Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bir Müzakereci Demokrasi Uygulama Modeli Örneği Olarak Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi

The British Columbia Citizens’ Assembly as an Example of Implementation Model of a Deliberative Democracy

Nagehan GÜRBÜZ ERSOY

Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi, Kanada’nın Britanya Kolumbiyası eyaletinde gerçekleştirilmesi planlanan seçim reformu ile ilgili görevlendirilmiş bir meclistir. Bu meclis eyalet genelinden rastgele seçilen 160 sıradan yurttaştan oluşuyordu. Bir yıllık bir süre içerisinde görev yapan bu mecliste, üyeler seçim sistemleri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra derinlemesine bir müzakere sürecinden geçerek, eyalet için en uygun olan seçim sistemini belirlemeye çalışmıştır. Meclis tarafından belirlenen seçim sistemi, eyalet düzeyinde gerçekleştirilen referandumda halka sunulmuştur. Her ne kadar meclis tarafından önerilen ve referandumda halka sunulan seçim sistemi çok küçük bir farkla reddedilmiş olsa da, Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi demokrasi ile ilgilenen herkes için incelenmeye değer bir deneyim sunmuştur. Özellikle müzakereci demokrasi modelinin nasıl uygulanabileceği konusunda Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu çalışmada da yurttaşların jürileri, planlama hücreleri, konsensüs konferansı ve müzakereci anket gibi müzakereci demokrasinin uygulama modellerine kısaca değinildikten sonra, Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi ve burada yürütülen müzakere çeşitli açılardan ele alınmıştır.

Müzakereci Demokrasi, Yurttaşlar Meclisi, Doğrudan Demokrasi, Siyasal Katılım, Seçim Sistemleri.

The British Columbia Citizens’ Assembly is a mandated body of electoral reform in the Canadian province of British Columbia. This assembly was composed of 160 ordinary citizens randomly selected from across the province. In this assembly, which served for a period of one year, the members tried to determine the most appropriate electoral system for the province by going through an in-depth deliberation process after being informed about the electoral systems. The electoral system chosen by the Assembly was presented to the public in a province-level referendum. Although the electoral system proposed by the Assembly was narrowly rejected, the British Columbia Citizens’ Assembly provided an experience worth examining for anyone interested in democracy. In particular, the British Columbia Citizens’ Assembly is an important example of how the model of deliberative democracy can be implemented. In this study, after briefly mentioning the implementation models of deliberative democracy such as citizens’ juries, planning cells, consensus conference and deliberative poll, the British Columbia Citizens’ Assembly and its deliberation process are discussed from various perspectives.

Deliberative Democracy, Citizens’ Assembly, Direct Democracy, Political Participation, Election Systems.

Giriş

Britanya Kolumbiyası Yurttaşlar Meclisi (BKYM) (British Columbia Citizens’ Assembly), eyaletin seçim sisteminin incelenmesi, değerlendirilmesi ve mevcut sistemin değiştirilmesine karar verilmesi halinde alternatif bir sistemin önerilmesi ile görevlendirilmiş sıradan insanlardan oluşturulmuş bir meclistir. Hükümet, BKYM’nin önerisini referanduma sunacağını ve bu sonuca da riayet edeceğini taahhüt etmiştir. BKYM demokrasi ve demokrasinin kurumsallaşmasıyla ilgili olan herkesin dikkatini çeken bir kurum olmuştur. Çünkü BKYM ile ilk kez bir siyasal iktidar, sadece sıradan yurttaşlardan oluşan bir organı siyasi kurumlarda köklü değişiklikler önerme ve onları yeniden tasarlama yetkisi ile donatmıştır.1

BKYM gibi bir kurumun oluşturulmasına yönelik ihtiyaç, sonuçları tartışma yaratan 1996 tarihli seçim sonrasında ortaya çıkmıştır. Eyalet düzeyinde yapılan seçimde Liberal Parti oyların %41,8’ini almasına rağmen, %39,5 oranında oy alan Yeni Demokratik Parti’ye göre mecliste daha az sandalye sahibi olmuştur. Böylesine bir sonucun ortaya çıkmasının temel sebebi olarak da bir çoğunluk seçim sistemi olan tek isimli tek turlu sistem (single member plurality system) (first past the post) gösterilmiştir.2 Dar bölge sistemi olarak da bilinen bu sistemde seçim tek turda yapılır ve bir seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların basit çoğunluğunu elde eden aday seçilmiş olur. Bu sistemde, seçmen çoğunluğunun seçilmiş adaya oy vermemiş olması önem arz etmemektedir. Bir başka deyişle, en çok oyu alan aday, diğer adayların aldıkları oyların toplamından daha az oy almış olsa bile yine de seçilecektir.3

