Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

AET Hukuku Düzenlemeleri Işığında Tek Kişilik Anonim Şirket

A Single-Member Company in the Light of the European Economic Community Law Regulations

Cüneyd GÜRCAN

Avrupa Topluluğu yönergeleri doğrultusunda, bir şirketin paylarının bir kişide toplanması ile bu şirketin tek kişilik şirket haline gelmesi durumunda bu şirketin tek kişilik şirket olduğu ile tek kişinin kimliğinin birlikte dosyasına işlenmesi veya kamuya açık bir sicile tescil edilmesi şarttır gibi düzenlemelerle Üye Devletler üçüncü kişilerin haklarını koruyucu önlemler alabilirler. Bu çalışmada, bu uygulamanın Türk Ticaret Kanunu’nda nasıl düzenlendiği konusu incelenmiştir.

Avrupa Ekonomik Topluluğu, Tek Kişilik Anonim Şirket, Pay, Paydaş, Türk Ticaret Kanunu.

Considering the European Directives, certain safeguards may be taken for the protection of the interests of third parties by the Member States countries, likewise where a company becomes a single-member company because all its shares come to be held by a single person, that fact, together with the identity of the sole member, must either be recorded in the file or entered in the register and accessible to the public. In this study, it has been studied, how this regulation has been adopted to Turkish Commercial Code.

European Economic Community, Single-Member Company, Share, Shareholder, Turkish Commercial Code.

GİRİŞ

Resmi Gazete’nin 14.02.2011 tarih, 27846 sayısında yayınlanan 6102 Kanun numaralı Türk Ticaret Kanunu (bundan böyle “TTK” olarak anılacaktır) bir önceki yürürlükten kalkan 6762 sayılı Ticaret Kanunu’ndan (bundan böyle “Eski TK” olarak anılacaktır) farklı bir ticari düzenlemeyi uygulamaya getirmiştir.

Resmi Gazete’nin 14.02.2011 tarih, 27846 sayısında yayınlanan 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile de TTK’nın nasıl uygulaması gerekeceği hususlar belirlenmiştir.

TTK nın uygulaması ile çeşitli yönetmelikler ve tebliğler yayınlanmıştır.1

TTK’nın Gerekçesi’nde bu kanuna neden ihtiyaç duyulduğu detaylı olarak açıklanmıştır.

TTK’nın çıkarılmasında etkili olan sebepler olarak ana hatlarıyla;

I. 6762 sayılı Kanunu Doğrudan Etkileyen Gelişmeler

II. AB Tam Üyeliğine Aday Olma, Müzakerelere Başlanması Kararı ve “Müzakere Eden Ülke” Konumu

III. Teknolojik Gelişmeler ve İnternet

IV. Uluslararası Piyasaların Bir Parçası Olmak

V. Ticaret Kanununu Etkileyen Yeni Kanunlar

C) Çeşitli Avrupa Ülkelerinde Ticaret Hukuku Reformu

II. Avrupa Ülkeleri

III. AET/AT Hukuku

olarak belirlenmiştir.

TTK’nın AET/AT ile ilgili Gerekçesi aşağıda yer almaktadır.

AET/AT’ın uyumlaştırma yönergeleri ile ortak hukuk yaratan tüzükleri ortaya bir “Avrupa şirketler hukuku” çıkarmıştır. Bu yönergelerin ve tüzüklerin düzenlediği konular ve getirdiği kurumlar, şirketler hukukunun güncel sorunlarından kaynaklanmakta, yeni kuramlarla öğretileri yansıtmakta ve reform hedeflerini göstermektedir. 68/151 sayılı ve 09/03/1968 tarihli, “kamuyu aydınlatma yönergesi” diye anılan birinci şirketler hukuku yönergesi,2 ultra vires kuralını kaldırmıştır. Ayrıca aynı yönerge tescil edilen bir şirketin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, ancak kısa bir hak düşürücü süre içinde fesih davası açılabileceğini öngörerek tescilin sağlığa kavuşturucu etkisi öğretisine genellik kazandırmıştır. Bu yönerge genel olarak şeffaflığı ve organların işlemleri konusunda üçüncü kişileri koruyucu kuralları geliştirmiştir. 77/91 sayılı 13/12/1976 tarihli, kuruluş ve sermayenin korunmasına ilişkin “sermaye yönergesi” diye anılan ikinci yönerge,3 sermayenin korunması ilkesini pekiştirmiş, bir şirketin kendi hisse senetlerini iktisabı kurumuna devrimsel bir boyut kazandırmıştır. 78/855 sayılı ve 09/10/1978 tarihli şirketlerin birleşmeleri hakkında üçüncü yönerge,4 gerek birleşme türleri, gerek alacaklıların ve paysahiplerinin korunması yönünden, yeni bir açılımdır. 78/660 sayılı ve 25/07/1978 tarihli, bazı ortaklıkların yılsonu finansal tablolarına ilişkin dördüncü yönerge,5 şeffaflık ve dürüst resim verme öğretilerinin şirketler öğretisine egemen olmasını sağlayan ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının uygulanmasının yolunu açan ayrıntılı bir metindir. 82/891 sayılı ve 17/12/1982 tarihli şirketlerin bölünmelerine ilişkin altıncı yönerge,6 bölünme kavram ve türlerinin tanımında, kısmî küllî halefiyet ilkesinin uygulamaya konulmasında, koruma ve sorumluluk hukukunda yol gösterici olmuştur. 83/349 sayılı ve 13/06/1983 tarihli, konsolide hesaplara ilişkin konseyin yedinci yönergesi7 ile 84/253 sayılı ve 10/04/1984 tarihli, kanunî denetleme sorumluluğu taşıyan kişilerin, yani denetçilerin şirket hesaplarına ilişkin finansal tabloları onaylamasına ilişkin sekizinci yönerge8 de, konusunda önemli bir düzenlemedir. 89/666 sayılı ve 21/12/1989 tarihli, başka bir ülkenin hukukuna tâbi bazı ortaklıkların üye ülkelerden birinde şube açmalarına ilişkin onbirinci yönerge9 ile 89/667 sayılı tek ortaklı, sınırlı sorumlu (kapalı) ortaklıklara ilişkin onikinci yönerge10 ve 2001/86 sayılı ve 08/10/2001 tarihli, Avrupa Ortaklığına İşçilerin Katılmalarına İlişkin Yönerge11 de ulusal hukukları geliştiren metinlerdir.12

