Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Arabuluculuk Kurumuna Karşı Oluşan Yanılgılar-Ön Yargılar, Bunların Değerlendirilmesi ve Aşılması İçin Çözüm Önerileri

Misunderstandings and Prejudices Against Mediation, Analyses of These Issues and Solution Suggestions to Overcome These Issues

Önder TOPAL, Fikret Sami TİYEK

Arabuluculuk, geleneksel toplumlarda, eskiden beri uyuşmazlıkların çözümünde sıklıkla kullanılan çözüm yollarından birisi olmakla birlikte modern toplumlarda da kullanılan bir yöntemdir. Kural olarak, insanlar arasında ortaya çıkabilecek bütün uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk yöntemi uygulanabilir. Fakat, yapılan kanunî düzenlemelerle arabuluculuk, sadece hukuki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanabilecek bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi şeklinde ihdas edilmiştir. Hukuk alanında normatif düzenlemelerle kurumsallaştırılan ve çeşitli kanunlar vasıtasıyla belirli hallerde zorunlu kılınan arabuluculuk, toplumun tümünce hemen benimsenmemiş; çeşitli kesimlerinde arabuluculuğa karşı yanılgılar ve ön yargılar oluşmuş, çeşitli eleştiriler getirilmiştir. Arabuluculuğa karşı oluşan yanılgı ve ön yargıların temelinde birden çok neden yatmaktadır. Çalışmamızda, öncelikle arabuluculuğa karşı toplumumuzda oluşmuş yanılgı ve ön yargılara yer verilecektir. Bu kapsamda, yanılgı ve ön yargılar anlatılırken, bunların temelinde yer alan sebepler de ayrıca ele alınacak ve sonrasında, arabuluculuğa karşı oluşan bu yanılgı ve ön yargıların aşılması için çözüm önerilerine işaret edilecektir. Bunlar yapılırken, başta Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu olmak üzere, mevzuat bazında da yer yer bilgiler verilecektir.

Arabuluculuk, Ön Yargı, Yanılgı, Küreselleşme, Çözüm Önerileri.

Mediation’s as old as a history of human being and which was being used to resolve disagreements between people in traditional societies and also emerged in modern societies to resolve disputes. According to the regulations regarding mediation is method to be used exclusively to resolve legal disputes in Turkey. Mediation which was institutionalized in the field of law was gained recognition by all segments of society. However, in society, some misunderstandings and prejudices were formed. There are some grounds regarding the misunderstandings and prejudices formed in society. In this study, firstly it’s mentioned the misunderstandings and prejudices against mediation. In this regard, the grounds are discussed by describing the misunderstandings and prejudices. Lastly, it’s tried to offer our solution to overcome these misunderstandings and prejudices against mediation. In case, we’ll explain code of Mediation, Number 6325s new regulations and other code’s regulations in according to mediation.

Mediation, Prejudice, Misunderstanding, Globalization, Solution Suggestions.

GİRİŞ

Geleneksel toplum yapısından modern toplum yapısına geçiş sürecinde, toplumların göstermiş oldukları farklılaşma ve karmaşıklaşma, çeşitli ihtiyaçların da ortaya çıkmasına neden olmuştur. Toplumlarda meydana gelen değişikliklerde ve bu çerçevede ortaya çıkan ihtiyaçlarda, özellikle kapitalizm ve son yıllarda artan küreselleşmeyle birlikte çeşitli aktörlerin etkisi olmuştur. Bu çerçevede toplumsal yapı ve insanlar arasındaki ilişkiler, çeşitli sebeplerle uyuşmazlıkla sonuçlanmakta ve yargıya taşınan işlerin sayısı önemli ölçüde artış göstermektedir. Bunun bir sonucu olarak da ağır işleyen yargılama sistemleri insanları, farklı uyuşmazlık çözüm yollarına başvuruya yönlendirmektedir. Dolayısıyla toplumsal ihtiyaçlar sürekli gelişip değişirken, bu ihtiyaçları karşılayabilmek ve bir arada yaşayabilmenin devamının sağlanması adına mahkemeye başvurmanın ötesinde farklı uyuşmazlık çözüm yolları arayışı başlamıştır.

Burada sorulması gereken soru, son yıllarda, ne gibi değişikliklerin yaşandığı ve neden uyuşmazlıkların çözümünde farklı arayışlara gidildiğidir. Bu sorunun cevabı, çeşitli aktörlerin etkisiyle toplumsal ihtiyaçların ortaya çıkması ve mevcut kurumların bu ihtiyaçlara cevap verememeye başlamasındadır. Dolayısıyla, esasında yüzyıllardan beri var olan ancak uygulanmasından kaçınılan dostane uyuşmazlık çözüm yolları ve özellikle arabuluculuk kurumu, modern hukuk düzenlerinde ve Türkiye’de ilgi görmeye, ön plana çıkmaya başlamıştır. Ülkemizde, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği çıkarılmış, Adalet Bakanlığı bünyesinde bir Arabuluculuk Daire Başkanlığı kurulmuş; sonrasında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 7155 sayılı Kanun ve 7251 sayılı Kanun ile arabuluculuk kurumu, iş, ticaret ve tüketici hukukundan kaynaklanan bazı uyuşmazlıklar için dava şartı hâline getirilmiştir.

Bunlara ek olarak, dostane çözüm yollarından birisi olan ve en yaygın uygulanma alanı bulan arabuluculuk kurumuna karşı toplumun çeşitli kesimlerinde yanılgı ve ön yargılar oluşmuştur. Oluşan yanılgı ve ön yargıların temelinde birçok neden yatmaktadır. Bunlar; ideolojik sebepler, menfaat ve çıkar odaklı düşünceler, dava açma alışkanlığı, bilgisizlik ve çeşitli sair sebepler olarak dört farklı başlık altında incelenmeye çalışılacaktır1. Arabuluculuk kurumuna karşı oluşan yanılgı ve ön yargılar da bu sebepler içinde ayrı ayrı değerlendirilecektir.