Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşçi Lehine Yorum İlkesinin Medenî Usûl Hukukuna Etkileri

Effects of the Principle of Interpretation in Favor of Employee on Civil Procedural Law

Zeynep Anıl ATAY, Egemen ATAY

İşçi lehine yorum ilkesinin sosyal adaleti sağlama ve işçiyi koruma maksadıyla hiçbir sınırlamaya tâbi olmaksızın maddi hukuk ve medeni usûl hukukuna doğrudan uygulanması kanun koyucunun açık iradesine aykırılık teşkil edebilmektedir. Medeni usûl hukuku kurallarına işçi lehine yorum ilkesinin uygulanabilmesinin en önemli şartı yorumlanan hükümde açıklık olmamasıdır. Özüyle ve sözüyle açık olan usûl hukuku kurallarının yorumlanarak kanun koyucunun iradesine aykırı olarak yeni bir hukuk oluşturulması; sosyal adalet gereği işçiyi koruyarak eşitlilik yaratma gayesi ile yargılamanın tarafları arasındaki eşitlik ilkesini ve hukuki dinlenilme hakkını sarsmaktadır.

Yorum, İşçi Lehine Yorum, İşçinin Korunması, Hukuki Dinlenilme Hakkı, Eşitlik.

The direct application of the principle of interpretation in favor of employee to the substantive law and civil procedural law without any restrictions in order to ensure social justice and protect the worker may constitute a violation of the explicit will of the legislator. The most important condition for applying the principle of interpretation in favor of employee to the civil procedure rules is no clarity in the interpreted provision. Creating a new law contrary to the will of the legislator by interpreting the rules of procedural law, which are clear in essence and word, undermines the principle of equality between the parties to the trial and the right to be heard legally with the aim of creating equality by protecting the employee as a requirement of social justice.

Interpretation, Interpretation in Favor of Employee, Worker Protection, Right to be Heard, Equality.

I. Giriş

Hukukta yorum, en temel tanımıyla hukuk kurallarının, sözleşmenin veya iradenin anlamlandırılması için yapılmaktadır. Yapılan bu anlamlandırma işçinin korunması ilkesi gözetilerek yapılırsa işçi lehine yapılan bir yorum söz konusu olmaktadır.

Her ne kadar ilk bakışta teorik bakımdan işçi lehine yorum ilkesinin sosyal adalet ilkesi gereği muteber bir amaca yönelik olduğu ve bu sebeple sakıncasız olduğu düşünülse de; bu ilkenin kayıtsız şartsız uygulanması metodolojik olarak birçok sorunu da beraberinde getirmektedir.

İşçi lehine yorum ilkesinin medeni usûl hukuku kurallarının yorumlanmasında kullanılması medenî usûl hukukunun açık hükümlerinin göz ardı edilmesine yol açabilmektedir. Dolayısıyla, işçi lehine yorum ilkesinin medenî usûl hukukunu etkileyip etkilemeyeceği; eğer etkileyebilir nitelikte ise bunun sınırının ne olacağı ve hangi durumda bu ilkenin tatbik edilebileceği tartışmaya değer bir husustur.

Çalışmada, hukuki tartışmalar ve yargı içtihatları ekseninde işçi lehine yorum ilkesinin medenî usûl hukukuna etkisi ve bu etkinin belirgin bir şekilde göze çarptığı teminat senedinin bedelsizliğinin işçi tarafından dava yoluyla ileri sürülmesi halinde ortaya çıkan hukuki çelişkiler incelenmiştir.

II. Yorum

Yorum, ifadelerin açıklanması ve belirlenmesi için yapılır.1 Türkçe sözlükte yorum; “bir yazının veya sözün, anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturma, tefsir” olarak ifade edilmektedir.2 İfadelerde açıklık bulunmadığı hallerde kanun ve sözleşme hükümlerinin anlamı ve uygulama alanının açıklığa kavuşturulması gerekebilir. Böyle bir durumda yapılacak anlamlandırma faaliyeti yorumdur.3 Yorumun konusu, kanun veya daha geniş bir ifade ile hukuk kuralları olabileceği gibi; sözleşmeler başta olmak üzere her türlü hukuki işlem de olabilir.4 Kanunun yorumlanmasında objektif bir sonuca ulaşılmaya çalışılırken; sözleşmenin yorumunda sözleşmenin taraflarına ilişkin öznel bir anlam çıkarılmaya çalışılır.5 Bu sebeple kanunun yorumu ile sözleşmenin yorumu birbirinden tamamen farklıdır.6

Kanunkoyucunun düşüncesinin yeterince açık olmadığı hallerde, kanunkoyucunun düşüncesinin içeriği kanunun yorumu ile değerlendirilerek hukuk kuralının objektif anlamı tespit edilir.7 Kanun hükmü yeterince açıksa kanun yorumlanmadan uygulanır.8 Kanun hükmünün anlamının açık olması halinde, bu açık anlamıyla uygulanması açıklık ilkesi olarak adlandırılmaktadır.9 Keyfilik yasağı gereği kanunun değiştirilmeden ve aşılmadan uygulanması gerekir.10

Kanunun anlamının tespit edilmesi kanunun yorumlanmasıdır.11 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1’inci maddesinin birinci fıkrası gereği; “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” Bu hüküm gereği, kanunun sözü ile özünün birbiri ile bağdaşması gerekir.12 Kanunun sözü ile özünün birbiri ile bağdaşmadığı durumlarda kanunun sözünün, kanunun özüne uygun olan anlamının araştırılması gerekir.13 Kanunun sözü ile özü birbirinin alternatifi değil; birbirini tamamlayan iki kavramdır.14 Kanunun özünün anlamlandırılması bir yorum faaliyetidir. Bu faaliyet sonucu hukuk kuralının gerçek anlamı ve kapsamı belirlenir. TMK m.1 hükmünün uygulama alanı, tüm özel hukuk ve hatta kıyasen kamu hukuku alanıdır.15

Yorum, yorumu yapan makama göre üçe ayrılır.16 Bu ayrıma göre yasama organı tarafından yapılan yorum yasama yorumu; hâkim tarafından yapılan yorum yargı yorumu; doktrinin yaptığı yorum ise bilimsel yorum olarak adlandırılır.

Kanunun yorumlanmasına ilişkin yöntemler genel olarak üç ana kategori altında incelenebilir. Kanunkoyucunun hangi yorum yönteminin uygulanacağını belirtmemiş olması sebebiyle bu yöntemlerin tamamı belirli bir sıra olmaksızın kullanılabilir.17