Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ödeme Emirlerine Karşı Açılan Davalarda Borcun Olmadığı İtirazının Kapsamı

Ozan Muzaffer KÖSTÜ

Kamu alacağının tahsil aşamasına ait bir idari işlem olan ödeme emri ne karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde; böyle bir borcun olmadığı, borcun kısmen ödendiği ya da zamanaşımına uğradığı iddialarıyla olmak üzere sınırlandırılmışsa da, bu iddiaların ödeme emrinin sebep unsuruna ilişkin olduğu açıktır.

Oysa ödeme emri ne karşı sebep unsurundan başka yetki, şekil, konu ve maksat unsurlarından birinin ya da birkaçının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla dava açmak mümkündür. Öte yandan, ödeme emrinin sebep unsuruna ilişkin “borcun bulunmadığı” kapsamında ileri sürülebilecek hukuka aykırılık halleri uygulamada tereddütlere yol açmakta, Danıştay’ın farklı kararları ile karşılaşılabilmektedir. Bu çalışmamızda bu husustaki tartışmalara ve Danıştay’ın konuya yaklaşımına değinilmeye çalışılmıştır.

Ödeme Emri, Kamu Alacağı, Ödeme Emrine İtiraz, Zamanaşımı İtirazı, Borcum Yoktur İtirazı.

Although the claims that can be asserted in the actions brought before the court against the order of payment which is an administrative act belongs to the process of collection of public receivables, are restricted under the Act No: 6183, article 58 by the claims of being out of debt, having made payment in part or pleading the statute of limitations; it is clear that these claims are related to the legal grounds of order of payment.

However, it is possible to bring an action against the order of payment by the claims of illegal circumstances such as competence, form, subject-matter and purpose except the ones about legal grounds. On the other hand, the claim of being out of debt which is related to the legal grounds of order of payment causes debates in practice, especially in different decisions of Council of State. In this study, it is aimed to refer to the debates in question and the approach of Council of State to this issue.

Order of Payment, Public Receivables, Objection to the Order of Payment, Objection to the Statute of Limitation, Objection to Being Out of Debt.

1. VERGİ İCRA HUKUKU VE KAMU ALACAĞI KAVRAMI

Vergi İcra Hukukunu, “Devletin (ve diğer kamu kuruluşlarının, organlarının), kamu gücüne dayanan gelirlerinin (zorla) tahsilini düzenleyen bir vergi hukuku dalıdır.” şeklinde tanımlayabiliriz. Vergi İcra Hukukunda devlet, kamu gücüne dayanan ve kendisine ait olan alacağın tahsiline yönelir. Söz konusu kamu alacakları esas olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir.1

Kamu hizmetlerinin karşılanması, yürütülmesi için devlet, Anayasadan aldığı yetkiyle bir kısım mali yükümlülükler koyar. Bunlar vergi, resim, harç gibi çeşitli adlarla anılır. Devletin koyduğu mali yükümlülüklerin temel özelliği, kamu gücüne dayanarak alınmalarıdır. Kamu alacakları, devletin yüküm ya da borç ilişkisi sonucu idari işlemlerle sağladığı kamu gelirleridir. 6183 sayılı Yasanın 1’inci maddesinde Kanunun kapsamı belirlenirken kamu alacağı kavramı şu şekilde tanımlamıştır; “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.”2

2. ÖDEME EMRİ VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları yönünde ödeme emri tebliğ olunur.