Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdari Davalarda Davayı Kabul

Ercan GÖKTEPEOĞLU

İdari Yargılama Usulü Kanununun 31’inci maddesi, idari yargılama usulünde, davalı idarenin davayı kabulü halinde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun davayı kabule ilişkin hükümlerinin uygulanacağını düzenlemiştir. Bununla birlikte, Hukuk Muhakemeleri Kanununun davayı kabule ilişkin hükümleri, idari yargılama hukukuyla bağdaştığı ölçüde uygulanabilecektir.

Bu bağlamda, iptal davalarında davanın tarafı olan davalı idarece dava konusu idari işlemin geri alınmasının veya kaldırılmasının davayı kabul olarak kabul edilip edilmeyeceğinin, idari yargı mercilerince geri alma ve kaldırma iradesinin niteliğine bakılarak her somut uyuşmazlıkta ayrı ayrı değerlendirileceği açıktır.

Davayı Kabul, Talep Sonucu, İptal Davası, Tam Yargı Davası, İdari İşlemin Geri Alınması, İdari İşlemin Kaldırılması, Danıştay.

The 31 article of Administrative Procedure Act arranges that the Civil Procedure Act provisions on the acceptance of the case will be applied if the defendant administration’s acceptance of the case in administrative trial procedure.

Nevertheless, the provisions of civil procedure act on the acceptance of the case would be applied as much as it squared with the administrative procedure law. In this context, it is obvious that if, as being the party action for nullity, the defendant administration’s retrieving or ruling out the administrative proceeding could be accepted as an acceptance of the case is assessed separately by administrative jurisdiction authorities in each concrete case by looking the character of the retrieving and ruling out will.

Acceptance of the Case, Claim Result, Action for Nullity, Full Remedy Action, Retrieving the Administrative Act, Ruling Out the Administrative Act, Council of State.

GİRİŞ

İdari davalarda davayı kabul, davalı idarenin, davacının talep sonucuna mahkemeye yönelik tek taraflı irade beyanı ile rıza göstermesidir. Davayı kabul, tasarruf ilkesinin bir yansıması olarak kabul edilmektedir. Davayı kabul, niteliği itibarıyla davalı idare tarafından yapılan bir taraf işlemi olup, yargılamayı sonlandırması açısından usul ekonomisi ilkesine uygun bir işlevi yerine getirmektedir. Bununla birlikte, iptal ve tam yargı davalarında davayı kabul, kendine özgü niteliklere sahip olup, medeni yargılama usulünün uygulandığı özel hukuk uyuşmazlıklarındaki davayı kabulden farklılıklar arz etmektedir. İdari yargı ile adli yargı arasındaki yargılama usulüne ilişkin farklardan kaynaklanan bu durum, gerek doktrinde gerek yargı kararlarında davayı kabulün idari davalarda ne şekilde uygulanması gerekeceğine ilişkin farklı yorumlamalara neden olmuştur. Bu yazıda, idari davada davayı kabul kurumunun, idari yargılama hukukuyla bağdaştığı ölçüde ne şekilde uygulanabileceği ve özellikle de dava konusu idari işlemin davalı idarece geri alınması veya kaldırılmasının davayı kabul olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorularına cevap aranmaya çalışılacaktır.

I. GENEL OLARAK

İdari Yargılama Usulü Kanununun 31’inci maddesinde, idari yargıda davayı kabul halinde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun davayı kabule ilişkin hükümlerinin uygulanacağına dair bir atıf vardır.1 Buna göre, idari yargılama usulünde davalı idarece davanın kabul edilmesi halinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 308 - 312’nci madde hükümleri uygulanacaktır. Anılan Kanunun 308’inci maddesi davayı kabulü, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir, şeklinde tanımlamıştır. Bu yönüyle idari davalarda davayı kabul, davalı idarenin, davanın reddi şeklindeki talep sonucundan vazgeçerek, davacının talep sonucuna rıza göstermesidir. Bu talep sonucu, iptal davalarında dava konusu işlemin iptal edilmesi, tam yargı davalarında ise tazminat talebinin ödenmesidir.

Davayı kabul, davayı sona erdirdiği için bir usul işlemi; davayı kabulle sadece dava sona ermediği, davalı aynı zamanda davacının istemiş olduğu hakkın varlığını da kabul ettiği için bir maddi hukuk işlemidir. Bu durumda kabul, hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ait özellikleri bünyesinde toplayan karma karakterli bir hukuki işlem durumundadır. Bu görüşün kabulünün doğal sonucu olarak, kabule, hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin kurallar birlikte uygulanacaktır.2