Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kamu Yararı: Fetişizm ve İdeoloji

The Public Interest: Fetishism and Ideology

İlker KILIÇ

Modern “kamu yararı” kavramı, devletin eylem ve işlemlerinin meşrulaştırılmasında ve bununla birlikte çıkar çatışmalarıyla bölünmüş toplumun bütünlüğünün sağlanması ve yeniden üretilmesinde kullanılan argümanların temel bir bileşenidir. Bu çalışma kamu yararının ideolojik boyutunu ilki meta fetişizmine ikincisi ise devletin ideolojik aygıtlarına vurgu yapan iki farklı açıdan inceliyor. İlkinde “meta mübadelesi”, ikincisinde ise “toplam toplumsal sermaye” konusunda Karl Marx’ın görüşlerinden hareket edilerek kamu yararı söyleminin farklı ideolojik işlevleri açığa çıkarılmaya çalışılıyor.

Kamu Yararı, Ortak Çıkar, Genel Yarar, Fetişizm, İdeoloji.

The modern concept of “public interest” is an essential component of the arguments used in legitimizing the actions and acts of the state, as well as to ensure and reproduce the integrity of society divided by conflicts of interest. This study examines the ideological dimension of the public interest from two different points of view, one emphasizing commodity fetishism and the second emphasizing the ideological state apparatuses. The different ideological functions of the public interest discourse are tried to be revealed by starting from Karl Marx’s views on “commodity exchange” in the first and “total social capital” in the second.

Public Interest, Communal Interest, General Interest, Fetishism, Ideology.

GİRİŞ

Hukuk yazınında tanım yapma yükünden en fazla kaçınılan kavramlar arasında olmasının makul nedenleri var kuşkusuz. Bu nedenleri, onun pozitivist geleneğe ya da cumhuriyetçiliğin liberal bir kavram kataloğuna mahkûm edilmesinden bahsederek tüketemeyiz. Burada “kamu yararı” denen ve aslında kapitalist devleti, tanımına uygun işlem ve eylemlere çağıran politik-hukuk, aynı zamanda politik-ekonomi kategorisinin ideolojik yönünü irdeleyeceğim.1 Kabul edilecektir ki bu kavramı ideolojinin birçok tanım ve formu çerçevesinde irdelemek mümkün. Ancak hukuk gelenekleri ve hukuk uygulamalarındaki farklılıkları vurgulamakta verimli olduğu düşüncesini taşıdığım iki ideoloji yaklaşımı ile kendimi sınırlayacağım.

Žižek, temsili olarak Althusser Lukács’a karşı diye betimlediği, bu yazının üzerinde yol alacağı ayrımı şu şekilde açımlar: Devletin İdeolojik Aygıtları (DİA) “ve meta fetişizmi arasındaki, yani öteden beri ve daima aslında ideolojiye ait olan maddilik (ideolojiyi cisimleştiren maddi, etkin aygıtlar) ile öteden beri ve daima aslında maddiliğe ait olan ideoloji (üretimin toplumsal edimselliği) arasındaki bu karşıtlık, nihayetinde Devlet ile Piyasa arasındaki, yani, tepeden toplumu organize eden dışsal üst fail ile toplumun kendiliğinden kendini örgütlemesi arasındaki karşıtlık”.2 Bir diğer deyişle, “yaşam deneyimimizin otantikliğini dışarıdan tahrif eden, kendiliğinden işlemeyen bir makine olarak, ideoloji ile“‘kendiliğinden deneyim [vecu] evreni olan ve onun kontrolünü yalnızca bilimsel bir düşünme çabası ile kırabileceğimizideoloji arasındaki karşıtlık. Kontrolünü bilimsel düşünme tarzıyla kırabileceğimiz iddiasını aşırı iyimser bulduğum Žižek, bu ikincinin “DİA tarafından empoze edilmeyen ama kendiliğinden, tabandan bireylerin aşırı kurumsal etkinliklerinden (meta fetişizmi) ortaya çıkan ideoloji olarak da tarif edilebileceğini belirtiyor.3 Akla Althusser’in pratik ideolojiler ve teorik ideolojiler ayrımını getirse de Žižek’teki “kendiliğinden” ve “tabandan” vurgusu bu yazının amaçları açısından onu bir tarafa bırakmamız gerektiğini söyler. Althusser, John Lewise Cevap adlı çalışmasında ideolojilerin son kertede pratik bir süreç olduğunu dile getirir.4 Başka bir yerde ise pratik ideolojiler ile teorik ideolojiler arasında bir ayrım yaparak, pratik ideolojilerde davranış-tutum-hareketlerle bunlarla birleşen kavram-tasarım-imgelemlerin oluşturduğu bilinç biçimine dikkat çeker.5 Ancak, bu davranış-tutum-hareketler “kendiliğinden”, “tabandan” veya “piyasa” vurgusundan pekâlâ bağışık olabilir.

