Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İpotekli Taşınmazın İpotek Alacaklısına Devrinin Tasarrufun İptali Sebepleri (İİK m.278/3-b.2, 279/1-b.2 ve 280) Bakımından Değerlendirilmesi

Evaluation of Transfer of Immovable Mortgage to the Mortgage Creditor in Terms of Reasons of Action for Rescission According to the Code of Enforcement and Bankruptcy (Art.278/3-2, 279/1-2 and 280)

Cemil SİMİL

Tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklarını zarara uğratan işlemlerine karşı açılabilir. Bu koşul, tüm iptal sebepleri bakımından aranır. İpotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devri her durumda bu devrin iptalinin gerekliliği sonucunu doğurmaz. Somut olayın özellikleri dikkate alınarak, yapılan devrin alacaklıları zarara uğratıp uğratmadığı değerlendirilmelidir. Bu çalışmada önce, ipotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devri yasağı bakımından değerlendirilmiş; daha sonra hangi durumlarda bu devrin iptalinin gerektiği tespit edilmeye çalışılmıştır.

Tasarrufun İptali Davası, Yasağı, Aşırı Orantısızlık, Mutad Ödeme, Zarar.

Action for rescission of disposition can be filed against the transactions of the debtor that damage their receivables. This condition is sought for all rescission reasons. Transfer of immovable mortgage to the mortgage creditor does not, in any case, result in the necessity of the rescission of this transfer. Considering the characteristics of the substantial case, it should be evaluated whether the transfer made harms the creditors or not. In this essay, firstly, the transfer of an immovable mortgage to the mortgage creditor was evaluated. Afterward, it was tried to be determined in which cases this transfer should be recessed.

Action for Rescission of Disposition, Ban, High Disproportionality, Ordinary Payment, Damage.

İpotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devri uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Bu yöndeki devirler borcun mutad ödeme araçları dışında başka bir yolla ödemesi olduğu için İcra ve İflâs Kanunu’nun (“İİK”) 279/1-b. 2 hükmü gereğince tasarrufun iptali davasına konu olabilirler. Bunun dışında, ipotekli alacak miktarı ve taşınmazın değeri esas alınarak ipotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devrinin İİK m.278/3-b.2 ve İİK m.280 gereğince iptale tâbi olması da mümkündür. Özellikle İİK m.279’a göre iptal davası açılabilecek işlemler için kısa (bir yıllık) şüpheli dönemin kabul edilmiş olması, birçok durumda tasarruf işleminin iptali için diğer sebeplerin incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu çalışmada ipotekli taşınmazın ipotek alacaklısına devrinin söz konusu hükümler çerçevesinde tasarrufun iptali sebebi olup olmadığı inceleme konusu yapılacaktır.

Tasarrufun iptali davalarına konu işlemler, maddî hukuk bakımından geçerli işlemlerdir.1 Bu nedenle, ipotekli taşınmazların alacaklıya devrinin öncelikle lex commissoria yasağı bakımından değerlendirilmesi gerekir. Zira, yapılan devrin lex commissoria yasağı gereğince geçersiz olduğu kabul edilirse, bu durumda söz konusu taşınmazın, borçlunun malvarlığından hiç çıkmadığı kabul edilir ve tasarrufun iptali davasına konu olması söz konusu olmaz. Bu nedenle, ipotekli taşınmazın alacaklıya devri öncelikle söz konusu yasak çerçevesinde değerlendirilecektir.

Türk Medenî Kanunu’nun 873. maddesinin 2. fıkrasına göre, borcun ödenmemesi hâlinde rehinli taşınmazın mülkiyetinin alacaklıya geçeceğine ilişkin sözleşmeler geçersizdir. Roma hukukundan gelen bu kurala, lex commissoria yasağı denilmektedir.2 Bu kural ile taşınmaz rehni ile teminat altına alınan borcun ödenmemesi hâlinde rehin konusu taşınmazın rehinli alacaklıya ait olacağına dair sözleşme yapılması yasaklanmış ve böyle bir sözleşmenin kesin hükümsüzlükle sakat olacağı kabul edilmiştir.