Bu seçim sonrasında zamanın Liberal Parti lideri olan Gordon Campbell, Liberallerin iktidara gelmesi halinde var olan seçim sistemini değerlendirmek için bir yurttaşlar meclisi kurulacağı sözünü vermiştir. 2000 yılında Liberaller iktidara geldiğinde de Campbell vermiş olduğu sözü tutmuş ve seçim reformu üzerine çalışacak bir yurttaşlar meclisinin oluşturulması için süreci başlatmıştır. Bu doğrultuda siyasetçilerin, akademisyenlerin ve aktivistlerin görüşleri alınarak gerekli hazırlık çalışmaları yapıldıktan sonra hükümet, 2003 yılında seçim reformu üzerine çalışacak bir yurttaşlar meclisinin kurulması hususunu meclisin dikkatine sunmuştur. Meclis oy birliği ile yurttaşlar meclisinin kurulmasını kabul etmiş ve bu süreci yönetmek üzere özel bir komite kurmuştur. Hükümet, aynı zamanda beş buçuk milyon dolarlık bir bütçeyi yurttaşlar meclisinin kuruluşu ve işleyişi için tahsis etmiştir.4

Seçim sistemleri hakkında öğrenme, dinleme, müzakere etme, düşünme ve en sonunda karar verme aşamalarını içeren bir yıllık sürenin sonunda BKYM üyeleri, eyalette var olan seçim sisteminin değiştirilmesine karar vermiş ve halka tavsiye edilecek sistemin devredilebilir tek oy sistemi (single transferable vote) olduğuna karar vermiştir. 2004 yılının Aralık ayında BKYM final raporunu sunmuş ve referandum sorusunu formüle ederek dağılmıştır. Halka sunulacak olan referandum sorusu şu şekildedir: “Britanya Kolumbiyası, seçim sistemini Seçim Reformu Hakkında Yurttaşlar Meclisi’nin tavsiye ettiği şekilde devredilebilir tek oy sistemine çevirmeli midir?”5

2005 yılının Mayıs ayında yapılan referandumda ise hükümetin kabul için öngördüğü çifte baraj aşılamamıştır. Referandumdan kabul oyunun galip gelmesi için hem eyaletteki oyların %60’nın kabul oyu olması hem de seçim bölgelerinin %60’ından kabul oyunun çıkması gerekiyordu.6 BKYM’nin teklifi ise 79 seçim bölgesinin 77’sinden kabul oyu alarak bir barajı aşsa da, eyaletteki oyların %57,7’sini aldığı için çok küçük bir farkla barajın altında kalmıştır.7

Her ne kadar BKYM’nin teklifi referandumda reddedilmiş ve eyaletin seçim sisteminde herhangi bir değişiklik olmamış olsa da BKYM modeli birçok açıdan oldukça dikkat çekicidir. BKYM deneyimi demokrasi teorisi bakımından önem taşıyan soruları ve bu sorulara verilen cevapları test etme imkânını bize sağlayan oldukça çarpıcı bir politik deneydir.8

Bu çalışmanın amacı da bu sorulardan bazılarına BKYM deneyimini inceleyerek cevaplar aramaktır. Bu amaçla yanıt aranacak sorular şunlardır: Normalde uzmanlara bırakılan karmaşık teknik meseleler hakkında sıradan yurttaşlar tam anlamıyla bilgilendirildikleri takdirde makul kararlar alabilir mi? Yurttaşlar meclisi diğer temsili kurumlar karşısında ve doğrudan demokrasi mekanizmaları yanında demokratik bir alternatif olabilir mi? Sıradan insanlar bu modelle politik arenadaki oyuna dahil edilebilir mi? Yine BKYM’nin politik süreci daha demokratik hale getirebilecek özgün bir kamusal müzakere modeli sunmuş olup olmadığı da değerlendirilecek hususlardan biridir.

Bu doğrultuda öncelikle müzakereci demokrasi kavramından, bu demokrasi türünün meşruiyet anlayışından ve ideal müzakere sürecinin koşullarından bahsedildikten sonra, müzakereci demokrasinin nasıl hayata geçirilebileceği incelenecektir.

Çalışmanın geri kalanında, müzakereci demokrasinin kurumsallaştırılması için geliştirilen uygulama modellerine ve bunlardan biri olan yurttaşlar meclisi modeline kısaca değinildikten sonra çalışmanın esas konusunu teşkil eden ve yurttaşlar meclisi modelinin ilk örneğini teşkil eden BKYM çeşitli açılardan incelenecektir.

I. Müzakereci Demokrasi

Özgür ve eşit vatandaşların müzakere etmesinin meşru siyasal karar almanın özünü oluşturduğu demokrasi biçimi müzakereci demokrasi türüdür.9 Müzakereci demokraside kolektif kararların etraflıca ve uzun uzadıya istişare edilerek alınması gerekliliği bulunmaktadır. Müzakereci demokrasi taraftarlarına göre, bir konu hakkında karar vermeden önce o konunun, ilgili taraflarca, argümanlara dayalı olarak, gerekçeli bir biçimde, bilinçli ve dikkatli şekilde davranılarak müzakere edilmesi ve ancak bu istişare sürecinden sonra o konu hakkında karar verilmesi gerekmektedir.10

Müzakereci demokrasi kavramı birçok farklı şeye işaret edilerek kullanılıyor olsa da, bu model demokrasinin mahiyetini geliştirmeye odaklanan bir siyasal yaklaşım olması sebebiyle diğerlerinden ayrılmaktadır. Müzakereci demokrasi modelinde amaç sadece siyasal katılımı arttırmak değil, siyasal katılımın niteliğini ve biçimini değiştirerek iyileştirmektir.11

Müzakereci demokrasinin, liberal demokrasi eleştirisi üzerine inşa edilmiş olduğunu söylenebilir. Bu eleştirinin kalbinde liberal teorideki meşruiyet anlayışı bulunmaktadır. Bernard Manin, müzakereci demokrasinin ana hatlarını ortaya koyarken, liberal teorinin kolektif iradenin oluşma sürecini yanlış değerlendirdiğine dikkat çekmekte ve yeni bir meşruiyet anlayışı geliştirmektedir.12

Manin’e göre liberal teorinin eksikliği, karar verici konumundaki bireylerin önceden şekillenmiş iradelerinin olduğunu varsaymasıdır. Hâlbuki bu bireyler karar verecekleri konu hakkında ya eksik bilgiye sahiptirler ya da tercihlerinden emin değildirler. Farklı bakış açılarının karşılaşmasına imkân veren müzakere süreci, bireylerin bilgi edinmesini sağladığı gibi onların tercihlerinin şekillenmesine de yardımcı olur. Bu yüzden, meşruiyetin kaynağı olarak bireylerin önceden belirlenmiş iradesi yerine bu iradenin oluşma süreci yani müzakerenin kendisi esas alınmalıdır. Manin’e göre meşru bir siyasal karar, herkesin iradesini temsil eden karar değil herkesin müzakere etmesinden kaynaklanan karardır. Manin, Rousseau’ya atıfla şöyle der, “meşru yasa, genel iradenin ifadesi değil, genel müzakerenin sonucudur.”13

Müzakereci demokrasi modelinde tek başına oy sandığı ya da çoğunluk yönetimi siyasal meşruiyet için yeterli değildir. Bireysel çıkarları ve tercihleri bir araya getirerek, en fazla sayıdaki insanın tercih ettiği seçeneği kabul etmek ve bunu herkes için geçerli kılmak tek başına meşruiyet sağlamaz. Bu yöntemin yanına müzakereyi içerecek ve geliştirecek nitelikte takviyeler yapılarak ya da uygulanan yöntemler tamamen değiştirilerek var olan demokratik usullerin ve kurumların meşruiyeti güçlendirilmelidir.14 Müzakereci modelin, bu anlamda demokrasinin merkezini bireysel oy verme işleminden kamusal alandaki bilgi paylaşımına kaydırdığı ileri sürülebilir.15

