Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Covid-19 Salgınına Karşı Alınan Tedbirlerin Eğitim Ücreti Yönü ile Özel Okul Kayıt Sözleşmelerine Etkisi

The Effect of the Measures Taken Against Covid-19 Pandemic on Private School Enrollment Contracts in Terms of Tuition Fees

Ayşegül KÜÇÜKDAĞLI, Ufuk KÜÇÜKDAĞLI

Covid-19 bulaşıcı hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde küresel salgın ilan edilmiştir. Bu salgının yayılım hızını kontrol altında tutmak amacıyla alınan tedbirler ülkemizde de birtakım hukuki ve ekonomik sorunu beraberinde getirmiştir. Bunlardan birisi de; Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı tedbirler doğrultusunda okulların eğitim faaliyetlerine örgün şekilde (yüz yüze) devam edememesidir. Covid-19 salgınına karşı alınan bu tedbirlerin ne zamana kadar süreceği ve nasıl devam edeceği belirsiz olsa da, 2019-2020 eğitim-öğretim yılına ilişkin hukuki durum netlik kazanmıştır. Nihayetinde 16 Mart 2020’de ara verilen örgün eğitime tekrar başlanamamış ve 8 ile 12. sınıflar dışında yüz yüze bir telafi eğitimi de mümkün kılınmamıştır. 2020-2021 ilk yarıyılı için ise bazı sınıflarda kademeli ve seyreltilmiş olarak 21 Eylül’de başlayan örgün eğitime 20 Kasım 2020-15 Şubat 2021 tarihleri arasında tekrar ara verilmiştir. Bu bağlamda çalışmamız, alınan bu tedbirlerin özel okulların ilkokul, ortaokul ve orta öğretimde akdettikleri kayıt sözleşmelerine eğitim ücreti yönü ile etkisinin hukuki yönden değerlendirilmesinden ibarettir.

Covid-19, Özel Okul, Uzaktan Eğitim, İmkânsızlık, Ayıplı Hizmet, Aşırı İfa Güçlüğü.

Covid-19 contagious disease declared pandemic by World Health Organization on the date of March 11, 2020. The measures taken in an effort to control the spread of this disease has brought along some legal and economic problems in our country as well. One of these problems is that schools cannot proceed their training activities as formal education (face to face). Although it is unclear how long these precautions taken against Covid-19 pandemic will continue and how it will proceed, the legal situation for the 2019-2020 academic year has become clear. Consequently, the formal education interrupted on March 16, 2020 could not recommenced again and remedial training was not provided except 8th and 12th grades. For the first half term of 2020-2021, formal education which started gradually and reduced on September 21 was interrupted again between November 20 and February 15, 2021. In this context, our study consists of legal evaluation of the effect of these measures on the school enrollment contracts concluded by private schools in primary and secondary schools and secondary education.

Covid-19, Private School, Distant Education, Impossibility, Defective Service, Excessive Difficulty in Performing.

I. 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa Göre Özel Okul Kavramı

“Özel okul” kavramının hangi kurumları kapsadığı sorusuna 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun1 1. maddesi ve 2. maddesi c, d ve e fıkraları ile yanıt vermek mümkündür. Bu Kanun kapsamına, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel okullar ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel okullar girmektedir. Bu anlamda “özel okul” kavramı, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılan okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumlardan 2018-2019 eğitim-öğretim yılının sonuna kadar faaliyetleri devam eden ortaöğretim özel okulları ile yabancı özel okulları ve Rum, Ermeni ve Musevî azınlıklar tarafından kurulmuş, Lozan Antlaşması ile güvence altına alınmış ve kendi azınlığına mensup Türkiye Cumhuriyeti uyruklu öğrencilerin devam ettiği okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim özel okullarını kapsamaktadır.

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un 2020 Yılı Bütçe Sunuşuna göre 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı itibariyle tüm eğitim kademelerinde toplam 14 bin 332 özel okul bulunmaktadır. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılında açık öğretim öğrencileri hariç tüm özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı %8,72’ye ulaşmıştır. Örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayısına oranı ise %19,2’dir.2

Özel okullara açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak malî destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel okulların; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve bu Kanun doğrultusunda çıkarılan MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği3 doğrultusunda belirlenmektedir. Bu bağlamda 5580 sayılı Kanun çerçevesinde, yabancı okullar da dahil olmak üzere tüm özel okullar Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimi altında faaliyet göstermektedir. Buradan da çıkarılabileceği gibi özel okullar, idare hukuku yönüyle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır. Dolayısıyla Covid-19 salgınına yönelik alınan tedbirlere diğer okullar gibi uymak durumundadırlar.

II. Özel Okul Kayıt Sözleşmelerinin Tüketici İşlemi Niteliği

Özel okul kayıt sözleşmeleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) kapsamına giren ve konusu hizmet sağlanmasına yönelik tüketici sözleşmeleri niteliğindedir. Özel okul kayıt sözleşmelerinin bir tarafında özel okullar bulunurken sözleşmenin diğer tarafını öğrenci velileri oluşturmaktadır. Veliler ile özel okullar arasında akdedilen bu sözleşmeler aynı zamanda üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğindedir. Bu anlamda veli “vaad eden”, özel okul “vaad ettiren”, öğrenci ise “yararlanan”dır.

