Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

MLC 2006 (Denizcilik Çalışma Sözleşmesi) ile Değişikliklerinin Önemine ve Türk Hukuku’nda Onay Sürecine İlişkin Bir Değerlendirme

An Evaluation of the Importance of MLC 2006 (Maritime Labor Agreement), as Amended and the Approval Process in Turkish Law

Ülkü HALATÇI ULUSOY

MLC 2006 (Denizcilik Çalışma Sözleşmesi), ILO tarafından 1920 ve 1996 yılları arasında kabul edilen denizcilik çalışma düzenlemelerine (Sözleşmeler ve Öneriler) dayanan kapsamlı küresel standartlar oluşturulmaktadır. Sözleşme, denizcilik alanında çalışma koşullarına ilişkin uluslararası hukuk alanında mevcut düzenlemeleri birleştirip revize etmektedir. Mart 2020 itibariyle, toplam 96 ülke MLC 2006’yı onaylamış ve bu da dünyanın nakliye filosunun %91’inden fazlasının düzenlenmesi sonucunu doğurmuştur. Deniz çalışanlarının Magna Carta’sı olarak da anılan Sözleşme’nin temel amaçları, deniz çalışanlarının haklarının dünya çapında kapsamlı bir şekilde korunmasını sağlamak ve deniz çalışanları için iyi çalışma ve yaşam koşulları sağlamayı taahhüt eden devletler ve armatörler için uygun koşulları sağlamayarak onları standart altı gemilerdeki haksız rekabetten korumaktır. Sözleşme, yürürlüğe girdiği 20 Ağustos 2013 tarihinden beri 2014, 2016 ve 2018 yıllarında olmak üzere üç defa değiştirilmiştir. Türkiye MLC 2006’yı imzalamış olmasına rağmen henüz onay sürecini tamamlamamıştır. MLC 2006’ya değişiklikleri ile birlikte taraf olmak için gerekli olan onay sürecinin tamamlanması, Türk denizcilik çalışanlarının temel haklarının güvence altına alınması ve denizcilik sektörü için hayati önem taşımaktadır. Bu makalenin amacı, MLC 2006 ve değişikliklerinin uluslararası hukuk açısından önemini ortaya koyarak ardından Türk Hukukunda yürürlüğe girme sürecine ilişkin bir değerlendirme yapmaktır.

MLC 2006, Deniz Çalışanları, ILO, Finansal Güvence, 244 Sayılı Kanun, Uluslararası Antlaşmaların Onaylanması.

MLC 2006 (The Maritime Labour Convention) contains a comprehensive set of global standards, based on those that are already found in the maritime labour instruments (Conventions and Recommendations), adopted by the ILO between 1920 and 1996. The Convention consolidates and revises the existing international law on maritime labour matters. As of March 2020 a total of 96 countries had ratified the MLC 2006, which has resulted in more than 91% of the world’s shipping fleet being regulated. The Convention is sometimes called the seafarers’ Magna Carta because the basic aims of MLC 2006 are to ensure comprehensive worldwide protection of the rights of seafarers and to establish a level playing field for countries and shipowners committed to providing decent working and living conditions for seafarers, protecting them from unfair competition on the part of substandard ships. Since the Convention entered into force on 20 August 2013, it has been amended three times: in 2014, 2016, and 2018. Although Turkey has signed the MLC 2006, she hasn’t ratified it yet. The completion of the ratification process required to become a party to the MLC 2006 with its amendments is of vital importance for the Turkish seafarers and the marine sector. The purpose of this article is to make an evaluation on importance of MLC 2006 and regarding the ratification process of MLC 2006 in Turkish Law.

MLC 2006, Seafarers, ILO, Financial Security, Law No 244, Ratification of International Agreements.

GİRİŞ

Günümüzde uluslararası taşımacılığın %90’ı aşan bölümünün deniz yolu ile yapıldığı ve denizde çalışanlar olmasa idi, Dünya nüfusunun yarısının donarak yarısının da açlıktan öleceği1 gerçekliği karşısında, deniz çalışanlarının haklarının korunmasının ne kadar önemli olduğu son derece aşikârdır. Deniz çalışanlarının hakları, hem ulusal hem de uluslararası hukuk kapsamında düzenlendiği için karmaşık bir yapıya sahiptir. Gemiciliğin küresel niteliği dolayısıyla nadiren gemi sahibi ile gemi çalışanları aynı vatandaşlığa sahip olmaktadırlar.2 Bu nedenle deniz çalışanlarının evrensel düzeyde korunması hayati bir öneme sahiptir.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)3 Konferansı’nın 07-23 Şubat 2006 tarihleri arasında 106 devletin katılımı ile Cenevre’de gerçekleştirilen 94. Oturumu’nda yapılan oylama sonucunda, denizde çalışma kuralları ile ilgili yeknesak bir kurallar sistemi oluşturmayı hedefleyen MLC 20064 kabul edilmiştir.5 Sözleşme’nin yürürlüğe girebilmesi için gerekli olan ‘imzalayan devletlerin gemilerinin gross tonajının (GT) toplamının, Dünya gemi GT’nın toplamının %33’lük bölümünü kapsayan asgari 30 devletin onaylaması’ şartı,6 30. ülke olan Filipinler’in 20 Ağustos 2012 tarihinde Sözleşme’yi onaylaması ile gerçekleşmiş ve Sözleşme, son onay şartını takiben 12 ay sonra 20 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.7

Günümüzde MLC 2006, 187 ILO üyesi devletten 96’sı tarafından onaylanmıştır.8 2019 yılının sonuna kadar 100 devletin onayını hedefleyen Sözleşme, bu hedefine çok yaklaşmış ve böylece Sözleşme’ye taraf devletler dünya gemi tonajının %90’dan fazlasını oluşturmuştur. Türkiye, Sözleşme’ye taraf olabilmek için gemide şikâyet yöntemlerinin düzenlenmesi, denetimleri yapacak personel yetiştirilmesi, donatanın sorumlulukları gibi konularda eğitim ve çalışmalar yürütmüş, ardından 25.03.2017 tarihli Resmi Gazete yayımlanan “Denizcilik Çalışma Sözleşmesinin Onaylanmasından Uygun Bulunduğuna Dair 6898 Sayılı Kanun” ile onay sürecini başlatmış olsa da henüz Sözleşme’nin tarafı olmamıştır.9 Türkiye’nin halen Sözleşme’nin tarafı olmaması nedeniyle, Türk gemilerinin Sözleşme’ye taraf olan devletlerin liman denetimlerinde karşılaşacakları sorunlar, Türk deniz işveren ve çalışanları açısından tedirginliğe ve belirsizliğe neden olmaktadır. Sözkonusu uygun bulma kanununun en kısa sürede onaylanması için gerekli iç hukuk düzenlemelerinin yapılması yönünde çalışmalara devam edilmektedir.