Tüketici Mahkemelerinin Görevine İlişkin Yargıtay Kararları Üzerine Bir İnceleme
Coşkun Özbudak
Tüketici mahkemelerinin görevine ilişkin Yargıtay Kararı değerlendirilmekte ve bu bağlamda usule ilişkin görünen göreve ilişkin bozma ve bozma sonrası yapılan yargılama ile adaletin geciktiği; hakları özünün zedelendiği vurgulanmaktadır.
Tüketici Mahkemesi Asliye Hukuk Mahkemesi, Mal, Tüketici, Yüklenici.
1. Giriş
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ’un “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesine göre, Kanun: “…mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini” kapsar. Buna göre, tüketicinin taraf olduğu her türlü işlem değil tüketici işlemleri bu kanun kapsamına girmektedir.1 Tüketici işlemi ise tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade etmektedir.2
Kapsam içersinde geçen “Mal” kavramı, Kanunun (06 Haziran 2003 günlü ve 4822 sayılı Kanunla değişik) “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, mal: “Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” ifade eder.
Buradan da anlaşılacağı üzere, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallara ilişkin tüketici işlemleri de 4077 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmektedir.
