Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Katılımı Etkileyen Faktörler ve Katılım Yolları

Factors Affecting Participation and Methods of Participation

Veysel GÖRÜCÜ

Demokrasi, başlangıçtan günümüze gelişim gösteren siyasal sistemlerden birisidir. Günümüzde siyasal ve yönetsel alanlarda halkın karar alma süreçlerine dâhil edilmesi öncelikli hale gelmiştir. Halkın kendi kendisini yönetmesine daha çok olanak veren ve halka daha yakın kurumlar olması, katılımcı demokrasiyi ön plana çıkarmaktadır. Katılımcı demokrasi anlayışı ve Türkiye’deki uygulamaları bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Katılımcı demokrasi uygulamaları bağlamında halkın kendisini yönetmesi olgusu, ülkenin daha demokratik bir zeminde olmasında ve halkın da kendisini yönetime yakın hissetmesinde anahtar rol oynamaktadır. Ulusal düzlemde demokrasi alanında yaşanan sıkıntılar yerel demokrasi ve katılıma da yansımıştır. Ancak yasaların getirmiş olduğu olumlu katkıların yanı sıra, katılım konusunda halkın yönetime nasıl ve ne kadar katılacağı konusu da önemli sorunlardan biridir. Halkın yöneticileri seçebilmesi demokrasi açısından değerli olmakla birlikte artık kesinlikle tek başına yeterli değildir. Dolayısıyla halkın farklı yollarla kendisinin yönetime katılması ve fikirlerini yansıtması ülkenin demokrasisinin gelişmesi ve sisteme yabancılaşmaması adına önemli bir parametre teşkil etmektedir.

Katılımcı Demokrasi, Yönetime Katılım, Siyasal Katılım.

Democracy is one of the systems that developed from the beginning till now. Today inclusion of the public into the decision making process of political and administrative areas became a priorty. Institutions allowing the public self governance for itself more and closer to the people comes forward by participatory democracy. Participatory democracy concept and Turkish practice forms the fundamentals of this dissertation. Participatory democracy practices is the self governance of the public itself. By that way the country rely on more democratic grounds playing a key role for the public to feel closer to the government. In the national level problems beeing faced in the democracy area reflected to the local democracy and local participation. But next to the positive contributions brought by the laws the phenomenon of how and how much the public will participate into the governance is one of the important problems.For the public to elect the governors is precious however this is not certainly enough alone. As a matter of the fact that participation of the public in to the governance process by different ways and reflection of its ideas is an important parameter for the improvement of the democracy and not to alienate to the system of the country.

Participatory Democracy, Governance Participation, Political Participation.

GİRİŞ

Demokrasi, çağımız modern toplumlarının benimsediği temel yönetim şeklidir. Günümüzde demokrasiyi anayasal bir norm olarak benimsemeyen bir devlet ve toplum bulmak oldukça güçtür. Demokrasinin kendine özgü değerler silsilesi, onu bir yönetim ve yaşama biçimi olarak küreselleştirmiştir. Küresel bir değer olmaktan öte, demokratik rejim evrensel bir değer olmuştur. Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak, bugün dünyada temsile dayalı demokrasiden bir ileri aşamaya, doğrudan demokrasiye geçme çabaları görülmektedir. Gösterilen çabalar, bir bakıma yönetme ve karar alma işlevinin gerçek egemen olan halk tarafından yerine getirilmesi için bütün olanakların kullanılması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.1 Egemenlik halkta olduğuna göre; temsili demokrasiyle dolaylı olarak kullanılan halk iradesinin sağlıklı bir şekilde aracıları aradan çıkarmak suretiyle doğrudan kullanılmasına veya karar alma, uygulama ve denetim süreçlerine halkın dahil edilmesine yönelik yaklaşımlar gün geçtikçe etkisini artırmaktadır.

