Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Geçici 19’uncu Madde Ekseninde Cumhurbaşkanının Anayasal Konumu

Ahmet İyimaya

Makalede, Geçici 19’uncu maddenin halkoylamasında kabulü veya metinden çıkarılması halinde, seçilmiş 11’inci Cumhurbaşkanının konumu üzerindeki etki ve sonuçları ortaya konulmaya çalışılmaktadır.

Cumhurbaşkanı Seçimi, Halkoylaması, Anayasa Değişikliği.

Türk demokrasisi standardının temel göstergelerinden birisi, Cumhurbaşkanlığı seçimleri dir. Bu seçimler ayrı ayrı değerlendirildiğinde ulaşılabilecek ana sonuçların başında -kuşkusuz- “düşük yoğunluklu demokrasi” gerçeğimiz gelir. Cumhurbaşkanlığı seçimi tarihimiz, “çeyrek demokrasi, tam-bürokrasi” tarihidir. O dönem, hukuk bozuculuğunun ve siyaset mühendisliğinin, giderek kriz ibresinin tavan yaptığı bir dönemdir. Siyaset kurumunun doğal misyonundan uzaklaştığı, refleksini kaybettiği ve hatta kimi dinamiklerinin periyodik krizi açıkça desteklediği zeminin adresi de tam burasıdır.

11’inci Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinin, yalnızca siyaset bilimine değil, aynı zamanda hukuk disiplinlerine ve ilgili diğer bilimlere katacağı çok şey vardır. Bu, öğretici, kuram kurucu, sanat üretici, müsmir bir süreçtir. -Tarafsız yargı paradigması dahil-, milli egemenlik ile egemenlik ilizyonun en yalın şekilde ayrıştığı bir doruk- süreçtir.

Bütün bunlardan daha önemlisi, 11’inci Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci, “bir büyük reforma: Cumhurbaşkanını halkın seçmesi modeline ” analık yapan bir süreçtir. Siyaset kurumu, hemen her seçimde değişik tonlarda uygulamaya konan kriz mühendisliğinden ilk-kez kalıcı ve kurumsal çözüm üretebilmiş ve metni küçük, kendisi büyük reformu milletin tasvibine sunmuş; 21 Ekimde, yapılan ‘halkoylamasının sonucunun kabul (evet)’ olmasıyla da bundan sonraki Cumhurbaşkanlarını halkın seçmesinin yolu açılmıştır.