Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vakıf Yükseköğretim Kurumlarında Çalışan Öğretim Elemanlarının “Yıllık İzin Hakkı”nın Tabi Olduğu Hukuksal Rejim

The Legal Regime of the “Annual Leave Right” of the Academic Staff Working at Foundation Higher Education Institutions

Elif ALTINOK ÇALIŞKAN

2547 sayılı Yasa uyarınca vakıf üniversitelerinde görev yapan akademik personel ile devlet üniversitelerinde görev yapan akademik personelin hukuksal durumu arasında akademik konular ve mesleki yönden yetiştirilmeleri açısından bir fark bulunmamakla birlikte; gerek çalışmada yer verilen vakıf üniversitesi mütevelli heyet ve öğretim elemanı arasında imzalanan sözleşmenin idari sözleşme olduğu yönünde içtihat birliğinin oluşması ve gerek ise yasama organının mali konularda vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarına ödenecek aylığın Devlet Üniversitelerinde öğretim elemanlarına ödenenden daha az olmayacağı yönündeki taban ücret sınırlaması yönündeki düzenlemeler esas alındığında; 2547 sayılı Yasada anılan haklar bakımından herhangi bir ayrım yapılmaksızın akademik personelin, aynı statüye haiz olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla hukuki durum ve statü itibariyle aynı konumda bulunan akademik personelin farklı uygulamaya tabi tutulmasının eşitlik ilkesine aykırı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca hukuk devleti ilkesinin geçerli olduğu bir ülkede, özellikle idare hukuku alanındaki statülerin ve statüye bağlı hakların, içtihat ya da düzenleyici işlemler ile değil yasal mevzuat çerçevesinde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle geçmişten günümüze Vakıf Yükseköğretim Kurumlarının ve işleyişinin dağınık olarak yapılan düzenlemeler ve içtihat yorumu ile değil, personelinin hukuksal statüsünün, statüden doğan hak ve yetkilerin, mal edinme usulünün, görev ve yetkilerinin sınırları gibi tüm konuların müstakil bir Vakıf Yükseköğretim Kanunu ile düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Henüz müstakil bir Yasa olmadığından devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının başta yürütülen hizmetin aynılığı olmak üzere; çalışmamızda belirtilen diğer gerekçelerle vakıf yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanlarının statüsünden doğan “”na ilişkin hukuksal rejimin, devlet ve vakıf öğretim elemanı ayrımına gidilmeden; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun atıfta bulunduğu Devlet Memurları Kanununda yer alan genel düzenleme çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Zira böyle bir durumun, yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık olduğu 2547 Sayılı Yasa metninden de kolayca anlaşılmaktadır. Ancak uygulamada yıllık izin hakkına ilişkin düzenlemeler, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 23. maddesinde yer alan “” düzenlemesi esas alınarak 4857 Sayılı İş Kanunu hükümlerine göre hareket edilmektedir. Ancak bu uygulamanın “” kapsamında, konu hakkında 2547 Sayılı Kanunda düzenleme var iken adı geçen Yönetmeliğin yorumlanması suretiyle yürütülmesinin doğru olmadığı düşünülmektedir. Çalışma konusu bu hususa dikkat çekerek, bilimsel dayanakları ile aktarmak üzere belirlenmiştir.

Vakıf Yükseköğretim Kurumları, İdari Sözleşme, Yıllık İzin Hakkı, Kamu Personeli, Öğretim Elemanı, Kamu Hizmeti.

In accordance with Law No. 2547, there is no difference between the legal status of academic staff working in foundation universities and academic staff working in state universities in terms of academic issues and professional training. Considering the jurisprudence which states that the contract signed between the board of trustees of the foundation university and the academic staff is an administrative contract and the legislative body’s regulations regarding the base wage limitation regulate that the salary to be paid to the academic staff working in foundation universities has to be at least equal to the amount that paid to the academic staff working at the State Universities; it should be accepted that all academic staff has the same status in terms of the rights mentioned in Law No. 2547. Therefore, it may be against the principle of equality to apply different terms to some of the academic staff who are in the same position in terms of legal status. Besides, in a state where the rule of law is accepted, statuses and rights related to the status, especially in the field of administrative law, should be regulated within the framework of legislation, not by case law or regulatory administrative acts. For this reason, it is thought that all issues such as the structure and functioning of the Foundation Higher Education Institutions, the legal status of their personnel, the rights and powers arising from the status, the method of acquiring property, the limits of their duties and powers should be regulated, not by complex regulations and judicial decisions, but by an independent Foundation Higher Education Institutions Law. Since there is no separate law on this subject yet, in the light of the fact of the uniformity of the service and other reasons explained in the present study, the legal regime regarding the “annual leave right” arising from the status of academic staff working in state and Foundation Higher Education Institutions should be evaluated without distinction. This evaluation should be made within the framework of the general regulation in the Civil Servants Law to which the Higher Education Law No. 2547 refers. It is easily understood from the text of Law No 2547 that such a situation is clear enough that it does not require any interpretation. However, in practice, regarding the annual leave right, the provisions of the Labor Law No. 4857 are followed by the provision in the 23rd article of the Administrative Regulation on the Foundation Higher Education Institutions which states that “working principles of academic and administrative staff who will work in Foundation Higher Education Institutions are subject to the provisions stipulated for state universities in Law No. 2547. In terms of salary and other rights of this personnel, provisions of Labor Law No. 4857 are applied.” However, within the scope of the “limits of the regulatory authority of the administration”, while there is a regulation in the Law numbered 2547 on the subject, it is considered to be legally erroneous to carry out this practice by interpreting the aforementioned Regulation. The subject of the present study has been chosen to draw attention to this issue and to explain it with its scientific bases.

Foundation Higher Education Institutions, Administrative Contract, Annual Leave Right, Public Servant, Academic Staff, Public Service.

Ülkemizde, vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanları ile devlet yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının statülerinin farklı olup olmadığı ve bunların statülerine bağlı özlük haklarından doğan uyuşmazlıkların hangi yargı kolunda çözümleneceği konularında uzun yıllar tartışmalar yaşanmıştır. Ancak yaşanan tartışmalar, günümüzde, gerek Uyuşmazlık Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar ile bir içtihat birliği kazanması;1 gerek ise Kanun Koyucunun yeni yasal düzenlemeler ile her iki statünün aynı hak ve yükümlülükleri haiz olduğu konusunda getirdiği destekleyici düzenlemeler, her iki statüden doğan uyuşmazlıkların çözümü noktasında, aynı hukuksal rejime tabi olması gerekip gerekmediği noktasındaki tartışmaları ortadan kaldırmıştır. Böylece artık vakıf üniversitelerinde görev yapan öğretim elemanlarının, “statülerinden” doğan haklar ile özlük haklarına ilişkin uyuşmazlıkların tümü idari yargı kolunda, idare hukuku ilke ve kurallarına göre çözümlenecektir. Bunun gerekçesi de, vakıf yükseköğretim kurumları mütevelli heyeti ile öğretim elemanı arasında imzalanan sözleşmenin niteliğinin “idari sözleşme” olarak kabul edilmesidir.

İdare hukuku ilke ve kurallarına göre idari yargıda çözümlenmesi gereken ve artık vakıf yükseköğretim kurumları ile öğretim elemanları arasında imzalanan sözleşmenin idari sözleşme olduğu noktasında görüş birliği olduğundan; bu sözleşmeden doğan haklardan biri olan “yıllık izin hakkı”na ilişkin doğabilecek uyuşmazlıklar da acaba aynı gerekçe ile idari yargı alanında ve idare hukuku ilke ve kurallarına göre mi çözümlenecektir?

Covid 19 salgını ile salgınla mücadele kapsamında alınan tedbirler nedeniyle yüzyüze öğretime ara verilmiş uzaktan eğitim sürecine geçilmiştir. Bunun sonucunda kimi vakıf üniversiteleri “yıllık izin” usulünü ve izinlerin hangi mevzuat kapsamında değerlendirileceği noktasında zaman zaman tereddüt yaşamış; hatta kimi Vakıf Üniversiteleri öğretim elemanlarını ücretsiz izne çıkarmış, bir kısmı ise kısa çalışma ödeneğine başvurarak tıpkı İş Kanununa tabi personel gibi uygulamalar gerçekleştirmişlerdir. Bu uygulamalar, aslında aynı statüde olan öğretim elemanlarına farklı uygulamanın yapılması sonucunu doğurmuştur. Bu çalışma, bu tür uygulamaların, aynı statüde olan kişiler bakımından farklı uygulamaların yapılmasına neden olduğu ve bu yönüyle yasal düzenlemelere çok uygun olmadığı düşüncesinden hareketle; ancak “yıllık izin hakkı” yönüyle sınırlı olarak ele alınmıştır. Çünkü vakıf yükseköğretim kurumlarında görevli olan öğretim elemanlarının yürüttüğü hizmet, kamu hizmetidir ve asli nitelikli bir kamu hizmetidir. Bu nedenle vakıf üniversitelerinde görevli olan öğretim elemanlarının da tıpkı devlet üniversitelerinde görevli olanlar gibi güvenceli haklara sahip olmasının, sunulan hizmetin niteliği, atanma usul ve esasları dikkate alındığında gerekli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca 2547 Sayılı Yasa “yıllık izin hakkı”nın da içinde kabul edildiği özlük hakları bakımından, Kanunda yer almayan hususlarda genel Kanunun uygulanacağını belirtmiştir. Buna rağmen Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği2 ile getirilen “özlük hakkı” ibaresi Danıştay 8. Dairesince3 iptal edilinceye kadar, Kanunla düzenlenmesi gereken konularda Yönetmelik hükmü esas alınarak İş Kanunu uygulanmıştır. Ancak bu durum idarenin düzenleme yetkisi kapsamında değerlendirildiğinde, Kanunda yer alan düzenlemenin aksine Yönetmelik ile düzenleme yapıldığından hukuka uygun olmadığı görülmüştür. Bu nedenle, çalışmada bu konu ayrıca “idarenin düzenleme yetkisi” yönüyle de değerlendirilmiştir.