Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Enerji Piyasasında Özel Hukuk Sözleşmelerine İdarenin Müdahalesinde Yol Gösterici: Mobile-Sierra Doktrini

A Guiding Principle for the Administrative Intervention in Private Law Contracts in Energy Market: Mobile-Sierra Doctrine

Aslıhan Deniz BİLGEHAN

İdarenin, konusu kamu hizmeti olan bir özel hukuk sözleşmesi müdahalede bulunup bulunamayacağı sözleşme özgürlüğü ve ahde vefa ilkesi bakımından sorun teşkil etmektedir. Elektrik ve doğal gaz piyasasındaki tarifeler, tarifeleri düzenlemeye tabi tüzel kişiler tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun onayına sunulmaktadır. Ancak elektrik sağlayıcısı özel kişi ile dağıtıcısı olan özel kişi arasında gerçekleştirilen sözleşmeye ne yönde müdahale edilebileceği açık değildir. Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi (Supreme Court of the United States) bu soruna bir çözüm olarak 1956 yılında, enerji piyasasında uygulanmak üzere doktrinini geliştirmiştir. Doktrin, Yüksek Mahkeme’nin günümüzdeki kararlarında da uygulanmaya devam etmektedir. Bu doktrin, ABD’de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yerine geçen Federal Enerji Düzenleme Komisyonu’nun elektrik ve doğal gaz piyasasında gerçekleştirilen sözleşmelere müdahalesinde uyacağı kriterleri belirlemektedir. Çalışmamızın amacı, doktrinini, ortaya çıktığı ve geliştirildiği yargı kararları vasıtasıyla açıklamaktır. Benzer sorunların ortaya çıkabildiği Türk İdare Hukukunda, bu sorunların Mobile-Sierra doktrini gibi Yüksek Mahkemelerin geliştirebildiği çözümlerle de sonuca kavuşturulabileceği anlatılmak istenmektedir.

Enerji Sözleşmesi, İdarenin Sözleşmeye Müdahalesi, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu.

In terms of the freedom of contract and pacta sunt servanda, it is problematic that the administration interfere in a private law contract held public service. Tariffs in the electricity and natural gas market regulated by legal entities are submitted to the Energy Market Regulatory Authority to be approved. How the contract between the electricity provider and the distributor can be intervened is not clear. In 1956, the Supreme Court of the United States developed the doctrine for implementation in the energy market. Doctrine continues to be implemented in the decisions of the Supreme Court of the USA. This doctrine sets out the criteria that the Federal Energy Regulatory Commission, which has the same duty with the Energy Market Regulatory Authority in Turkey, complies with in the interventions in the electricity and gas market. The aim of our study is to explain the doctrine by means of judicial decisions in which it emerged and developed. It is stated that similar problems in Turkish Administrative Law can be resolved by solutions that can be developed by the jurisprudence such as the Mobile-Sierra doctrine.

Energy Contract, Administration Intervention in Contracts, Energy Market Regulatory Authority.

GİRİŞ

20. yüzyılın sonlarından itibaren etkin hale gelen neoliberal ekonomi politikaları, kamu hizmeti ve piyasa ilişkilerini değiştirmiş ve idarenin asli görevi olan kamu hizmetinin görülüş usullerini de etkilemiştir. Bu değişim, kamu hizmetinin gerçekleştiği alanlara göre farklı görünümlerde karşımıza çıkmakta ve çözülmesi gereken sorunları da beraberinde getirmektedir.

Kamu hizmetinin tamamıyla özel kişilere gördürülmesi veya hizmetin görülmesini sağlayan sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olması mümkün olmakla birlikte, idarenin gözetimi, denetimi ve sorumluluğu ilkesi korunmaya devam etmektedir.1

Elektrik ve doğal gazın üretim, dağıtım, iletim ve tedarik hizmetleri büyük bir maliyet ve ileri teknoloji gerektirmesi nedeniyle, idare tek başına enerji sağlama görevini yerine getirememektedir. Bu nedenle, enerji hizmetlerinin görülmesi için anonim şirketlerin kurulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu şirketler, enerjinin nihai olarak tüketiciye ulaşabilmesi için üretim, tedarik, iletim ve dağıtım gibi enerji hizmetinin farklı düzeylerinde sözleşmeler akdeder. İki özel kişi arasında gerçekleşen bu sözleşmeler ise özel hukuk sözleşmeleridir. Diğer yandan, şirketler, bu sözleşmelerde, tedarik, iletim ve dağıtım tarifeleri olmak üzere birbirlerine ya da tüketiciye uygulayacakları fiyatlar için dönemsel oranlar belirler. Bu oranların yürürlüğe girmesi ise enerji alanındaki düzenleyici denetleyici kuruluşun onayına bağlıdır. İktisadi ve ticari bir faaliyet olması nedeniyle özel kişiye gördürülse dahi, kamu yararı amacını taşıyan hizmetin, bu yararın sağlanıp sağlanmadığının denetlenmesi bakımından idarenin gözetiminde gerçekleşmesi gerekir.2 Bununla birlikte, konusu kamu hizmeti olan bir özel hukuk sözleşmesi hazırlanması halinde, idarenin bu sözleşmeye müdahalede bulunup bulunamayacağı sözleşme özgürlüğü ve ahde vefa ilkesi bakımından sorun teşkil etmektedir.3