Yönergeler, sadece AB üyelerine ve üye adaylarına, şirketler hukuku ile ilgili bir reform konuları katoloğu sunmakla kalmamış, aynı zamanda bazı ülkelerde hakim, olumsuz görüşleri de etkisiz hâle getirmiştir. Tek kişilik anonim ve limited şirket yönergesi ve 19/07/2002 tarihli ve 1606/2002 sayılı, Uluslararası Muhasebe Standartlarının Uygulanmasına İlişkin Avrupa Tüzüğü (75 No.lu paragrafa bakınız) bu niteliktedir. Hemen hemen tüm ticaret hukukçularının karşı olduğu sınır aşan birleşmelere ilişkin onuncu yönerge tasarısı da bu konuda diğer bir örnektir.13

Gerekçeler arasında yer alan “Tek kişilik Anonim Şirket” ve “Limited Şirket” kavramı ilk olarak Official Journal of the European Union’un 30.12.1989 tarihli sayısında “Tek Kişilik (Üyeli) Sınırlı Sorumlu Ortaklıklara İlişkin Konseyin 89/667/EEC On İkinci Yönergesi’nde belirlenmiştir.14 ,15

Bu Yönerge 2009 yılında yeni bir sayı almıştır.16

Bu Yönerge “Directive 2009/102/EC of the European Parliament and of the Council of 16 September 2009 in the area of company law on single-member private limited liability companies (codified version)”17 (16 Eylül 2009 tarihli 2009/102/AT sayılı tek kişilik (üyeli) sınırlı sorumlu Ortaklıklara ilişkin Avrupa Parlamentosu ve Konsey’in Yönergesi- yasalaşmış metin) olarak düzenlenmiştir.

TTK’nın Gerekçesi’nde de belirtildiği üzere tek kişi ile kurulan veya tek kişi ortaklığa dönüşebilen, tek pay sahipli anonim şirket ile tek pay sahipli limited şirket düzenlemeleri uygulamaya kazandırılmıştır.

Böylelikle Eski TK düzenlemesi uyarınca ortaklık sayısını sağlayabilmek için gerçek sermayedar olmayan kişilerin bir araya gelmesinin (iğreti kuruluş)18 önüne geçilmek istenmiştir.

Limited şirketlerde kurucu sayısına ilişkin düzenleme TTK 574. maddededir.

Ancak, bu çalışmada 6102 sayılı TTK düzenlemesi uyarınca tek kişilik anonim şirketin hukuki yapısı incelenmiştir.

I. 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU KAPSAMINDA ANONİM ŞİRKETLERİN TEK PAYDAŞLI YAPISI

TTK anonim şirkette bir paydaşın bulunduğu durumu III. Bölüm KURUCULAR başlıklı kısımda 338. maddede düzenlemiştir.

TTK 337. maddesindeki düzenleme kurucunun kim olduğuna ilişkindir.

Devam eden madde olan TTK 338 de ise anonim şirketin hem kuruluşunda hem ticari faaliyetlerine devam ederken sahip olabileceği asgari paydaş sayısı belirlenmiştir.

Buna göre;

2. Asgari sayı

MADDE 338- (1) Anonim şirketin kurulabilmesi için pay sahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır. 330’uncu madde hükmü saklıdır.

(2) Pay sahibi sayısı bire düşerse, durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde yönetim kuruluna yazılı olarak bildirilir. Yönetim kurulu bildirimi aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde, şirketin tek pay sahipli19 bir anonim şirket olduğunu tescil ve ilan ettirir. Ayrıca, hem şirketin tek pay sahipli20 olarak kurulması hem de payların tek kişide toplanması hâlinde tek pay sahibinin adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan edilir. Aksi hâlde doğacak zarardan, bildirimde bulunmayan pay sahibi ve tescil ve ilanı yaptırmayan yönetim kurulu sorumludur.21

(3) Şirket, tek pay sahibi22 olacak şekilde kendi payını iktisap edemez; ettiremez.