Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi’nin Vergi ve Matrah Artırımına İlişkin Kararının Ölçülülük İlkesi Yönünden Değerlendirilmesi

Evaluation of the Constitutional Court’s Decision on Tax and Tax Base Increase in Terms of the Principle of Proportionality

Sinan Can AVCI

Son yıllarda vergi ve matrah artırımına yönelik pek çok yasal düzenleme yapılmış ve bunlar arasında yer alan 7143 Sayılı Kanunla, matrah artırımdan yararlanan ancak ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellefler hakkında takip işlemleri yanında vergi incelemesinin de yapılabileceğine ilişkin hüküm ilk kez getirilmiştir. Söz konusu hükmün Anayasa’nın 2, 10. ve 73. maddelerine aykırılık oluşturması nedeniyle somut norm denetimi yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmuştur. Mahkeme, mükerrer vergilendirme ihtimali halinde mevcut usulü güvenceleri yeterli görerek ödemede kusuru bulunan mükellef hakkında vergi incelemesi yapılmasında ölçülülüğe aykırı bir yön bulmamıştır. Bu çalışmada, 7143 Sayılı Kanun’un vergi ve matrah artırıma ilişkin hükümleri ve Anayasa Mahkemesi’nin bu düzenlemeye dair kararı incelenmiştir. Kanunda öngörülen iki ayrı önlemin mükelleflere külfet yükleyip yüklemediği meselesi, mülkiyet hakkı ve ölçülülük ilkesi ışığında değerlendirilmeye çalışılmıştır.

Vergi ve Matrah Artırımı, Mülkiyet Hakkı, Ölçülülük, Mükerrer Vergilendirme, Gecikme Zammı.

In recent years, many legal arrangements have been made for tax and, tax base increase. With the Law No.7143, which is among them the provision that tax examinations can be made in addition to the follow-up procedures for tax payers who do not pay the tax base increase, introduced for the first time. Due to the fact that the aforementioned provision is in violation of Articles 2, 10 and 73 of the Constitution, an application was made to the Constitutional Court through concrete review of laws. The Court did not find anything contrary to proportionality in the provision of a tax examination for the tax payer who has failed to pay, considering th eprocedural safeguards sufficient for the possibility of double taxation. In this study, the provisions of the Law No. 7143 on tax and tax base increase and the decision of the Constitutional Court on this regulation were examined. The issue of whether two separate measures envisaged in the law impose a burden on the taxpayers has been tried to be evaluated in the light of the property right and the principle of proportionality.

Tax and Tax Base Increase, Right of Property, Proportionality, Double Taxation, Latefee.

Giriş

Ülkemiz pratiğinin bir gerçeği haline gelen ve vergi affı niteliğindeki tahsilatın hızlandırılması1 veya vergide yeniden yapılandırma kanunlarıyla, yasa koyucu ödeme güçlüğü içinde bulunan vergi yükümlülerine, vergi borçlarını ödeme olanağı ve kolaylığı sağlamaktadır. Kamu borçlarının tahsili amacıyla ortalama her iki üç yılda bir yapılandırma kanunu çıkarma uygulaması nihayet 7326 Sayılı Kanun2 ile devam etmiştir.3 Hem kamu borçlarının yapılandırmasını hem de vergi ve matrah artırımını öngören kanun, 09.06.2021 tarihi itibari ile yürürlüğe girmiştir. 7326 Sayılı Kanun’un vergi ve matrah artırımı öngören hükümleri, gerek içerik gerek madde numaraları bakımından kendisinden önce çıkarılmış bulunan 7143 Sayılı Kanun4 hükümlerinin nerdeyse birebir tekrarı mahiyetindedir.

