Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat İstemiyle Ağır Ceza Mahkemelerinde Açılan Davalarda Yargı Harcı

Judicial Fees in Lawsuits Held in High Criminal Courts for Indemnification Due to Criminal Coercive Measures

Uğur YİĞİT, İlhami ÖZTÜRK

Harçlar Kanunu ile yargı harcı ve yargı harcına ilişkin çeşitli muafiyet ve istisnalar düzenlenmiştir. Harçlar Kanunu dışında diğer bazı kanunlarda da yargı harcına ilişkin muafiyet ve istisna hükümleri mevcuttur. Buna göre, ceza davaları kural olarak yargı harcına tabi değildir. Ancak, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemli ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davaların yargı harcına tabi olmadığına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna rağmen, uygulamada mahiyeti itibarıyla ceza davası niteliğinde olmayan bu tür davaların açılması aşamasında yargı harcı alınmamakta ve yargı harcı hükme konu edilmemektedir. Bu çalışma ile koruma tedbirleri nedeniyle tazminata konu olan ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davaların, aksi yöndeki yerleşik uygulama ve doktrindeki hâkim görüşe rağmen, şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması kapsamında yargı harcına tabi olması gerektiği hususu irdelenmiştir.

Yargı Harcı, Ceza Davası, Ceza Mahkemesi, Koruma Tedbirleri, Tazminat.

Judicial fees and various exemptions and exceptions thereof are regulated by the Law on Fees. Various regulations other than Law on Fees also provide exemptions and exceptions to judicial fees. Accordingly, criminal cases are not subject to judicial fees in principle. On the other hand, there is no regulation providing that lawsuits that are held in high criminal courts for indemnification due to criminal coercive measures are not subject to judicial fees. Nevertheless, judicial fees are not required to be paid at the time of the filing of such lawsuits which, by their nature, do not have the characteristics of criminal cases. In this study, we examine the fact that despite opposing views dominant in doctrine and settled in practice, lawsuits that are held in high criminal courts for indemnification due to criminal coercive measures should be subject to judicial fees under the scope of judgements on rights pertaining to personal law.

Judicial Fee, Criminal Case, Criminal Court, Criminal Coercive Measures, Damages.

GİRİŞ

Yargılama hizmeti diğer birçok kamu hizmeti gibi devlet tarafından sunulmaktadır. Devlet bu hizmeti önemli ölçüde vergi ve diğer kamu gelirleri ile finanse etmesine rağmen hizmetin niteliği gereği çoğu durumda harç alma yoluna da gitmektedir. Zira yargılama hizmeti kural olarak ilgililerin başvurusu üzerine sağlanmakta ve sağlanan yargı hizmetinden doğrudan bu kişiler yararlanmaktadır. Diğer bir ifade ile yargı hizmetinden sadece ilgilileri doğrudan yararlanmakta, sunulan hizmet hızlı ve adil olduğu ölçüde toplumsal barışa ve huzura hizmet ettiğinden toplumun geneline de dolaylı olarak hizmet sağlanmış olmaktadır.

İşte bu nedenle yargı yoluna başvuranlardan hem hizmetten yararlanması karşılığı olarak hem de hizmetin keyfi kullanılmasını önlemek amacıyla harç alınması yoluna gidilmektedir.

Harçlar Kanunu’nun 2’nci maddesinde; yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların, yargı harçlarına tabi olduğu, ceza mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınacağı belirtilmiştir. Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı tarifenin, (A) Mahkeme Harçları bölümünde hukuk, ceza ve ticaret davalarında yargı harçları; başvurma harcı, celse harcı, karar ve ilam harcı, temyiz, istinaf ve itiraz harçları şeklinde düzenlenmiştir.

Ceza mahkemelerinde görülen davalar tarihi süreç içerisinde sadece Cumhuriyet savcıları tarafından açılan kamu davasından ibaret değildir. Bunun yanında “şahsi dava”, “şahsi hak davası”, “kanun dışı yakalama ve tutuklama nedeniyle tazminat davası”, “koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası”, “hâkimler ve cumhuriyet savcılarının suç soruşturması veya kovuşturması sırasında, koruma tedbirleri dışında verdikleri tüm kararlar veya yaptıkları işlemler ile kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri nedeniyle tazminat davası” ve “infaz edilen mahkûmiyet kararının sonradan yargılamanın yenilenmesi sonucu kaldırılması nedeniyle tazminat davası” ceza mahkemelerinde görülen davalar arasında yer almıştır.

