Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Belirsiz Alacak Davasında Görevli Mahkemenin Hangi Ölçüte Göre Belirleneceği - Tüketici Uyuşmazlıklarında Görev Sorunları ve Çözüm Yolları

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Hukuki Sorun

Medeni usul hukukumuza 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107’nci maddesiyle kazandırılan belirsiz alacak davası,1 dava tarihi itibarıyla tam olarak belirlenemeyen ve bu nedenle dava dilekçesinde talep sonucunun tam olarak yazılması mümkün olmayan alacakların dava konusu yapılmasını mümkün kılan bir dava türüdür. Bu dava türünde davacı; asgari bir miktar belirtmek suretiyle dava açabilmekte, yargılama aşamasında bilirkişi raporu veya diğer deliller ile, daha yüksek bir alacağın varlığının saptanması halinde, ıslaha gitmeksizin talebini artırabilmekte, böylece yüksek yargılama giderlerine mahkûm olmaktan kurtulmaktadır.

Bu çalışmada, belirsiz alacak davasının açılacağı mahkeme boyutunu, yani göreve ilişkin konuları ve sorunları incelemeye çalışacağız. Belirsiz alacak davasının açılacağı mahkeme bakımından özellikle sorun teşkil eden husus, tüketici mahkemeleri ile tüketici hakem heyetleri arasındaki görev ilişkisidir. Buna göre, belirsiz alacak talebinde gösterilen geçici değerin tüketici hakem heyetlerinin görev kapsamında kalması hâlinde başvurunun nereye (heyet, mahkeme?) yapılacağı ve başvuru sonrasına ilişkin sorunlar çalışmanın eksenini oluşturmaktadır. Biz bu sorunları çeşitli olasılıklara göre ele alıp, aşağıdaki hukuki bilgiler ile HGK kararı doğrultusunda sorunlar hakkında çözüm yollarını sunmaya çalışacağız.

II. Yasal Mevzuat

Belirsiz alacak davasını düzenleyen HMK m. 107 hükmü şöyledir: