Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Evlilik Birliği İçindeki Ekonomik Şiddetle Mücadelede Kullanılabilecek Medenî Hukuk Araçları Üzerine Bir İnceleme

A Study on Civil Law Instruments Against Economic Violence within the Marital Union

Ekin KORKMAZ

Hukukî birlik olmasının yanı sıra ekonomik birlik niteliğini de haiz olan evlilik birliğinde taraflar arasındaki maddî yük dağılımının eşit olması, evlilik birliği içinde eşlerin eşitliğini kabul eden Türk Medenî Kanunu (TMK) sisteminin bir gereğidir. “Mağdurun diğer eşten ve evlilik birliğinden bağımsız ekonomik bütünlüğünü yitirmesi tehlikesi yaratan ya da bu sonucu doğuran her türlü davranış” olarak tanımlanabilecek ekonomik şiddet hallerinde, evlilik birliği içindeki maddî yük dağılımı şiddet uygulayan lehine belirgin bir yoğunlukta bozulmuş ve hukuk düzeninin bu birliğe müdahalesi gerekli hale gelmiştir. İsviçre Medenî Kanunu (İsvMK)’nda yer alan ve evlilik birliği içinde ekonomik şiddete uğrayan eşin diğer eşten talepte bulunmasını sağlayarak evlilik birliği içindeki ekonomik şiddetle mücadelede kullanılabilecek iki önemli medenî hukuk aracını düzenleyen iki temel hüküm TMK’ya alınmamıştır. Bu yönde bir düzenlemenin mevcut olmamasının sebep olduğu gerçek ve açık kanun boşluğu, TMK evlenme hükümlerinin ve özellikle TMK m. 185/III’ün temelindeki eşlerin eşitliği hukukî düşüncesine paralel olarak doldurulmalıdır. Evlilik birliği devam ederken ekonomik şiddete uğrayan eşin diğer eşten TMK m. 25 ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 58 kapsamında talepte bulunabileceği kabul edilmelidir.

Ekonomik Şiddet, Evlilik Birliği İçindeki Ekonomik Şiddet, Eşlerin Kişilik Hakkı, Eşlerin Birbirinden Maddî Talepte Bulunabilmesi, Eşler Arasındaki Maddî Talepler.

Equal distribution of the material burden between the parties in the marital union is a requirement of the Turkish Civil Code (TMK), which is based on the principle of the equality of spouses. In cases of economic violence, which can be defined as “any behavior that threatens or causes the victim to lose his/her economic integrity independent of the other spouse and marital union”, the distribution of material burden within the marital union has deteriorated in favor of the perpetrator with a significant intensity. Therefore, in these cases, an intervention of law shall be deemed necessary. Two main provisions in the Swiss Civil Code (IsvMK) regulating two essential civil law instruments that can be used in combating economic violence in the marital union by enabling the spouse who suffers economic violence to demand monetary equivalent from the other spouse, are not included in the TMK. The legal gap caused by the absence of a regulation in this manner, should be filled on the basis of the principle of the equality of spouses which is also the underlying principle of Art. 185/III of TMK. The spouse who was subject to the economic violence within the marital union may claim compensation from the other spouse within the scope of Art. 25 of TMK and Art. 58 of Turkish Code of Obligations (TBK).

Economic Violence, Economic Violence within the Marital Union, Personal Rights of the Spouses, Material Demands Between Spouses.

GİRİŞ VE SORUNUN ORTAYA KOYULMASI

Evlilik birliğinin kurulmasıyla birlikte eşler arasında ekonomik bir düzen meydana gelmektedir. Gerçekten de evlilik birliği aynı zamanda bir ekonomik birliktir1. Evlilik birliğinin tarafları, meydana gelen bu ekonomik düzenin korunması ve devamı için kanunen belirli yükümlülükler altına sokulmakta, eşlerden her biri hem birliğin ortak malvarlığı değerlerini hem de diğer eşin şahsî malvarlığı değerlerini koruma yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Öte yandan, diğer hukukî ilişkilerden kısmen farklı bir biçimde, evlilik aynı zamanda duygusal bir birlik olduğundan şahsî malvarlığı değerleri ihlal edilen2 ya da genel anlamda yükümlü olduğundan3 daha fazla maddî fedakarlıkta bulunan eş çoğu halde diğer eşten herhangi bir talepte bulunmamaktadır. Bununla birlikte, özellikle, birlik içindeki ekonomik dengenin belirgin ölçüde bozulduğu ve evlilik birliği sırasında eşlerden birinin ekonomik şiddete varan ölçüde maddî fedakarlıkta bulunduğu durumlarda bu maddî fedakarlığının karşılığını talep etmek istemesi de mümkündür.

Evlilik devam ederken ekonomik şiddete uğrayan eşin diğer eşten herhangi bir talepte bulunup bulunamayacağı; talepte bulunabilecek ise talebinin yasal dayanağının ve içeriğinin ne olduğu sorusu, Türk hukukunda henüz yeknesak biçimde yanıtlanamamaktadır. Bunun temel sebebi, İsvMK’nın konuyla doğrudan ilgili iki hükmünün (İsvMK m. 164, 165) TMK’ya alınmamış olmasıdır. Pozitif hukuktaki söz konusu eksiklik, evlilik birliğini koruyucu temel hükümlerin (TMK m. 185 ve 196) yorumlanması yoluyla da giderilmemekte, uygulamada evlilik birliği içindeki ekonomik şiddetin anlamı, yalnızca boşanma davası sırasında eşlerin kusurunu belirlemede bir ölçüt olmakla sınırlı kalmaktadır. Öte yandan, İsvMK’da konuya ilişkin özel düzenlemeler bulunduğu için rahatlıkla dışlanabilen kişilik hakkını koruyucu hükümlerin, konuyla ilgili herhangi bir özel hükme yer vermeyen Türk hukukunda da uygulama bulmayacağının kabul edilmesi, yukarıda zikredilen sorunun (soruların) yanıtsız kalmaya devam etmesi sonucunu doğurmaktadır.

Bu çalışmanın yanıt aradığı soru, özü itibariyle, İsvMK’nın konuyla doğrudan ilgili iki hükmünün TMK’ya alınmamış olmasının evliliğin devamı sırasında ekonomik şiddete uğrayan eşin durumunu, başvurabileceği medenî hukuk araçları özelinde ne yönde etkilediğidir. Diğer bir ifadeyle, bu çalışmada: