Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çekte Zamanaşımı

Statute of Limitations for Checks

Erhan GÜNAY

Kambiyo senetlerinden sayılan ve uygulamada yoğun biçimde tedavüle sokulan çekte zamanaşımı süresi üç yıldır. Hamil, çek keşidecisine, cirantalara ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma haklarını ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmeden kullanmak durumundadır. Makalede çekte zamanaşımı ile ilgili TTK m.814 ve 818 yollamasıyla m.750 ve 751. hükümleri inceleme konusu yapılmıştır.

Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı, Zamanaşımını Kesen Sebepler, Zamanaşımına Uğramış Çek Hamilinin Başvurabileceği Olanaklar, Çeki Ödeyenin Kendi Cirantasına Yaptığı Takipte Zamanaşımı.

Statute of limitations for check which is counted among the bills of exchange and put in circulation intensively in practice is three years. The bearer should enjoy the right to make any application against check drawer, endorsers and other check debtors within three years as of the termination of the period of submission. In the article provisions of articles 750 and 751 are taken as subject of study with references from article 814 and 818 of the Turkish Commercial Code with regards to the statute of limitations for checks.

Commencement of Statute of Limitations, Grounds Cutting the Statute of Limitations, Remedies those can be Applied by the Bearer of Check Prescribed, Statute of Limitation for the Proceedings Made Against the Endorser of the Check Payer.

- İlgili Madde

TTK m.814- (1) Hamilin, cirantalarla, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

(2) Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar”.

- TTK m.818- (1), p: Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır:

p) Zamanaşımının kesilmesine dair 750 ve 751’inci maddeler.

- Açıklama

I. Çekte Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı

Bu sürenin başlangıcı, çekin muhataba yasal ibraz süresinin bitiş tarihidir. Bilindiği gibi çek ödeme için bankaya (muhatap) ibraz edilir. İbraz süreleri TTK m.796 uyarınca 10 gün, 1 ay, 3 aydır. Bu ibraz sürelerinin başlangıç tarihi ise, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihtir. Keşide tarihi, çekin gerçekten tedavüle çıkarıldığı tarih olmayıp, üzerinde yazılı olan tarihtir. Örneğin takibe konu çekin üzerinde keşide tarihi 25.12.2010’dur. On günlük ibraz süresi 4.1.2011 tarihinde sona ermektedir. TTK m.817 uyarınca süreler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz yani hesaba katılmaz. Bu nedenle zamanaşımı süresi 5.1.2011 tarihinden itibaren başladığının kabulü gerekir. Aynı kanunun 814. maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresi 5.1.2014 tarihinde dolmaktadır. Takibin bu tarihe kadar yapılması halinde zamanaşımı gerçekleşmemiş kabul edilir.

Çek yönüyle zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Zamanaşımı süresi 6762 sayılı TTK’nın 726’ncı maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7’nci maddesinin yürürlüğe girdiği 3.2.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıldır.

II. Zamanaşımını Kesen Sebepler ve Hükümleri

Çeklerde zamanaşımını kesen nedenler tıpkı bonolardaki gibidir. İlgili m.750 ve m.751 hükümleri çekler yönüyle de uygulanacaktır. Bu durumda zamanaşımını kesen sebepler; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesiyle kesilir. Bu kesilmenin hükümlerine ilişkin m.751’e göre; zamanaşımını kesen işlem, kimin hakkında meydana gelmişse ancak ona karşı hüküm ifade eder. Zamanaşımı kesilince, süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar.

Yetkisiz icra dairesinde yapılan takip ile de zamanaşımı kesilir. Ne var ki, merci nezdinde yapılan itiraz veya şikâyet başvurusu ile zamanaşımı kesilmiş olmaz.

Zamanaşımı kesildikten sonra süresi aynı olan yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Takibin de bu yeni zamanaşımı süresi içinde yapılmış olması gerekir. Takiple zamanaşımı kesildikten sonra, icra dosyası yasada öngörülen bu sürede takipsiz bırakılmaması zorunludur. Aksi halde itiraz tarihine göre zamanaşımı gerçekleşmiş olur. Böyle bir durumda ise borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edilerek takip iptal edilir.

Çek niteliğinden yoksun bir senet ile başlatılıp kesinleşen bir takipte, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi TTK m.814’e göre değil; TBK m.146’ya göre hesaplanır.

Keza, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu yerine, genel haciz yolu ile takibin yapılmış olması, bu çekin niteliğini değiştirmeyeceği için, çekle ilgili olarak zamanaşımı itirazının TTK m.814 hükmüne göre değerlendirilmesi gerekir.

Zamanaşımı hesaplaması çekin ibraz müddetinin bitimiyle takip tarihi arasındaki süre olduğu dikkate alınarak yapılacaktır. Yargıtay 19. HD’nin 2.4.2009 tarihli ve 7142/2682 sayılı kararına göre; çek usulüne uygun ibraz edilmişse, çek kambiyo vasfını kaybetmeyeceği için çek hamili alacaklı, ister genel haciz yoluyla isterse kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapabilir.

Zamanaşımının kesilmesi için örneğin alacaklının haciz talebinde bulunması yeterli değildir, ayrıca bu haciz işlemine ilişkin masrafın da yatırılmış olması gerekir. İcra müdürlüğünde yapılan işlemin sonuç doğurabilmesi için İİK m.59 uyarınca işleme ait masrafın ödenmiş olması şarttır. Yargıtay 12. HD’nin 28.2.2008 - 811/1599 sayılı kararı bu yöndedir.

Çeke dayalı bir takip de, takibin kesinleşmesinden sonra örneğin haciz talebi, satış istemi gibi zamanaşımını kesen icra işlemleri arasında yasal sürenin geçmemesi durumunda, zamanaşımı gerçekleşmiş sayılmaz. Yasal süreden amaç TTK m.814’te yer alan süredir.

Zamanaşımını kesen işlem her kim hakkında vaki olmuşsa, ona karşı hüküm ifade eder. Örneğin muteriz borçlu hakkında en son işlem tarihinden sonra çekin tabi olduğu yasal zamanaşımı süresi dolmuşsa, borçlunun zamanaşımı itirazının kabulüne karar vermek gerekir.