Temsili demokrasilerin sorunlu olduğu, etkinliğini kaybettiği düşüncesi yaygınlık kazanmakta ve doğrudan demokrasi araçlarının devreye sokularak bu eksikliklerin giderilmesi ya da temsili demokrasinin boşluklarının doldurulması gereği üzerinde durulmaktadır. Bunun sağlanabilmesi için de daha fazla demokrasi gereksinimini karşılayacak olan katılım süreçlerine ilgi büyümektedir. Katılım-demokrasi ilişkisinin güçlendirilmesiyle, katılımın halkın siyasete ve yönetime olan ilgisizliğini gidereceği, küçük toplumsal grupların toplumdan soyutlanmasının önleneceği, demokratik sürece katacağı ve yabancılaşmayı önleyeceği gibi birçok yarar umulmaktadır.2 Toplamda temsili demokrasi uygulamalarındaki tıkanıklıkları gidermek ve meşruiyet krizini aşarak işlevsel bir devlet yönetimi hedeflenmektedir.

Yeni yönetim anlayışı olarak ifade edilen yönetişim kavramı, devlet merkezli yönetim yerine toplum merkezli bir yapıyı esas almaktadır. Yönetişim, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplumun işbirliğinde yönetime katılmak anlamında, ideolojik temelleri aynı ancak katılımın mekansal boyutlarına göre yerel, ulusal ve küresel alanda gerçekleşen bir yapıyı anlatır.3 Yeni dünya düzeni, sorumlulukların devletin yurttaşla olabildiği kadar paylaşılması ve devletle toplum arasında çeşitli dayanışma yollarının kullanılmasını öngörmektedir.

Elektronik teknolojisindeki gelişmeler ise bütün sektörleri sarsıcı nitelikler taşımaktadır. İnternetle birlikte gelen yeniliklerin, geleneksel kitle iletişim araçlarının yanında, katılımcı yönetim düşüncesini gerçekleştirmede önemli bir işlevi yerine getireceği geniş bir biçimde tartışılmaktadır. Örneğin, internetle daha fazla siyasal katılmanın sağlanabilmesinin yolları aranmakta, çeşitli ülkelerde yönetimler bazı hizmetleri internet aracılığıyla yerine getirme çabası içerisine girmiş görünmektedirler. Toplumsal değişmenin gücü, devlet etkinliklerinin yeniden düşünülmesi ve yerine getirilmesi yöntemlerini değiştirmeye zorlamaktadır. İnternet ve sağladığı iletişim imkanları gerek ulusal gerekse küresel çapta siyaset ve yönetim süreçlerinden halkın haberdar olmasına neden olmaktadır. Halkın siyasi ve yönetsel alanda olanlarla ilgili olarak sürekli bilgi yüklemesine tabi tutulduğu ortamda ortaya çıkan olumlu ve olumsuz süreçlerin yönetilmesi bir zaruret olarak yönetimlerin karşısına çıkmıştır.

Siyasal katılma konusunun özel olarak yerel yönetimler düzeyinde ele alınmasını zorunlu kılan diğer bir neden de, kentsel siyasete olan ilginin günden güne yoğunlaşarak artmasıdır. Bu durum, hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler için geçerli olan bir olgudur. Yerel siyasetin ülke siyasetini önemli ölçüde etkilediği gerçeğinin görülmesi, çevrecilik hareketlerinin artması; demokratikleşme arttıkça kentsel toplumsal hareketlerin hem sayısının hem de etkinliğinin artması, kentsel siyasetin güncelliğini korumaktadır.4 Siyasi partiler kentte başarılı siyaset üretebildikleri takdirde ülke iktidarına gelebilmektedirler.