7143 Sayılı Kanun’dan önce bu amaçla çıkarılan kanunlarda, vergi ve matrah artırımında bulunan ancak ödeme koşullarına uymayan mükellefler hakkında arttırdıkları matrahlar üzerinden gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil işlemlerine devam edileceği; ancak artırımda bulunulan dönemlere ilişkin vergi incelemesi yapılmayacağı açıkça belirtilmişti. 7143 Sayılı Kanun m.5/4-(a) ile ilk kez ödeme şartının ihlali halinde takip işlemlerinin yanı sıra, vergi incelemesi ve gerektiğinde cezalı tarhiyat yapılabilmesinin önü açılmıştır. Her iki önleme birlikte başvurulmasının, mülkiyet hakkını ihlal edip etmediğine dair Anayasa Mahkemesi’nce ölçülülük ilkesi çerçevesinde yapılan değerlendirmeler önem arz etmekte olup 7326 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile benzer tartışmaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır.

Çalışmada, öncelikle 7143 Sayılı Kanun kapsamında vergi ve matrah artırımına ilişkin hükümler ele alınmış ve devamında, Anayasa Mahkemesi’nin itiraz konusu düzenlemeyi, özellikle mülkiyet hakkı ve ölçülülük ilkesi ekseninde nasıl değerlendirdiğine yer verilmiştir. Vergi yükümlülerine aşırı külfet yükleyen ve mülkiyet hakkına ölçüsüz müdahale oluşturan bu iki önlem, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) standartları ışığında eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir.

I. Kavram ve İçerik: Vergi ve Matrah Artırımı

Vergi sistemimizde dört adet tarhiyat yöntemi belirlenmiştir. Bunlar: Beyannameye dayanan tarh, ikmalen vergi tarhı, re’sen vergi tarhı ve verginin idarece tarhıdır.5 İdeal bir vergi sisteminin yöntemi olarak beyana dayanan tarh yönteminde vergi matrahı yükümlülerce saptanarak vergi dairesine bildirilir. Yükümlü ile vergi idaresi arasında objektif iyi niyet kurallarına dayanan bu ilişkide beyanların doğruluğu sistemin iyi işleyişi için önem arz etmekte olup beyanların maddi gerçeği yansıtıp yansıtmadığı vergi idaresince denetlenmektedir.6

Beyanların ve ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu sağlamak ve saptamak amacıyla mükelleflerin defter, belge ve kayıtları üzerinde derinlemesine araştırma yapılarak gerçekleştirilen bu denetime vergi incelemesi denir. Matrahın mükellefçe eksik bildirildiği ya da tümü ile gizlendiği durumlarda vergi idaresi tarafından ikmalen ya da re’sen tarh işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca, mükelleflerin eylemlerinin ağırlığına ve neticelerine bağlı olarak idari/adli nitelikli yaptırımlara da başvurulmaktadır.7

Çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş ya da beyan dışı bırakılmış geçmiş yıllara ait vergilerin mükelleflerce belirli oran ve tutarlar dahilinde beyan edilmesini sağlayarak karşılığında ilgili dönemlere yönelik vergi incelemesinden muafiyet tanıyan müessese vergi ve matrah artırımı müessesesidir. Amaç, vergilemede öngörülebilirliğin artırılarak geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması, işletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilmesi ve idare - mükellef ekseninde güven ilişkisinin yeniden tesisidir. Yasa koyucu tarafından belirli aralıklarla çıkarılan yapılandırma kanunlarında bu müesseseye yer verilerek mükelleflere vergi incelemesi bakımından bir sigorta sağlanmakta ve beyan dışı kalan kamu alacaklarının hazineye en hızlı şekilde kazandırılması planlanmaktadır.

II. 7143 Sayılı Kanun Kapsamındaki Vergi ve Matrah Artırımı

Kesinleşmiş ya da ihtilaflı kamu alacaklarının yapılandırılması, uyuşmazlıkların sulh yolu ile çözümlenmesi, imar barışı ve vergi ve matrah artırımı öngören kanun, ilgisi gereği yalnızca vergi ve matrah artırımı yönünden incelenecektir.