Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hukukunda Danışmanlık Sözleşmesi

Consulting Agreement (In Occupational Health and Safety Law)

Nazlı ÇOBAN

Teknolojinin günümüzde geldiği nokta göz önüne alındığında, bilgi ve beceriye olan ihtiyaç artmış, bunun sonucunda ise “uzmanlık” ve “bilgi” kavramları yeni ifadeler olarak karşımıza çıkmıştır. Kişiler ve kurumların, uzmanlık gerektiren işlerde ihtiyaçları doğrultusunda yardım almaya yöneldikleri görülmektedir. Söz konusu yardım da danışmanlık hizmetleri ile giderilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği hukukunda, işverenlerin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirebilmeleri için Kanunda üç farklı yol öngörülmüştür. İşveren dilerse bizzat kendisi bu yükümlülüğü yerine getirebileceği gibi, çalışanları arasından belirlenen niteliklere sahip personel aracılığıyla ya da ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB) hizmet alarak da yerine getirebilir. Uygulamada ise, Kanunda anılan üç yoldan farklı olarak, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği alanında “danışmanlık” hizmeti de aldıkları görülmektedir. İş sağlığı ve güvenliği hukukunda 6331 sayılı Kanun çerçevesinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemleri ile ilgili danışmanlık hizmeti diğer danışmanlık sözleşmelerinden çeşitli yönleri ile ayrılmaktadır. Çalışmamızda iş sağlığı ve güvenliği hukukunda yapılan danışmanlık sözleşmesinin diğer danışmanlık sözleşmelerinden ayrılan yönleri ele alınarak incelenmiştir.

Danışmanlık Sözleşmesi, İş Sağlığı ve Güvenliği, Danışmanlık Hizmeti, İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri, 6331 sayılı Kanun.

In view of the point where technology has reached today, the need for knowledge and skill has increased, and consequently, the concepts of “expertise” and “knowledge” have emerged as new expressions. If it is insufficient to meet their needs in jobs that require expertise, it is seen that they tend to seek help from experts in line with the needs of individuals and institutions. This assistance is also eliminated through consultancy services. In the Occupational Health and Safety Law, three different ways are stipulated for employers to fulfill their obligations arising from the Occupational Health and Safety Law No. 6331. If the employer wishes, he/she can fulfill this obligation himself or herself, either through the personnel with the qualifications determined among the employees or by receiving services from the joint health and safety units. In practice, unlike the three ways mentioned in the Law, it is seen that employers also receive “consultancy” service in the field of occupational health and safety. In the Occupational Health and Safety Law, the consultancy service that employers receive from individuals or institutions, regarding the occupational health and safety measures to be taken within the framework of Law No. 6331, differs from other consultancy contracts. In our study, the aspects of the consultancy contract made in the occupational health and safety law were examined.

Consulting Agreement, Occupational Health and Safety, Consultancy Service, Occupational Health and Safety Measures, The Occupational Health and Safety Law No. 6331.

Giriş

İş sağlığı ve güvenliği uzun yıllar boyunca önleyici bir yaklaşımdan ziyade, sadece iş kazaları ve meslek hastalıklarının hukuki ve cezai boyutu olarak ele alınmıştır. İş sağlığı ve güvenliğinin önleyici bir politika olarak yasal düzeyde ele alınması ilk kez 4857 sayılı İş Kanunu ile gerçekleşmiştir. Fakat gerek İş Kanunu gerekse bu kanunun akabinde yürürlüğe giren yönetmelikler bu alandaki beklentileri karşılayamamış, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler sadece anılan Kanunun kapsamına giren işçilerle sınırlı kalmış, özellikle küçük işletmeler kapsam dışı bırakılmıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun (İSGK) 30.06.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile bu alanda Avrupa Birliği modeli esas alınarak işletmelerin kendi özel kurallarını kanun koyucu tarafından belirlenen genel çerçeveye göre belirlemesi öngörülmüştür.

6331 sayılı Kanunda işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmesi için birbirinden farklı üç yol öngörülmüştür. İşveren dilerse bizzat kendisi bu yükümlülüğü yerine getirebileceği gibi, çalışanları arasından belirlenen niteliklere sahip personel aracılığıyla ya da ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden (OSGB) hizmet alarak da yerine getirebilir.

Uygulamada, Kanunda anılan üç yoldan farklı olarak, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliği alanında “danışmanlık” hizmeti aldıkları da görülmektedir. Biz de çalışmamızda, ilk olarak iş sağlığı ve güvenliği hukuku alanında “danışmanlık sözleşmesi” olarak adlandırılan, işverenlerin dışarıdan bu alanda almış oldukları danışmanlık hizmetinin ortaya çıkış nedeni üzerinde durduktan sonra, sözleşmenin taraflarına kısaca değineceğiz. Ardından, anılan sözleşmenin hukuki niteliğini belirlemeye çalışarak, bu aşamadan sonra tarafların yükümlülüklerini tek tek inceleyecek, son olarak da sözleşmenin sona erme hallerini ele alacağız.