Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sosyal Medya, İfade Özgürlüğü İlişkisi ve Türkiye

The Relationship Between Social Media and Freedom of Expression and Turkey

Servet YETİM

Bilgi teknolojileri alanındaki gelişmelerle birlikte dünya daha da küçülmüş, ülke vatandaşlığı yerine; net/sanal/dünya vatandaşlığı şeklinde bir tür üst kimlik oluşmuştur. Bu üst kimlikle birlikte insanlar, sanal dünyada, özellikle sosyal ağlar vasıtasıyla pasaport ve kimlik sorunu yaşamaksızın seyahat ve ifade hürriyetini bütün unsurlarıyla birlikte kullanmaya başlamışlardır.

Sosyal ağlarda insanlar, her türlü fikirlerini ve düşüncelerini; ses, resim, video, yazı ile uluslararası ortak dil olan internet dilini de kullanarak paylaşabilmektedirler. Dil ve kimlik engeli olmayan net vatandaşları için, sosyal ağlar üzerinde kurulan özgürlükler platformundaki hızlı ve ani değişim karşısında, kullanılan ifade özgürlüğünün sınırları halen açık bir şekilde çizilememiştir. Burada kullanılan üst kimlik, dünya vatandaşlığı kavramı olduğundan ve kullanılan özgürlükler de bütün dünyada neden-sonuç ilişkisi doğurduğundan bu sanal âlemdeki sorunların çözümü için de ortak bir, dünya internet hukukunun geliştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.İnsanları, bir üst kimlik olan dünya vatandaşlığı mevkisine yükselten internet özgürlük ortamının kalıcı surette faydalı olabilmesi için, internetin, bütün paydaşlarının da üzerinde mutabakata vardıkları, uygulanabilir ortak bir mevzuata sahip olması gereklidir.

Sosyal Medya, Ağ/Net Vatandaşlığı, Yurttaş Gazeteciliği, Sanal Dünya, Trafik Verisi, Erişimin Engellenmesi, Internete Erişim Hakkı, İfade Özgürlüğü.

With the development in the information technologies the world has become smaller, instead of the citizenship, upper identity in the form of net/virtual/worldcitizenship has been constituted. With this upper identity, people have started to use all components of freedom of travel and freedom of expression without having any passport or identity problem, especially via social networks.

People can share their ideas and thoughts by using international common language of internet via audio, image, video and text. Limits of freedom of expression has not been drawn clearly in the face of rapid and sudden change on the freedom platform founded on social networks for the net citizens who have no barrier of identity and language. As a supra-identity is the concept of world citizenship and freedom used give rise to a cause and effect relationship all over the world, a universal internet law is needed to be developed for the resolution of the problems in cyber world. In order to ensure the permanent usefulness of the internet freedom environment which promotes the humanity to the world citizenship position as an upper identity, the internet should have a universal legislation which is agreed on by all internet users.

Social Media, Netizenship, Citizen Journalism, Cyber World, Traffic Data, Blocking the Access to the Internet, Right to Internet Access, Freedom of Expression.

GİRİŞ

Son çeyrek yüzyılda telekomünikasyon ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeler, insan hayatının her alanında vazgeçilmez etkiler meydana getirmiştir. Bu gelişmeler başta kamu hizmetleri olmak üzere uzay keşiflerinden denizlerin diplerindeki araştırmalara, ticaretten sanata, kara, hava ve deniz araçlarının üretilmesine kadar birçok alanda hayatımızı kolaylaştırmıştır. Fakat en büyük değişikliği insanların fikir ve düşünce hayatlarını etkileyen basın ve ifade özgürlüğünde yapmıştır. Telekomünikasyondaki bu gelişmelerle birlikte insanların ifade hürriyetini kullanabilecekleri alanlar genişlemiş, bu alanlara erişim imkânları artmış, zamandan ve mekândan bağımsız olarak kullanılabilecek platformlar insanların hizmetine sunulmuştur. Bu platformların başında da sosyal medya gelmektedir. Sosyal medya, hayatımıza giren yeni bir kavram olup, insanlık henüz sosyal medya üzerinden paylaşılan düşünceleri ve fikirleri kabullenemedikleri gibi, bu platformun demokratik toplumların devamı ve bekası için ne kadar önemli olduğunu da kavrayabilmiş değillerdir. Bu platformla birlikte, insanlar kendi kabuklarının dışına çıkarak, coğrafi sınırları da aşarak, evrensel boyutta haber ve bilgi alma, kanaat oluşturma, fikirlerini ve kanaatlerini açıklayabilme hürriyetine ulaşmışlardır. Klasik medya imkânlarının kullanıldığı zaman diliminde haberin pasif süjesi olan vatandaş, birden sadece haber konusu olan değil; aynı zamanda haberi de yapan, yorum ekleyen, eleştiren aktif kullanıcı statüsüne yükselmiştir. Yeni gelişen bu durum ise birey ile devlet arasında alışılmadık yeni bir etkileşimin oluşmasına zemin hazırlanmış, devletler bu konuda hazırlıksız yakalanmıştır. Ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü için olayın uluslararası boyutu da dikkate alınmaksızın internetin regülasyonu konusunda Ülkemizde acelece yapılan hukuki düzenlemeler bir kısım sorunları da beraberinde getirmiştir.

Bu çalışmada sosyal medya, ifade özgürlüğü ve yasal düzenlemeler değerlendirilmiştir.

1. SOSYAL MEDYA YASAKLARININ AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ-İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Twitter ve YouTube isimli sosyal paylaşım siteleri hakkında verişen erişimin engellenmesi kararlarıyla, sadece mahkeme kararlarının kapsadığı içerikler değil; bütün siteye erişim engellenmiştir. Erişimi engellenen her iki sosyal paylaşım sitesi de ifade özgürlüğünün kullanılabildiği Dünya üzerindeki en büyük platformlar olup Ülkemizde de birçok üyesi bulunmaktadır. Sosyal paylaşım sitelerinin üyeleri bu siteleri birçok amaç için kullanmaktadırlar. Bu sitelere erişimin tamamen engellenmesiyle bireysel haklarının ihlal edildiğini iddia edenler ilk başta sulh ceza mahkemesi kararlarına karşı asliye ceza mahkemelerine itiraz etmişler, etkili bir sonuç elde edemeyince de önce İdare Mahkemesi’ne1 daha sonra da bireysel başvuru hakkı kullanılmak suretiyle Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmişlerdir.