Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda “Cinsel İlişki” Kavramı

The Notion of “Sexual Intercourse” in the Turkish Penal Code Nr.5327

Özgün ÖZYÜKSEL

Yalnızca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m.104/1 ile 225 ve 765 sayılı mülga TCK m.416/3 ile 419/1 hükümlerinde yer verilen ve 5237 sayılı TCK m.225 hükmünün gerekçesinde olarak tanımlanan “cinsel ilişki (cinsî münasebet)” kavramının anlamı öğretide ve uygulamada son derece tartışmalıdır. Çalışmada “cinsel ilişki” kavramına ilişkin bilimsel ve yargısal içtihat irdelenip eleştirilmiş, ardından “cinsel ilişki” kavramının belirsizliğine ve dolayısıyla anılan hükümlerin Anayasa m.2 ve 38 hükümlerine aykırılığına dikkat çekilerek bu aykırılığın yasama ve yargı eliyle giderilmesine yönelik çözüm önerileri değerlendirilmiş, nihayet bu hükümler yürürlükte kaldığı sürece “cinsel ilişki” kavramının ceza kanunlarının uygulanmasında dar yorumlanarak “kişilerin penil-vajinal yoldan birleşmesi” şeklinde anlaşılması gerektiği savunulmuştur.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, Hayâsızca Hareketler, Cinsî Münasebet, Anal Seks, Oral Seks.

The meaning of the notion of “sexual intercourse (carnal knowledge)” laid down only in art.104/1 and 225 of the Turkish Penal Code (TPC) numbered 5237 and in art.416/3 and 419/1 of the TPC numbered 765, and defined as “” in the justification of art.225 of the TPC numbered 5237 is highly controversial in both literature and practice. In this paper, the opinions put forward in literature and jurisprudence concerning the notion of “sexual intercourse” were analyzed and criticized, then by emphasizing the ambiguity of the notion of “sexual intercourse” and the anticonstitutionality of the aforementioned provisions, the solution proposals for the elimination of this contradiction via the legislative organ and judiciary organs were evaluated, and finally as long as these provisions are in force, it was defended that the notion of “sexual intercourse” should be interpreted narrowly in the implementation of criminal laws and understood as “the copulation of persons through penile-vaginal way”.

Sexual Intercourse with a Non-Adult, Indecent Acts, Carnal Knowledge, Coitus, Copulation, Anal Sex, Oral Sex.

Giriş

Farklı disiplinlerde, farklı yönleriyle incelenen “cinsel ilişki (cinsî münasebet)” olgusu, yasa koyucunun 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanunu (TCK) m.416/3 ile 419/1 hükümlerinde “cinsî münasebet” ve 5237 sayılı TCK1 m.104/1 ile 225 hükümlerinde “cinsel ilişki” ibarelerine yer vermesiyle aynı zamanda bir ceza hukuku terimi hâline gelmiştir. Anılan hükümlerde düzenlenen suçların lâyıkıyla tahlil edilebilmesi için, bu kavramın anlam ve kapsamının saptanması zorunludur.

Bu çalışmada amaç, her biri monografilere konu edilmiş bu suçları tahlil etmek değil, “cinsel ilişki” kavramını bilimsel ve yargısal içtihat çerçevesinde yorumlayarak 5237 sayılı TCK m.104 ve 225 hükümlerini bu bağlamda değerlendirmektir. Yer yer mülga TCK dönemi içtihadına da temas edilmekle birlikte esas itibarıyla bu iki hükmün mercek altına alınacağı çalışmada, önce anılan hükümlerdeki “cinsel ilişki” kavramına ilişkin bilimsel ve yargısal içtihatlar okuyucuya aktarılacak, ardından üçüncü bölümde bu içtihatlar tenkit edilecek, nihayet “değerlendirme ve sonuç” bölümünde “cinsel ilişki” kavramından kaynaklanan belirsizlikleri gidermeye yönelik önerilere yer verilecektir.

I. Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Bakımından “Cinsel İlişki” Kavramı

Mülga TCK’nin ikinci kitabının “Adabı Umumiye ve Nizamı Aile Aleyhinde Cürümler2” başlıklı sekizinci babının “Cebren Irza Geçen, Küçükleri Baştan Çıkaran ve İffete Taarruz Edenler” başlıklı birinci faslında yer alan m.416/3 hükmü Reşit olmıyan bir kimse ile rızasiyle cinsi münasebette bulunanlar fiil daha ağır cezayı müstelzim bulunmadığı takdirde altı aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.şeklindedir. Maddeye 09.07.1953 tarih ve 6123 sayılı Kanun ile eklenen son fıkrayla esasen yeni ve ırza geçme suçundan bağımsız bir suç tipi ihdas edilmiş3 olup hükümde gösterilen tipik fiil “on beş yaşını tamamlamış çocukla rızaen cinsî münasebette bulunmak”tan ibarettir. Kanun’un 414 ilâ 416’ncı maddeleri birlikte tahlil edildiğinde, on beş yaşını tamamlamamış çocukların kendilerine yönelik herhangi bir cinsel davranışa rıza göstermeye ehil olmadıkları anlaşılmaktadır.