Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Amerika Birleşik Devletleri Mahkeme Kararları Işığında İçeriden Öğrenenin Sorumluluğunun Dayanağı

Source of Insider’s Liability in the Light of Jurisprudence of Courts of the United States

Abdullah ARSLAN

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu m.106 “” başlığıyla içeriden öğrenenlerin ticaretini düzenlemektedir. Söz konusu kanun hükmünde içeriden öğrenenlerin ticaretine sebep olabilecek fiiller ve içeriden öğrenen olabilecek kişiler belirtilmiştir. İçeriden öğrenenlerin ticaretini gerçekleştiren kişinin hangi koşullar altında içeriden öğrenen olarak değerlendirileceği ve içeriden öğrenenlerin ticaretinden sorumlu tutulabileceği ise ABD mahkeme kararlarında tartışılmaya açılmıştır. ABD mahkemelerinde bu kapsamda temel olarak klasik teoriye ve güveni kötüye kullanma teorisine başvurulmuştur. Söz konusu iki teori çalışmamızda mahkeme kararları ışığında ayrıntılı olarak incelenecektir.

İçeriden Öğrenen, Klasik Teori, Güveni Kötüye Kullanma Teorisi.

Article 106 of the Capital Markets Act No.6362 regulates insiders’ trading with the heading “”. Act, The acts those may cause insider trading and people who may be insider are specified in the said provision of the Act. Under which conditions the person who performs trading would be evaluated as the person making insider trading and would be held liable for insider trading have been opened up for discussion in US courts. In this context, the “” and the “” have been referred basically in the US courts. In our study these two theories will be examined in detail in the light of court decisions.

Insider, Classical Theory, Misappropriation Theory.

Giriş

İçeriden öğrenenlerin ticareti sonucu oluşan haksız rekabet ortamı sermaye piyasalarının yapısına büyük zararlar vermektedir. Ayrıca, içeriden öğrenenlerin ticaretinin yoğun olarak görüldüğü piyasalardan yatırımcılar da uzaklaşmaktadır.

İçeriden öğrenenlerin ticaretinde genel olarak kamuya açıklanmamış esaslı bilginin edinimi ve bu bilgiye dayalı olarak gerçekleştirilen işlemle menfaat temini söz konusu olmaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, tüm yatırımcıların bilgiye eşit bir şekilde ve aynı anda ulaşması gerekmektedir. Zira içeriden öğrenenlerin ticaretini gerçekleştiren içeriden öğrenenlerin bilgiyi kamuya açıklanmadan edinmesi sonucu haksız rekabet ortamı oluşmakta ve sermaye piyasasına duyulan güven azalmaktadır.

İçeriden öğrenenin hangi koşullar altında belirlenebileceği ve içeriden öğrenenlerin ticareti kapsamında sorumlu tutulabileceği tartışmalarında klasik teori ve güveni kötüye kullanma teorisi gündeme gelmiştir.

I. İçeriden Öğrenen Kavramı

Yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikteki esaslı bilgiyi (içeriden öğrenilen bilgi)1 halka açık anonim şirketler tarafından kamuya açıklanmadan elde eden ve bu bilgiye dayalı olarak gerçekleştirilen işlem neticesinde menfaat sağlayan kişiler içeriden öğrenen2 (insider) olarak tanımlanmaktadır. İçeriden öğrenenin gerçekleştirdiği, içeriden öğrenenlerin ticareti3 olarak nitelendirilen bu fiil Türk Ceza Kanunu4 (TCK) m.20’ye göre, sadece gerçek kişiler tarafından gerçekleştirilebilmektedir.5

İçeriden öğrenen, kamuya açıklanmamış esaslı bilgiyi görevi veya statüsü gereği elde ederse, içeriden öğrenilen bilginin doğrudan edinimi; başka herhangi bir sebeple elde ederse içeriden öğrenilen bilginin dolaylı edinimi söz konusu olmaktadır.6

Sermaye Piyasası Kanunu7 (SPK) m.106’ya göre içeriden öğrenen, doğrudan ya da dolaylı olarak sermaye piyasası araçları ya da ihraççılar hakkında, ilgili sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek nitelikteki ve henüz kamuya duyurulmamış bilgilere dayalı olarak ilgili sermaye piyasası araçları için alım ya da satım emri veren veya verdiği emri değiştiren veya iptal eden ve bu suretle kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişidir.

Söz konusu hükmün devamında bu fiili gerçekleştirebilecek kişiler şu şekilde sıralanmaktadır;8

a) İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarının yöneticileri,

b) İhraççıların veya bunların bağlı veya hâkim ortaklıklarında hisse sahibi olmaları nedeniyle bu bilgilere sahip olan kişiler,

c) İş, meslek ve görevlerinin icrası nedeniyle bu bilgilere sahip olan kişiler,

ç) Bu bilgileri suç işlemek suretiyle elde eden kişiler,

d) Sahip oldukları bilginin bu fıkrada belirtilen nitelikte bulunduğunu bilen veya ispat edilmesi hâlinde bilmesi gereken kişiler.