Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Komisyonu’nun Güncel Uluslararası Ceza Yargısı İçin Sunduğu Tecrübeler

Experiences Provided by the United Nations War Crimes Commission for Contemporary International Criminal Justice

Meltem SARIBEYOĞLU SKALAR

Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Komisyonu, gerek uzun yıllar arşivleri mühürlenmiş ve kamuya kapalı olduğu için gerekse de II. Dünya Savaşı sonrasında Nüremberg ve Uzak Doğu Askeri Mahkemeleri yargılamalarının gölgesinde kalmış olmasından dolayı uluslararası hukuk literatüründe yeterince incelenememiştir. Özellikle 2017 yılından itibaren Savaş Suçları Komisyonu’nun arşivlerinin dijital ve kamuya açık hale getirilmesiyle birlikte Komisyon’un çalışmalarına ilgi giderek artmaktadır. Zira, Komisyon’un çalışmalarının uluslararası ceza hukuku alanında örf ve âdet hukukunun gelişimine ışık tuttuğu ve bu hukuk alanında uygulanan pek çok kavram ve kuralın temelini oluşturduğu anlaşılmıştır. Özellikle bugünkü Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çalışma usulünün önemli bir unsurunu oluşturan tamamlayıcılık ilkesi için Savaş Suçları Komisyonu’nun iyi bir model oluşturduğu ileri sürülmüştür. Komisyon sadece üç senelik kısa bir süre içinde çok sayıda soruşturma, yargılama ve mahkûmiyet sayısı ile etkili bir kurum olmuş, ayrıca yol açtığı masraf açısından güncel uluslararası ceza yargılaması örnekleriyle karşılaştırıldığında son derece ekonomik bir işleyişe sahip olmuştur. Makalede Komisyon’un kuruluşu, işlevi ve işlev gösterdiği kısa zaman dilimi içinde uluslararası ceza yargısının gelişimine katkıları ve sunduğu olumlu tecrübeler ele alınmaktadır.

Uluslararası Ceza Hukuku, Tamamlayıcılık İlkesi, İnsanlığa Karşı Suçlar, Cinsel Suçlar, Adil Yargılanma.

The United Nations War Crimes Commission has not been adequately examined until recent years in the international legal literature as its archives had been sealed for many years and general public access was denied, alongside the fact that it was overshadowed by the trials of the Nuremberg and Far East Military Tribunals after the World War II. Particularly in 2017, the archives of the War Crimes Commission have been made accessible online by public and academics’ interest in the work of the Commission has been increasing ever since. Recent research demonstrates that the work of the Commission sheds light on the development of customary law in the field of international criminal law and forms the basis of many concepts and rules applied in this field of law today. It is argued that the War Crimes Commission constitutes a good model for the complementarity principle, which constitutes an important element of the working procedure of current International Criminal Court. In a short span of only three years, the Commission had become an effective institution with a large number of investigations, trials and convictions, and in terms of the costs it incurred, it was highly cost efficient compared to recent bodies of international criminal justice. In this article, first, historical details of the foundation of the Commission are explained. Second, the functions of the Commission are studied. Finally its contributions to the development of the international criminal justice and the positive experiences it provides are analysed.

International Criminal Law, Principle of Complementarity, Crimes Agaist Humanity, Sexual Crimes, Fair Trial.

Giriş

Uluslararası ceza hukukunu ve yargısını konu alan çalışmalarda, hemen her zaman uluslararası suçlara ilişkin hukukun ve ceza adaletinin temelleri Nüremberg ve Tokyo yargılamalarına dayandırılmaktadır. Nüremberg ve Uzak Doğu Askeri Mahkemeleri gerek kurulmadan önce ve gerek işlevini yerine getirdikleri sırada, 1943 - 1948 yılları arasında Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Komisyonu birçok yargılamanın gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. II. Dünya Savaşı suçlarının yargılanmasında çok daha yaygın bir fonksiyonu olan Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Komisyonu (United Nations War Crimes Commission - UNWCC) uluslararası hukuk literatüründe uzun bir süre ihmal edilmiştir. Bunun sebebi yakın zamana kadar Komisyon’un çalışmalarının ve arşivlerinin gizli tutulması olmuştur. 2014 yılına kadar Komisyon’un arşivleri ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin özel izniyle ve kopyalanmamak koşuluyla erişilebilir durumdadır. Bu kısıtlamalar, BM’nin bazı savaş suçlularının kimliklerinin gizli tutulmasına alet olduğu şeklinde ciddi eleştirilere uğramıştır.1 Arşive erişim kısıtlamaları, 2011 yılından itibaren akademik çevrelerin ve hükümet dışı kuruluşların girişimleriyle belli bir ölçüde kaldırılabilmiştir. Bu çabalar içinde Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılık Ofisi’nin ilgili materyallerin önemli bir bölümünü dijital ve çevrimiçi hale getirmesi de anılmaya değerdir. 2014 yılından itibaren ABD Holocaust Memorial Müzesi2 arşivin tamamını devralmış ve yerinde ziyarete açmıştır.3 Komisyon’un arşivleri 2017 yılından bu yana çevrimiçi olarak kamuya açık hale gelmiştir.4

Komisyon’un uluslararası ceza hukuku ve yargısı tarihinde göz ardı edilmesinin bir diğer sebebi de Nüremberg yargılamalarının gölgesinde kalmış olmasıdır.5 Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Almanya’yı yeniden inşa etmeyi öncelemesi nedeniyle Komisyon ve dosyaları kapatılmış ve Komisyon, uluslararası ceza adaletinin gelişiminde neredeyse hiçbir yere sahip olamamıştır. Savaş Suçları Komisyonu arşivlerinin açılmaya başlanmasıyla birlikte bu alanda araştırmalar artmış ve büyük ilgi görmeye başlamıştır.6 Arşivlerde ortaya çıkan bilgiler, Komisyon’un topladığı delilleri ve Nazi savaş suçlarına ilişkin, 1945 öncesi, çeşitli belge ve tarihi gerçeklikleri içermenin yanı sıra uluslararası hukukun gelişimi açısından önemli verilerin araştırılmasına imkân vermektedir.

On yedi Müttefik tarafça oluşturulup 1943 ile 1948 yılları arasında çalışmış olan Savaş Suçları Komisyonu, 36.000’i aşkın sayıda sanığın yer aldığı 8.178 davanın görülmesine imkân vermiş ve bu davalardan en az 2.000’i ise ulusal mahkemelerde görülmüştür.7 Komisyon’un, savaş suçları yargılamalarının insan hakları üzerindeki etkilerini ele alan çalışması, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi için hazırlık çalışmalarında etkili olmuştur.8 Ulusal mahkemelerle ilişkisi açısından, günümüzde uluslararası ceza yargılamasının temel özelliklerinden tamamlayıcılık ilkesinin ilk örneği ve iyi bir modeli olarak gösterilmektedir. Komisyon ile ilişkili ulusal mahkemelerin yargılamaları araştırıldıkça, devlet uygulamaları ve uluslararası ceza hukukuna ilişkin örf ve adet kurallarının tespit edilebileceği de umulmaktadır. Komisyon’un arşivlerinin incelenmesiyle, günümüzdeki uluslararası suçlar kategorisiyle mukayeseye imkân verecek birçok yeni bilgiye de ulaşılmıştır. Faal olarak çalıştığı üç senelik kısa sürede ortaya çıkardığı soruşturma, yargılama ve mahkûmiyet sayısı ile yol açtığı masraf karşılaştırıldığında, güncel uluslararası ceza yargılaması örnekleriyle kıyaslanamayacak kadar ekonomik bir işleyişi olduğu olumlu gözlemler arasındadır.9

Makalede ilk olarak Komisyon’un kuruluşu ve ikinci olarak işlevi açıklanmıştır. Son olarak Komisyon’un işlev gösterdiği kısa zaman dilimi içinde uluslararası ceza yargısının gelişimine katkıları ve sunduğu olumlu tecrübeler ele alınmaktadır.

I. Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Komisyonu

“Birleşmiş Milletler” terimi, Birleşmiş Milletler Örgütü kurulmadan önce, 1 Ocak 1942’de “Birleşmiş Milletler Bildirgesi” ile “Müttefik Devletler” yerine kullanılmıştır.10 1945 Birleşmiş Milletler Şartı, üyelik hakkındaki 3’üncü maddesinde bunu açıkça ifade etmiştir:

Birleşmiş Milletler’in asıl üyeleri, Uluslararası Örgütlenme konusunda San Francisco’da yapılan Birleşmiş Milletler Konferansına katılmış olan, ya da 1 Ocak 1942 tarihli Birleşmiş Milletler Bildirgesi’ni önceden imzalamış bulunan ve işbu Antlaşmayı imzalayarak 110. madde uyarınca onaylayan devletlerdir.