“GENEL YARAR” VE “KAMU YARARI” KAVRAMLARINDA GÖSTERİLEN: DEVLET İKTİDARI VE DEVLET AYGITI

Hukuk literatüründe çoğunlukla “kamu yararı” yerine kullanılan bir yığın kavram var kuşkusuz. Ancak özellikle benzer ideolojik işlevler üstlendiğini düşündüğüm birini ayırt edeceğim: “Genel yarar”. Her ülkenin kendi özgün ekonomik, siyasal ve hukuksal geleneğinden kaynaklı farklı çağrışımları olmakla birlikte Fransız “L’intérêt general”, Alman “Allgemeine interesse” ve İngiliz “General interest” kavramlarının Türkçe “genel yarar”a karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Modern toplum için söylenecek olursa “genel yarar” kavramı modern kapitalist devleti, “outside and above bourgeois society” yani burjuva toplumun dışında ve üstünde olarak tanımamıza olanak verir.6 Ancak yine de kamu yararı kavramından daha politik bir içeriğe sahip olan kavramın Bodin ve Hobbes’ta ifadesini bulan mutlakiyetçi, klasik egemenlik anlayışını çağrıştıran imgelere sahip olduğunu da söylemek gerekir. Ve bu imgelerin ekonomik ve politik ifadesinin büyük ölçüde merkantilizm olduğunu iddia edeceğim.7 “Kamu yararı” kavramının ise merkantilizmle araya mesafe koyularak anlaşılabileceği ve demokratik burjuva devrimlerinin liberal fikirlerini geniş ölçüde yansıttığı ileri sürülebilir. Özellikle liberal düşüncedeki belirlenimleriyle kuvvetler ayrımının kavramın içeriğini belirlediğini tespit etmek gerekiyor. Şöyle ki, devletin çeşitli faaliyetleri vardır: Yasa yapmak, adalet dağıtmak, kamu hizmetlerini örgütlemek, yurdu savunmak vb. sözkonusu olduğunda genel yarardan bahsederiz ancak bunlardan yürütme ve idarenin sorumlu olduğu işler için kullandığımız kavram teknik olarak kamu yararıdır ve kamu hizmetleri bu yarar amaçlanarak gerçekleştirilir. Genel yararı, kamu şahısları ve kamu kolektifleri kamu yararını gözeten eylem ve işlemleriyle gerçekleştirebilirler. Bu anlamıyla genel yarar asli ve birincil, kamu yararı tali ve ikincil niteliktedir. Yürütme ve idareye genel yararın sorumluluğunu vermek onu bambaşka güçlerle donatmak anlamını taşır. Ve yine bu iki kavramın dile getirdiğim anlamlarda kullanımı konusunda bir uzlaşma varsa şu iddiada bulunmama izin verilsin: Genel yarara uygunluğu sorgularken kullanılan ilke “hukuk devleti”, kamu yararına uygunluğu sorgularken ise öncelikle “yasal yönetim”.