Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Medenî Yargıda Eril Yargılama

Masculine Judgment in Civil Jurisdiction

Pınar ÇİFTÇİ, Buse DİŞEL

Çalışmamızı,
100. yılında, kadınların hukuk fakültelerine girişine öncü olan
Av. Süreyya Ağaoğlunun
ve
kadın ile erkeğin eşitsizliği üzerine kurulu olantoplum ve yargı sistemimizin
hazin bir sonucu olarak kaybettiğimizDeğerli Meslektaşımız, Sevgili Ceren Damar Şenelin
aziz hatıralarına atfediyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği pek çok alanda olduğu gibi yargı alanında da sıklıkla üzerinde durulan bir sorundur. Bu çalışmada ise özel bir sorun olarak kadının yargıda temsili incelenecektir. Bu inceleme, kadının hukuk sistemimizde yargı çarkı içerisinde erkeğe kıyasla çok daha az etkiye sahip olduğunu gösterir. Bu sorunun en önemli sonucu ise çalışmamızın ikinci bölümünde ele alınacak içtihatlar çerçevesinde, yargının erilleşmesi ve yargı kararlarındaki eril tahakkümdür. Hukuki argümantasyondan uzak, kadına eril bakış açısıyla yaklaşan içtihatlar, ülkemizde kadının yargı sistemi içerisinde gereken yerini bulamaması sebebiyle toplum vicdanını rahatsız edici etkiler bırakmaktadır.

Medenî Yargı, Eril Yargılama, Kadın Hakları, Kadın-Erkek Eşitliği, Hak Arama Özgürlüğü.

Gender inequality is a highly emphasized problem in the judiciary as in many other areas. In this study, the representation of women in the judiciary will be examined as a special problem. This evaluation shows that women have little influence in our legal system compared to men in the jurisdiction. The most important result of this problem is the masculinization of the judiciary within the framework of court decisions to be discussed in the second part of our study. The case law, which is far from legal argumentation and approaches women with a masculine point of view, causes disturbing effects on the conscience of the society due to the fact that women cannot find their rightful place in the judicial system in our country.

Civil Judiciary, Masculine Judgment, Women’s Rights, Gender Equality, Freedom to Seek Rights.

GİRİŞ

Toplumsal cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele, yaşamın her alanında olduğu kadar hukuk alanında da üzerinde yoğun olarak tartışılması gereken konulardan birisidir. Eril yargılama en basit ifadesiyle, erkek diliyle ve erkek tahakkümünde yargılama anlamına gelip, kadın ile erkeğin eşitsiz durumu üzerine kurulu olan bir yargılama sürecini ve yargı sistemini ifade eder. İşte bu çalışmada toplumsal cinsiyet rollerinin medenî yargıda kişilerin hak arama sürecinde ortaya çıkardığı “eril yargılama” sorunları üzerinde durulacaktır. Elbette konu ile ilgili tüm sorunların ele alınması, bu çalışmanın kapsamı dışında kalmaktadır. Bu çalışmada sorunlar ve tespitler özellikle iki ana başlık altında yapılacaktır:

(i) Kadın hukukçuların yargı sisteminde yeri, konumu ve temsili: İlk olarak çalışmada, medenî yargıda kadın hukuk uygulayıcılarının, hukuk sisteminin bütünü içerisinde yeri ve konumu ele alınacaktır. Bu kapsamda en büyük sorun ise, kadınların yargı sistemi içerisinde temsilinin sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesidir. Yapacağımız tespitler ise, kadınların birer hukukçu olarak yargı sistemi içerisinde sadece birer işgücü aracı olarak kullanıldığı, ancak üst dereceli mevkii ve makamlarda kadının gerektiği gibi varlık kazanamadığını gösterecektir. Kısaca bu bölümde yargı sisteminin hamallığını yüklenen kadın hukukçular sayısal veriler karşısında incelenecektir. Kadının yargıda temsilinin yarattığı sorunlar ise, çalışmamızın ikinci bölümünde ele alınacak olan yargının erilleşmesi problemi ile somutlaşmaktadır.