Müzakerenin amacı konsensüse varmaktır. Konsensüsün mümkün olmadığı ve zorunlu olarak oylama yoluna gidildiğinde de varılan sonuç özel çıkarların toplamından ziyade ortak bir yargı niteliğindedir.16 Benhabib’e göre, bu sayede müzakere ile birlikte çoğunluk kuralı da sayıların ötesinde bir rasyonelliğe ulaşır. Şöyle ki, eğer halkın çoğunluğu müzakere süreci sonunda belli bir seçeneği tercih ettiyse, bu seçenek başka bir grup tarafından uygun gerekçelerle sorgulanıncaya kadar bu seçeneğin rasyonel olduğu varsayılabilir.17

Müzakere aracılığıyla çıkara dayalı bir demokrasi anlayışından da sıyrılmak mümkün olabilir. Müzakereci demokrasi kuramcıları, çıkara dayalı demokrasi modelinde her bireyin kendi çıkarı doğrultusunda oy kullandığını ve bu sebeple irrasyonel sonuçların ortaya çıktığını ileri sürmektedirler. Müzakereci görüş yanlılarına göre, var olan modelde bireyler hiçbir zaman özel çıkarlarını bir tarafa koyarak kamusal çıkarı ya da kolektif gereksinimleri istişare etmek üzere bir araya gelme ihtiyacını hissetmezler. Oysa müzakereci demokraside, özel yararların birbirleriyle yarıştığı bir süreç yerine ortak yararın müzakere edildiği bir süreç söz konusudur. Yurttaşlar müzakere aracılığıyla tercihlerini kamusal amaçlara, önceliklere göre güncellerler ve bunu nasıl hayatı geçirebilecekleri konusunda birlikte akıl yürütürler.18

Müzakereci demokrasi teorisine göre, siyasal kararlar alınırken tercihlerin oluşumu aşamasına ve öğrenme sürecine daha fazla odaklanılmalıdır. Bu modelin temel tezi, önceden belirlenmiş, verili tercihlere dayanan her türlü karara veda etmek ve bunları ucu açık ve sürekli bir öğrenme sürecine dayanan akla uygun siyasal kararlarla değiştirmektir.19

Müzakere, özel görüşlerin kısıtlarından kurtulmayı sağlar ve kamusal karar alma sürecinin niteliğini çeşitli açılardan geliştirir. Öncelikle, karşılıklı bilgi paylaşımı ve sonrasında elde edilen bilgi birikimi sayesinde süreç içerisinde bireylerin bakış açılarını ve görüşlerini değiştirmesi mümkün hale gelir. Ayrıca kamusal müzakere ile bireyler daha önce değerlendirmedikleri bazı unsurları dikkate alabilirler ve karmaşık sorunları daha iyi kavramaya başlayabilirler.20

Müzakereci demokrasi kuramcılarına göre, karşılıklı görüş alışverişinde bulunulan, kamusal meselelerin etraflıca incelendiği ve değerlendirildiği bir demokratik süreci sunan bu model, daha nitelikli siyasal kararların alınmasını sağlayacaktır.21 Özel çıkarların etkisinden kurtularak kamusal yararı gerçekleştirmeyi hedefleyen müzakere sürecinin kendisi de yeni bir meşruiyet kaynağı haline gelecektir. Ancak müzakere sürecinin meşruiyet kaynağı haline gelebilmesi için bu sürecin belirli niteliklere sahip olması gerekmektedir.

Benhabib’e göre meşru ve rasyonel bir ortak karar alma sürecinden bahsedilebilmesi için, herkesin ortak yararı olarak kabul edilen şeyin, özgür ve eşit bireyler arasında rasyonel ve adil bir biçimde yürütülen müzakere sürecinden kaynaklanması ve kurumların da bunu sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.22

Benhabib’e göre bir normun geçerli olabilmesi için o normdan etkilenen herkesin o norm üzerinde anlaşmış olması gerekir. Bu anlaşmaya belirli özellikleri taşıyan bir müzakere süreci sonunda varılmış olmalıdır. Bu özellikler şunlardır: