Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Federal Yüksek Mahkemesi (IX. Hukuk Dairesi)’nin 25.06.2020 Tarih ve IX ZR 243/18 Sayılı Kararı: Gizli Ortağın Komandit Ortak ile Eşdeğer Durumda Bulunması - Şirket Finansmanı

Serdar HIZIR

Hüküm

Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin esasa ilişkin kararına karşı 8 Ağustos 2018’de yapılan temyiz talebi, masrafları davacı tarafın müdahillerinin masraflarını da üstlenmek zorunda olan davalıya ait olmak üzere, reddedilmiştir.

Somut Olay

1.Davalı, E. GmbH unvanlı şirketin (bundan böyle “borçlu” olarak anılacaktır) tek ortağıdır. Davalının komandite ortağı, bir inşaat şirketi olan A. mbH iken (bundan böyle “inşaat şirketi” olarak anılacaktır), inşaat şirketinin ortakları ve davalının tek komanditer ortakları B.A. ve S.A. olup, bu ikisi aynı zamanda borçlunun ve inşaat şirketinin yöneticisidir.

2.Borçlu, 2010 yılında ödeme güçlüğüne düşmüştür. Hedeflenen finansal yeniden yapılandırma çerçevesinde, davacı yanın müdahilleri konumundaki beş bankadan (bundan böyle “bankalar” olarak anılacaktır) oluşan bir konsorsiyum, çerçeve krediler ve ödünçler aracılığıyla borçlunun ek finansmanını sağlamıştır. Davalı ve borçlu, teminat için davalıya ait olan altı taşınmaz ile borçluya ait bir taşınmaz üzerinde, 12 milyon Euro değerinde birlikte ipotek tesis etmişlerdir. Bu amaçla borçlu, davalı ve bankalar, 11 Mayıs 2010 tarihinde teminat havuzu sözleşmesi ve sonra da uzatılmış bir standstill sözleşmesi imzalamıştır. Ayrıca, S. GmbH (bundan sonra “S.” olarak anılacaktır), borçlu için bir finansal yeniden yapılandırma planı hazırlamıştır. Davalı, 22 Aralık 2010 tarihli bir noter senediyle, D.Z.’yi borçlunun diğer yöneticisi olarak atamıştır. S.A.ve B.A., D.Z.’yi ayrıca inşaat şirketinin de diğer yöneticisi olarak tayin etmiştir. S.A. ve B.A., aynı zamanda A. Treuhand- und Verwaltungsgesellschaft mbH şirketiyle (bundan sonra “ATV” olarak anılacaktır) noter onaylı bir Treuhand sözleşmesi1 imzalamıştır. Bu sözleşmeye göre, davalı komandit şirketin komandite ortağında (yani inşaat şirketinde) sahip oldukları sermaye paylarını Treuhand esasına dayalı olarak ATV’ye devretmiş ve gayri kabili rücu nitelikte bir vekâlet vererek davalının komanditer ortakları olarak sahip oldukları oy haklarını ve bu oy haklarına bağlı tüm ortaklık haklarını kullanmak üzere, ATV’yi yetkili kılmışlardır. Treuhand sözleşmesinde ayrıca, güvenenler sıfatıyla B.A. ile S.A.’nın ve güvenilen sıfatıyla ATV’nin hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş ve bankalar öncelikli faydalanan olarak belirlenmekle beraber Alman Medeni Kanunu (BGB) § 328, f. 1’e göre doğrudan yetkili kılınmıştı.2