarak kayıt altına alamadıkları görülmektedir. Bunun yanında, çalışma saatlerinin kayıt altına alınması, ücretin hesaplanması ve bordrolaştırılması için nitelikli insan kaynakları uzmanlarına da ihtiyaç duyulmaktadır. İşverenlerin, bu nitelikteki çalışanları istihdam etmekten kaçınması veya böyle bir ihtiyacın farkına varamaması da kurumsallaşma sorununun bir parçası olarak kabul edilmektedir.8