Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi Hukukunda Kanun Yolundan Vazgeçme

Waiver of Judicial Remedy in Tax Law

Nuray AŞCI AKINCI

7194 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun mülga 379. maddesi, “kanun yolundan vazgeçme” olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu kurum, vergi idaresi ile vergi yükümlüsü arasındaki bazı uyuşmazlıkların yargıya taşındıktan sonra, yükümlünün kanun yolundan vazgeçmesi halinde, daha sonra idari süreçte uyuşmazlığın sonlandırılmasını amaçlayan bir çözüm mekanizmasıdır. Aslında vergi hukukunda yeni bir düzenleme olmayıp, temeli af kanunlarında yer alan geçici uygulamaların kurumsallaştırılmış formudur. Kendine has birtakım özelliklere sahip ve tamamıyla idari/barışçıl çözüm yollarından biri olarak nitelendirilemeyen bu kurum, gerek vergi yükümlüleri ve gerekse vergi idaresi için bir takım avantajlar sağlamaktadır. Bu çalışmada, kanun yolundan vazgeçme kurumunun genel değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, bu yeni düzenleme hak arama özgürlüğü boyutuyla ele alınarak eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir.

Vergi Uyuşmazlığı , Kanun Yolundan Vazgeçme , Hak Arama Özgürlüğü .

Abolished article 379 of Tax Procedure Act was re-regulated by article 27 of the Act No 7194 as “waiver of judicial remedy”. This institution is a settlement mechanism that aims to terminate the dispute in the administrative process after some disputes arisen between the tax administration and the taxpayer are submitted to the jurisdiction, if the obliged party waives the judicial remedy. In fact, this regulation is not unfamiliar to tax law as it is the institutionalized form of temporary practices that are based on amnesty codes. This concept, which has certain features and could not be completely described as one of the administrative/amicable solutions, provides a number of advantages for both taxpayers and tax administration. In this paper, after a general evaluation of the waiver of judicial remedy institution is made then the new regulation is examined with a critical approach by discussing from the point of right to legal remedy.

Tax Dispute, Waiver of Judicial Remedy, Right to Legal Remedies.

Giriş

Vergi sistemimize üç yeni vergi türü ihdas eden 7194 sayılı Kanunun1 27’nci maddesiyle, Vergi Usul Kanununun (VUK) mülga 379’uncu maddesine kanun yolundan vazgeçme başlıklı bir hüküm getirilmiştir. Esasında yeni bir uygulama olmamakla birlikte bazı teknik özelliklerle düzenlenmiş olan bu kurum, vergi usul hukukunda yeni tartışmaları beraberinde getirmiştir.

Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, vergi barışı ve tahsilatın hızlandırılması gibi bazı kanunlarında yer alan ve geçici süreyle uygulanan bu yöntem, 7194 sayılı Kanunla artık kalıcı bir çözüm mekanizması olarak VUK’taki yerini almıştır. Yasanın gerekçesinde, idare ile yükümlülerin vergiler ve cezalar ile ilgili olarak her aşamada anlaşabilmesi, vergi ihtilaflarının süratle çözümlenebilmesi ve yargı mercilerinin yüklerinin azaltılması amacıyla bu düzenlemenin getirildiği açıklanmıştır. Yasa koyucunun yargıya intikal eden uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözümlenmesi ve yargının iş yükünün azaltılması mottosu,2 bu müessese için de belirtilen amacı gerçekleştirme aracı olmuştur.

Davadan feragat kurumu ile paralellik gösteren, ancak koşulları ve uygulanma şekli daha farklı olan bu yeni müessesenin, hak arama özgürlüğü boyutuyla da ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü kanun yoluna başvurmak, hak arama özgürlüğünün bir parçasıdır. Elbette bu, mutlak ve istisnasız bir hak olmamakla birlikte adil yargılanma hakkının da gereklerinden biridir. Kanun yolundan vazgeçme (KYV) kurumsallaştırılıp, uyuşmazlıkları sonlandırma yöntemi olarak vergi yükümlülerine sunulan bir alternatif çözüm yolu/hak olmakla birlikte, bünyesinde hukuk devletinin gerekleri, özellikle hak arama hürriyeti bakımından eleştiriye açık hükümler barındırdığı gözlenmektedir.