Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sendika Kurma Hakkı

Right to Establish a Union

Bektaş KAR

Temel hak niteliğinde olan sendika kurma hakkı, dernek kurma hakkı gibi başta İnsan Hakları Evrensel Bildirisi olmak üzere temel hakları düzenleyen uluslararası sözleşmelerde düzenlenmiş ve serbestlik ilkesi benimsenerek “herkesin çıkarlarının korunması amacıyla sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı” olduğu kabul edilmiştir. Uluslararası sözleşmelerde sendika kurma hakkının konu (faaliyet alanı) olarak sınırlandırılmadığı, keza kişi olarak silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı ile Devlet idaresinde görevli olanlar dışında da bir sınırlama getirilmediği, genel ilke olarak çıkarlarını korumak şartı ile herkesin sendika kurabileceği anlaşılmaktadır. Türk hukukunda, esas olarak, meslek sendikaları kabul edilmemiş ve çalışanlar ile işverenlerin işkolu sendikası kurmaları benimsenmiştir. Ülkemizde sendika kurucuları, kuracakları sendikayı işkolu esasına göre ama Türkiye çapında faaliyet gösterme zorunluluğu olmaksızın kurmak durumundadır. 87 sayılı Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına ilişkin sözleşme ile Avrupa sosyal Şartı, sendika kurma hakkı öznesine çalışanları (151 sayılı sözleşmede kamuda istihdam edilenleri kapsamaktadır) koyarken, Türkiye’nin onayladığı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi sendika kurmada özne olarak herkesi kapsamış ve herkesin kendi çıkarlarını korumak için sendika kurabileceklerini belirtmişlerdir. Sendika kurma hakkında, uluslararası sözleşmelerin özne olarak “çıkarları olan herkesi” almışken, Anayasa’nın sadece “çalışanları” özne olarak alması nedeni ile Anayasa ile Anayasanın 90/son maddesi uyarınca iç hukuk normu haline gelen sözleşme hükümleri arasında çatışma olup olmadığı, çatışma var ise Anayasa’nın üstün norm olarak uygulanarak, sözleşme hükümlerinin dikkate alınıp alınmayacağı önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada aktif çalışma hayatı içinde olmayan emekli ve işsizlerin sendika kurma hakkı olup olmadıkları iç hukuk mevzuatı ve temel hakları düzenleyen ve iç hukuk normu haline gelen uluslararası sözleşmeler kapsamında doktrin görüşleri ve yargı uygulamaları kapsamında ele alınmıştır.

Sendika Kurma Hakkı ve Sınırlandırılması, İç Hukuk Düzenlemeleri, Uluslararası Sözleşmeler, Uluslararası Sözleşmelerin Esas Alınması, Çalışan Kavramı, Emekliler ve İşsizler.

The right to establish a union, which is a fundamental human right like the right to establish an association, is stipulated under the Universal Declaration of Human Rights and other international contracts related with the human rights. The principle of liberty is applied in those before-mentioned texts and it is accepted that “everybody has the right to establish or be part of already established unions in order to protect their interest”. It is understood from international texts that the right to establish a union cannot be limited for the working area of workers and for the public officers like police or armed forces. In Turkish Law, craft unions are not accepted, it is accepted for employer and employees to establish a sector union. In Turkey, union establishers should establish their union according to the sector principle and without any necessity to act in all regions of Turkey. According to Freedom of Association and Protection of the Right to Organize Convention (no.87) and European Social Charter only workers can establish a union. However, according to UN Declaration of Human Rights, ECHR, International Convention on Political and Civil Rights, International Convention on Economic, Social and Cultural rights and EU Charter of Fundamental Rights everybody can establish a union. As international conventions take “everybody” as establisher of a union and the Constitution of Turkish Republic takes only workers as establisher of a union, there is a problem arising from this controversy between Constitutional norms and other internal norms (as stated in art 90 of the Constitution of Turkish Republic, the international conventions are part of the internal law). In this study, the rights to establish a union of the retired and unemployed people will be explained under the debates made in doctrine and precedents, with respect to the international and national positive norms about the fundamental human rights.

Rights to Establish a Union and Its Limits, Internal Law, International Conventions, The Application of the International Conventions, Workers, Retired and Unemployed People.

GİRİŞ

“Sosyal devlet” anlayışının en belirgin özelliğini oluşturan sendikalar, gerek anayasalarda gerekse yasalarda belirtilen görev ve yetkileriyle, bir yandan imzaladıkları toplu iş sözleşmeleriyle işkolları düzeyinde sosyo-ekonomik hayatı etkilerken, öte yandan bazı devlet kuruluşlarının sosyo-ekonomik kararlarına ve çalışma mevzuatının hazırlanmasında sağladıkları katkılarla devlet hayatını da yakından etkilemektedir.1 Bu nedenle günümüz devlet anlayışının örgütsel yapısı içinde çok önemli bir yeri olan sendikalar, toplum hayatında “kamu yönetimine katılan” ve “kamusal fonksiyonlar” ifa eden birer “resmi kuruluş” sayılmaktadır.2

Toplu olarak kullanılmasından dolayı kolektif sosyal haklar arasında yer alan sendika hakkı; bir devlete sosyal niteliğini veren demokratik haklar arasında yer almakta olup temel haklardandır. Sendika kurma hakkı, aynı zamanda (kolektif) sendika özgürlüğü olarak da nitelendirilmektedir.3

Çalışma hayatında, önemli bir yere sahip olan sendikaların, faaliyetlerini serbestçe düzenlemesi önem taşımaktadır. Serbestçe faaliyet gösterme, sendika özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğu gibi, üyelerin (çalışan-işveren) haklarının korunmasında önemli bir yer tutar. Sendikaların çalışma yaşamında olduğu kadar, ekonomik kararların alınmasında da önemli işlevleri söz konusudur.4 Belirtmek gerekir ki sendika hakkı yaşam hakkı ile ilgili tutulduğundan, uluslararası sözleşmelerde en önce düzenlenen haklar arasında yer almıştır.

Bireysel sendika özgürlüğü ise, sendikaya üye olma ya da olmama özgürlüğünü içermektedir.

Temel hak niteliğinde olan sendika kurma hakkı, dernek kurma hakkı gibi başta İnsan Hakları Evrensel Bildirisi olmak üzere temel hakları düzenleyen uluslararası sözleşmelerde düzenlenmiş ve serbestlik ilkesi benimsenerek “herkesin çıkarlarının korunması amacıyla sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı” olduğu kabul edilmiştir.

Temel hak olarak sendikal haklar: Sendika kurma, sendikaya üye olma, çıkma veya sendikaya üye olmama da temel haklardandır. Anayasa Mahkemesinin aşağıda da belirtilecek 2013/5447 bireysel başvuru sayılı kararında da açıklandığı gibi “Sendika, çalışanların mali ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek için meydana getirilen kuruluştur. Sendikal özgürlük kavramı, sendika kurma hakkı ile sendikaya üye olma ve sendikadan çıkma haklarını kapsamaktadır. Sendikaya üye olma özgürlüğü, bir kimsenin sendikaya üye olmasının iradî olmasını gerektirir. Bu özgürlük aynı zamanda, birden çok sendikadan istenilen sendikanın seçilmesi ve o sendikaya üye olma hakkını da içerir”.5

Serbestlik ilkesinin, kısaca sendika kurma hakkının sınırlandırılması ise sözleşmelerde “ulusal güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni, genel sağlık veya ahlâk, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması olarak belirtilmiş ve hukuken öngördüğü ve demokratik bir toplumda gerekli olan sınırlamaların dışında başka hiçbir sınırlama sendika kurma hakkı için konulamayacağı belirtilmiştir. Keza görevleri kapsamında, silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı mensupları ile Devlet idaresinde görevli olanların bu hakkı kullanmaları üzerine hukuki kısıtlamalar konulabileceği belirtilmiştir.

Sendikalar, uzmanlık temelinde aynı mesleği yapan işçileri bir araya getirebilir. Bu türden sendikalar, “meslek sendikası” olarak adlandırılır. Buna karşılık, aynı işkolunda veya işyerinde çalışanların kurdukları sendikalar da vardır. Bunlar ise, “işkolu sendikası” veya “işyeri sendikası” olarak adlandırılır.

Uluslararası sözleşmelerde sendika kurma hakkının konu (faaliyet alanı) olarak sınırlandırılmadığı, keza kişi olarak silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı ile Devlet idaresinde görevli olanlar dışında da bir sınırlama getirilmediği, genel ilke olarak çıkarlarını korumak şartı ile herkesin sendika kurabileceği anlaşılmaktadır.

Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesine göre;6 Anayasa’nın 51. maddesinde güvenceye bağlanan sendika hakkı, demokratik toplumun temeli olan örgütlenme özgürlüğünün bir parçasıdır. Örgütlenme özgürlüğü, bireylerin kendi menfaatlerini korumak için kolektif oluşumlar meydana getirerek bir araya gelebilme özgürlüğüdür. Bu özgürlük, bireylere topluluk hâlinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarını gerçekleştirme imkânı sağlar. Sendika hakkı da çalışanların, bireysel ve ortak çıkarlarını korumak amacıyla bir araya gelerek örgütlenebilme serbestîsini gerektirmekte ve bu niteliğiyle örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olarak görülmektedir (§ 23).

Sendika hakkı, çalışanların ve çalıştıranların sadece istedikleri sendikaları kurmaları ve bunlara üye olmaları yolunda bir hakla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda oluşturdukları tüzel kişiliklerin varlığının ve bu tüzel kişiliklerin kendine özgü faaliyetlerinin garanti altına alınmasını da içermektedir. Üyelerinin ekonomik, sosyal ve kültürel ortak menfaatlerini korumak ve geliştirmek amacıyla kurulan sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının, iş uyuşmazlığı çıkarması, toplu görüşme ve toplu sözleşme yapması, grev ve lokavt kararı vermesi ve uygulaması da sendika hakkı kapsamında yer almaktadır (§ 24).

Sendikalar, çalışanlar ve işverenlerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla, yine bunların üretimden gelen güçlerine dayanarak faaliyet gösteren örgütlü yapılardır. Bireysel olarak zayıf durumda bulunan çalışanlar, örgütlenmek ve sendikalaşmak suretiyle işveren karşısındaki pazarlık güçlerini artırmakta, gerek hak ve menfaatlerinin korunmasında gerekse sorunlarının çözümünde etkin bir konum elde etmektedirler (§ 57).

I. İÇ HUKUK DÜZENLEMELERİMİZE GÖRE SENDİKA KURMA HAKKI

Türk hukukunda, esas olarak, meslek sendikaları kabul edilmemiş ve çalışanlar ile işverenlerin işkolu sendikası kurmaları benimsenmiştir. Ülkemizde sendika kurucuları, kuracakları sendikayı işkolu esasına göre ama Türkiye çapında faaliyet gösterme zorunluluğu olmaksızın kurmak durumundadır.

İşyeri sendikası, işyeri sınırları içerisinde faaliyet göstermek için kurulan sendikalardır. 274 sayılı sendikalar kanunda serbest olan işyeri sendikaları 2821 sayılı kanunla yasaklanmış ve 6356 sayılı kanunda 2821’dekini benzer düzenleme içermektedir.

İş kolu sendikası ise işkolu esasına göre bir işkolunda faaliyette bulunmak amacıyla bu işkolundaki işçiler ve işverenler (kamu işverenleri hariç) tarafından kurulabilir.7

İşkolu, bir ülkede yapılan işlerin belirli sayıda gruplandırılarak her bir gruba iş kolu denilmesidir. İşkolu işyerindeki faaliyet esas alınarak yapılan bir gruplandırma olup bir işyeri sınırları içinde münferit olarak işçilerin yaptıkları işlerin veya mesleklerin bir önemi yoktur. Önemli olan işyerlerinde ağırlıklı olarak yürütülen faaliyettir. İşkolu esasına göre sendikalaşma ilkesi, işçilerin sendika kurma veya sendikaya üye olmada mesleklerine ve yaptıkları işe bakılmaksızın sadece işyerinin girdiği işkoluna göre sendika hakkının kazanılmasıdır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu yürürlükten kaldırılan 2821 sayılı eski sendikalar kanununda olduğu gibi sendikalaşmada işkolu esasını benimsemiştir. Bunun tek istisnası, 2821 sayılı kanunda da mevcut olan hüküm 6356 sayılı kanunda da korunmuş ve kamu işveren sendikalarının farklı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması yolu açık tutulmuştur.8

Anayasa’nın sendika kurma hakkı başlığı ile düzenlenen 51. maddesine göre;9

Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.”