Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Suça İtilmiş Çocuklar ve Mükerrer Çocuk Suçluluğu ile İlişkili Değişkenlerin İncelenmesi: Meta Analitik Bir Çalışma

An Investigation of Variables Related to Juvenile Delinquency and Juvenile Recidivism: A Meta-Analytic Study

Hafize ALKAN, Esra ÇETİNÖZ

Gün geçtikçe artan çocuk suçluluğu günümüzde en önemli toplumsal sorunlardan birini oluşturmaktadır. Bu olguyu önlemek ise ancak durumla ilişkili olabilecek faktörleri belirleyerek bunlara yönelik önleyici ve iyileştirici tedbirleri almakla mümkündür. Bu araştırmanın amacı Türkiye’de konu ile ilgili 2000-2020 yılları arasında yüksek lisans ve doktora düzeyinde gerçekleştirilmiş bütün çalışmaları bilimsel bir yöntemle inceleyerek, çocukların suça itilmesi ve mükerrer çocuk suçluluğuyla ilişkili değişkenleri belirlemektir. Araştırma meta-sentez yöntemi kullanılarak yapılmış; Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Ulusal Tez Merkezi’nde taranan tezler belli kriterler kapsamında değerlendirilmiş ve kabul edilen 10 tez çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler MAXQDA 2018 programı ile çözümlenmiştir. Yapılan analiz sonucunda değişkenlerin suça sürüklenen çocuklar ve mükerrer çocuk suçluluğu açısından farklılık gösterdiği görülmüştür. Suça sürüklenen çocuklarda akran etkisi, şehir hayatı, ekonomik yetersizlik ve bağımlılık, çocuğun çalışma hayatına girmesi ve parçalanmış aile yapısı faktörlerinin; mükerrer çocuk suçluluğunda ise ailede suçlu birey varlığı, aile içi tartışma ve şiddet, aile içerisinde ilgisizlik ve sevgisizlik ve suçlu arkadaş varlığı ve okula devam etmeme faktörlerinin daha etkin olduğu belirlenmiştir.

Suç, Çocuk Suçluluğu, Suça İtilen Çocuk, Mükerrer Çocuk Suçluluğu.

Increasing juvenile crime is one of the most important social problems today. Preventing this risk is only feasible by identifying the factors in a given context and taking preventive and rehabilitative measures. The present study aimed to identify the factors related to juvenile delinquency and juvenile recidivism by examining all the studies on the topic that have been performed as master and doctoral thesis in Turkey between the years 2000-2020. This study utilized the meta-synthesis method. In the National Thesis Center of the Council of Higher Education (YÖK), all theses related to the subject were scanned, each was evaluated in accordance with the purpose of the study and 10 theses were accepted. The data was analyzed with MAXQDA 2018 program. Analysis showed that there are some main factors affecting juvenile crime. The findings also showed that these variables differ in terms of juvenile crime and repetitive juvenile crime. While peer influence, urban life, economic deficiencies, substance use, broken family and child’s entry to work life are more effective in juvenile delinquency; the presence of a criminal member in the family, domestic violence, indifference and lovelessness within the family, the presence of criminal friends and not attending school factors seem to be more effective in juvenile recidivism.

Crime, Juvenile Crime, Juvenile Delinquency, Juvenile Recidivism.

İnsanoğlu doğumuyla birlikte sosyal bir hayata adım atar. Aile ile başlayan sosyalleşme süreci yaşam boyu okul, mahalle, arkadaş çevresi gibi sürekli değişen ve farklılaşan ortamlarda devam eder ve her birey ait olduğu toplumdaki kültüre, değerlere, gelenek ve göreneklere göre yetiştirilmeye çalışılır. Ancak bazı koşulların etkisiyle birey sağlıklı bir şekilde sosyalleşemez ve bir toplumda çok sayıda insan tarafından kabul edilen belirli davranış kurallarına uygun davranmama olarak kabul edilen “sapıcı davranışlara” yönelir. Bu sapıcı davranışların hepsi bireyi kanunla ihtilafa düşürmez.1 Kanun koyucu tarafından suç olarak ya da yasalara aykırı olarak tanımlanan sapıcı davranışlar ise artık suçun konusudur ve karşılığında belirli kanuni yaptırımlar söz konusu olur.2

Çocukların suçtan arınık ve değerlerle tamamen bütünlenmiş bir toplumda dünyaya gelmedikleri göz önüne alındığında; özellikle çocukluk sürecinde topluma uyum sağlama ile ilgili sorunların ortaya çıkması beklenen bir durumdur. Çünkü gelişim süreçleri boyunca çocuklar yaşadıkları çevreye uyum sağlamaya çalışır ve toplumsallaşırlar; toplumsallaşma sürecindeki yetersizlikler ve sorunlarsa çocuk suçluluğuna yol açmaktadır.3 Çocuklar, içine doğdukları toplumda, aile ve çevre tarafından kabul gören anlayış ve değerleri öğrenerek sosyalleşirler; bu durumda bazı çocuklar suç gibi karmaşık bir olguyu da öğrenerek suça itilmiş çocuk haline gelebilirler. Dolayısıyla suç işlemiş bir çocuğu doğrudan suçlu çocuk olarak etiketlemek ya da nitelendirmek sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır. Çocuklar; aile, arkadaş çevresi gibi çeşitli faktörler sonucu suça itilmektedirler.4

Çocuk Koruma Kanunu’nun üçüncü maddesinin ikinci bendinde suç işleyen çocuklardan bahsederken “suça sürüklenen çocuk” ifadesi kullanılır.5 Bu maddede görüldüğü gibi yasalar tarafından “suçlu çocuk” ifadesi yerine, “suça sürüklenen çocuk” ifadesi kullanılmaktadır; yani çocuk suçu işlememiş, suça sürüklenmiştir. Bu sebeple çocuk suçluluğu sadece hukuksal alanı ilgilendiren bir konu değil, aynı zamanda toplumsal alanı ilgilendiren önemli bir sorundur. Nitekim 1985 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Adalet Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları’nın birinci maddesinde; çocukların doğru yoldan saptırılmaya müsait yaşlarda oldukları vurgulanarak, suçtan uzak bir yaşam sürebilmeleri için içinde bulundukları koşulların iyileştirilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir.6