466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girdiği 15 Mayıs 1964 tarihinden 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141 ilâ 144’üncü maddelerinde düzenlene koruma tedbirleri nedeniyle tazminata ilişkin hükümlerin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihine kadarki 466 sayılı Kanun’un yürürlük dönemi ile 5520 sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu 1 Haziran 2005 tarihinden bugüne kadarki toplam 55 yılı aşkın bir süre devam eden uygulama boyunca ceza mahkemelerinde görülen Harçlar Kanunu’nun ifadesiyle şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması kapsamında değerlendirilmesi gereken tazminat davalarında yargı harcı alınmadan ve yargılama giderleri arasında hükme konu edilmeden işlem tesis edilmiş olup uygulama bu istikamette sürdürülmeye devam etmektedir. Bu durum vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlerin kanunla konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağı şeklindeki Anayasal kanunilik ilkesine aykırı olarak bir harcın fiilen kaldırılması anlamına gelmektedir. Kanunla alınması emredilen bir harcın alınmaması hukuki değildir. Ayrıca, yargı harçlarının önemli fonksiyonlarından biri olan hakkın kötüye kullanılmasını önleme işlevi koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemiyle açılan davalarda hukuka aykırı olarak harç alınmaması nedeniyle yerine gelememektedir. Yargı kararlarının1 yanı sıra uygulamaya yönelik eserlerde ileri sürülen görüşler2 de kanun dışı yakalama veya tutuklama ile koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarının harca tabi olmadığı yönündedir.

Bu çalışmada, ceza mahkemelerinde görülen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemli davalar ve bu davaların niteliği ile yargı harcına tabi olup olmadıkları hususu irdelenecek, konuya ilişkin yargı harcı uygulaması ile mevzuat hükümleri karşılaştırmalı olarak analiz edilecektir.

I. HARÇ VE YARGI HARÇLARI

Çağdaş hukuk sistemlerinde, kişilerin haklarını kendi kendilerine almaları kural olarak yasaktır. Kişiler haklarını yargılama gücüne sahip olan devlet eliyle alır. Ancak, Devlete başvurulduğunda, yargı harcı adı altında bir bedel ödenmesi zorunludur.

Harç,3 kamusal güce dayalı olarak, kamusal harcamaların finansmanı için, kamu idaresi tarafından belirli edimlerden ya da belirli kamu hizmetlerinden “yararlanma” karşılığı alınan paradır.4 Bu anlamda harçların hukuki niteliğinin belirlenmesinde, “yararlanma ilkesine dayalı olma” temel ölçüt olarak kendini göstermektedir.5 Ancak, çoğu harç yararlanılan hizmetin tam karşılığı değildir.6 Harcı doğuran olay bir kamu hizmetidir. Sunulan hizmetin harç konusu olabilmesi için; kişinin bir kamu kuruluşundan yararlanması, kişiye kamu tarafından bir menfaat sağlanması ve kamu kuruluşunun kişinin bir işiyle uğraşması gerekir.7

Harç yükümlülüğü teoride “masrafı karşılama” ve faydalanma ilkeleri ile açıklanmaktadır. Masrafı karşılama ilkesinde harca konu hizmetin maliyeti ölçülürken; faydalanma ilkesinde yükümlü için taşıdığı değer esas alınmaktadır.8 Bu kapsamda tanımlar, her iki ilkeyi de içine alacak şekilde yapılmaktadır.

Devletin, hizmet karşılığı aldığı harçlar, devlet işletmelerinin hizmet ve ürünlerinin maliyet karşılığı olarak aldığı bedel (ücret/fiyat) nitelik itibariyle birbirinden farklıdır.9 Hizmet ve ürünlerin fiyat karşılığı sunulmasında üretim, piyasa talebi doğrultusunda düzenlenmekte olup hizmetin kalitesi de onu talep edenlerin yaptıkları ödemelere bağlıdır. Oysa kamu hizmetlerinden yararlanma karşılığı alınan harçlarda sadece sunulan hizmet maliyetinin tamamı değil bir miktar paranın alınması söz konusudur. Bu para miktarını belirleyen ise hizmete duyulan talep değil, siyasal süreç içinde alınan kararlar ve bütçe ödenekleridir.10

Harçların alınmasındaki en temel amaç kamu harcamalarının finansmanı olmakla birlikte bunun yanında toplumsal adaleti sağlama ve kötüye kullanımları önleme gibi amaçlar da söz konusudur. Bu itibarla ceza mahkemelerinde görülen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemli davalardan harç alınması harç tanım ve amacına uygundur.