TKHK m. 3 bent j’ye göre ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder. Kanun hükmünden de çıkarılabileceği gibi tüketici sözleşmeleri bakımından tarafların sözleşmede üstlendikleri “rol” önemlidir. Sözleşmelerin bir tarafında ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden “tüketici” bulunurken, sözleşmenin karşı tarafında ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal veya hizmet sunan ya da mal veya hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden “satıcı veya sağlayıcı” bulunmaktadır.4 Satıcı ve sağlayıcıyı genel anlamda müteşebbis olarak adlandırmak mümkündür. Hem tüketici hem de müteşebbisler gerçek veya tüzel kişilerden5 olabilirler. Tüketici sözleşmesi taraflarını birbirinden ayıran en temel özellik sözleşme ile güdülen amaçtır.6 Tarafların sözleşmedeki rolü ticari veya mesleki amaç ile hareket edilip edilmemesine göre tayin edilmektedir.7

Özel okul kayıt sözleşmelerinin konusunu “hizmet” sağlanması oluşturmaktadır. Buradaki “hizmet” ifadesinin karşılığının, Türk Borçlar Kanunu kapsamındaki hizmet sözleşmesi olmadığının altı çizilmelidir.8 TKHK madde 3 d bendinde “hizmet” tanımı yapılmıştır. Buna göre hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu oluşturur. Buradan da çıkarılabileceği gibi, TKHK anlamında “hizmet” geniş bir tanıma sahip olup; her türlü iş görme edimini kapsamına almaktadır.9 Bu çerçevede kayıt sözleşmesi ile özel okullar, eğitim ve öğretim hizmeti sunmayı üstlenen sağlayıcılar iken, öğrenci velileri mesleki veya ticari amaçla hareket etmediklerinden tüketici vasfına sahiptir.

Ayrıca özel okul kayıt sözleşmesi, tüketici sözleşmesi özelliğinin yanında bir işgörme sözleşmesidir ve vekâlet sözleşmesi hükümlerine tabidir.10 Özel okullar, borcunu zaman içinde devamlı ve aralıksız ifa etmek durumunda olduklarından özel okul kayıt sözleşmeleri sürekli borç ilişkisi doğurur. Bu çerçevede özel okul kayıt sözleşmeleri ile ilgili bir uyuşmazlıkta 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri kural olarak öncelikli olarak uygulanacaktır. Ancak bazı hallerde özel kurallar içeren TKHK ile Borçlar Kanununun genel kurallarının seçenekli olarak yarışıp yarışmayacağı değerlendirilmelidir.

III. Özel Okul Kayıt Sözleşmelerinde Tarafların Borç ve Yükümlülükleri

Özel okul kayıt sözleşmelerinin (objektif) esaslı unsurları sağlanacak eğitim hizmeti ile bunun karşılığında ödenecek ücrettir. Yemek, kahvaltı, servis, yatakhane, kitap-kırtasiye, kıyafet, etüt ve benzeri hizmetler için özel okulların alacakları ücretler ayrıca kararlaştırılır. Bu hizmetler sözleşmenin ikincil noktalarıdır.11 Uygulamada özel okul kayıt sözleşmeleri, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 5. ve 6. bölümleri doğrultusunda hazırlamış olduğu standart sözleşmeye göre düzenlenmektedir.12 Bu sözleşme, genel ve özel hususlar olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır. Taraflar yürürlükteki mevzuata (5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve bu kapsamdaki Yönetmelik) ve sözleşmenin genel hususlara ilişkin bölümündeki şartlara aykırı olmamak kaydıyla özel/bireysel hükümler belirleyebilmektedir. Bu sözleşmeler bir eğitim-öğretim yılı için kurulur.

Özel okullar, kayıt sözleşmesi ile eğitim ve öğretim hizmeti sunmayı yüklenirler. Bu anlamda “eğitim” ve “öğretim” faaliyetlerinin kapsamı üzerine düşünülmelidir. Eğitim, öğretim kavramını da içerisine alan geniş bir kavramdır.13,14 Öğretim bir ders programı içerisinde belirlenen müfredatın aktarılması iken, eğitim faaliyetleri ile bilgi aktarımının yanında öğrencilere arzulanan beceri ve davranışların, ahlaki değerlerin kazandırılması da amaçlanmaktadır. Ayrıca eğitim etkinlikleri ile öğrencilerin fiziki gelişimleri de desteklenmektedir.15 Dolayısıyla özel okullar, öğrencinin entelektüel, ahlaki ve fiziki gelişimini sağlayacak faaliyetlerin tümünü sunmayı borçlanırlar. Buradan özetle eğitim etkinlikleri, bir yandan belirlenen ders programı çerçevesinde bilgi aktarımını, diğer yandan ise öğrenciyi sosyal ve ahlaki yönden geliştirecek planlı faaliyetler ile fiziki gelişimi destekleyecek spor faaliyetlerini kapsamına alır.

Veliler ise özel okulların sağladığı eğitim hizmeti karşılığında ücret ödeme borcu altına girmektedirler. MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği m. 53’e göre ücret, özel okulun eğitim imkânlarına,16 gelişmelerine imkân verecek yatırım ve hizmetler ile diğer işletme giderlerine göre Türk lirası olarak tespit edilir. Dolayısıyla sunulan imkân ve hizmete (kampüs imkânları, yabancı dil, sanat ve spor faaliyetleri, diplomanın yurt dışı geçerliliğinin olup olmadığı vb.) göre okuldan okula ücret miktarı değişiklik gösterecektir. Bunun yanında özel okullar sunacakları yemek, kahvaltı, servis, yatakhane, kitap-kırtasiye, kıyafet, etüt ve benzeri hizmetler için alacakları ücreti ayrıca tespit eder ve bu hizmetlerden yalnızca talep eden veliler faydalanırlar. Bu çerçevede özel okulların alacakları ücretler, eğitim ücreti ile velinin isteğine bağlı ücretler olarak temelde ikiye ayrılır. Ayrıca özel okullar, velilerden beceri eğitimi/staj çalışması adı altında ayrı bir ücret talep edemez. Ücretlerin ifa şekli ise kullanılan standart sözleşmenin ödeme bilgileri bölümünde bireysel olarak taraflarca belirlenir.