Hermann Hill’e göre Demokrasinin dayandığı özgürlük, eşitlik, dayanışma ve kendini gerçekleştirme gibi değerler, ancak demokrasinin temellerinin sağlam olduğu toplumlarda güçlenebilir ve demokrasiyi yaşanılır kılar. Demokrasinin yaşanılır kılınması da, kentsel siyasetin demokratik temelinin iyi oturtulmasına bağlıdır. Kent yaşanılır değilse, ülke de yaşanılır değildir. Yönetim halkla bütünleşemiyorsa; halk yönetsel eylem ve işlemlerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik olduğu yönünde bir inanç taşımıyorsa, yönetimin meşruiyeti oldukça tartışmalı demektir. İşte bu noktada katılımcı yönetim yöntemleri, yurttaşların yönetime yabancılaşmasını önleyici önemli beklentileri karşılayacak nitelikler kazanır; yönetimi, yurttaşların kendinden saydığı bir sisteme dönüştürür ve demokratik yöntemler kullanarak, çatışmaların yerine, toplumsal kalkınmayı ve gelişmeyi koyar. Eğer saydam bir yönetim anlayışı yerleşmemişse, katılımcı düşüncenin uygulama şansı da yoktur. Öncelikle, yöneticilerin ve yurttaşların böyle bir etkileşim sürecinin yararlarına gerçekten inanmaları gerekir. Katılımcı düşüncenin bir yaşam biçimine dönüşmesi, yurttaşların bütün katılım olanaklarıyla, yönetsel süreçlerin içine çekilmesine; katılımın ön koşulu olan yönetsel etkinlikler hakkındaki bilgilenme sürecinin sağlıklı bir biçimde gerçekleşmesine ve bütün sosyal sınıflardan, mesleklerden, yaşlardan, cinsiyetlerden katılımcıların katılıma özendirilmeleriyle sağlanabilir.5

I. SİYASAL KATILMA DÜZEYİ VE BİÇİMLERİ

Siyasal katılma birçok biçimde ve düzeyde gerçekleşebilir. Sonuçta siyasal katılma bir süreçtir ve belirli aşamalarla gerçekleşir. Bu süreçte, katılımcıların nitelikleri ve katılım biçimleri temel değişkenlerdir.

Siyasal katılma merak, ilgi, bilgi ve eylem aşamaları biçiminde gözlemlenebilir. Her aşama için değişik bir siyasal katılma nitelendirmesi yapmak olasıdır. Ancak, siyasal katılma bir süreç olduğundan, bütün bu etmenler bir bütünlük sergilemektedirler. Çünkü siyasal katılma aynı zamanda belli bir yoğunlukta merak, ilgi, bilgi ve eylem gerektirmektedir. Günlük yaşamda, herkes siyasal konulara aynı ilgi ve önemi göstermez. Bu da, zorunlu bir ayırım yapmayı gerektirir. Bu ayırımda belirleyici nokta, yurttaşın seçimlere katılıp katılmaması, belli bir siyasal programla ilgili oy verip vermemesidir.6

Eylemin kolaylığı ya da zorluğu, katılma eyleminin sınıflandırılmasında, önemli bir ölçüt olarak karşımıza çıkmaktadır. Milbrath, en kolay katılma eylemlerine izleyici davranışları, zor eylemlere geçiş eylemleri ve daha zor olanlarına da gladyatör eylemleri demektedir:7

Eylemler içerisine, bir partiye üye olmak, bir siyasal organ için aday olmak ve siyasal eylemlerde etkin bir rol almak girmektedir. Siyasal yaşamla ilgili aktif davranışlar sergileyen yurttaşlar, bu sınıflandırmaya dahil olmaktadırlar.8

Bir siyasal partinin rozetini taşımak ya da oy kullanmak gibi eylemler ise, izleyici eylemlerdir. Bu üç tür eylem biçimi, siyasal olayları izleme, onlara karşı tutum gösterme ve etkin katılım biçiminde görünür. İzleme eylemleri, neredeyse yalnızca siyasal alanla ilgili bilgilenmelerden oluşur. Siyasal olayları izlemekle yetinmeyip, tavır alanlar ise, belli bir siyasal eylemde bulun-maktansa yönlendirme, yandaş toplama ve kamuoyu oluşturma gibi bir yolu benimserler. Gerçek anlamda katılma olarak tanımlanabilecek etkinlik, siyasal alanla ilgili organların oluşumu, eylemleri ve etkileri üzerinde belirleyici olmayı amaçlar. Ancak, siyasal katılma eyleminde bulunan bir kimse bu üç kategori içerisinde de yer alabilir.9

Siyasal katılma düzeylerini değişik bir kategoride de göstermek olasıdır:10