Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Giriş

Almanya’da 2006 yılında yapılan Birinci Federalizm Reformuna kadar Toplantı Hukukunu düzenleyen yasaları yapma konusunda birbirleri ile yarışan yetkiler vardı. Federal kanun koyucu 1953 yılında bu yetkiyi kullanarak bir Toplantı Kanunu hazırlamıştı. Temel yapısına etki yapan değişikliklere rağmen, 1953 tarihli Toplantı Kanunu kabul görmüş ve halen uygulanan Federal Toplantı Kanununun temelini oluşturmuştur. Federalizm Reformu sonrasında, toplantı ve gösteri yürüyüşleri konusunda yasa yapma yetkisi eyaletlere devredilmiştir. Bazı eyaletler bu yeni yetkiyi kullanarak yeni kanunlar yaptı, bazıları ise bazı değişiklikler yaparak Federal Hukuku kabul ettiler. Yapılan düzenlemelerin bazıları ise tamamen özgün niteliktedir. Alman Anayasasının 125 A maddesinin 1. fıkrasına göre, herhangi bir yeni düzenleme yapmayan diğer eyaletler bakımından Federal Toplantı Kanunu yürürlükte kalmıştır. Böylece, yeknesak olmayan, parça parça ve tam kavranamayan bir hukuki durum ortaya çıkmış olup, birkaç eyaleti kapsayan toplantıları düzenleyen kişiler ve bu tür geniş kapsamlı toplantılarda bölge dışından gelen yardımcı kolluk kuvvetlerine ihtiyaç duyan yerel kolluk makamları bakımından, hukuk güvensizliği ve karmaşa doğuran manzara oluşmuş bulunmaktadır. Bu güvensizlik ve zorluk, diğer eyaletlerin kendi toplantı kanunlarını yapmaları durumunda daha da yoğunlaşacaktır. Tarihçesine baktığımıza, bu gelişmenin 70 li yılların başında Polis Hukukunun gelişmesine benzediğini görürüz. O sıralarda eyaletlerin Polis Kanunları arasındaki farklılıklar polisin gündelik çalışmasını ve özellikle de terörle mücadelesini büyük ölçüde zorlaştırıyordu. Bu zorluklar nedeniyle, 1972 yılında toplanan İç İşleri Bakanları Çalıştayı, Federal Hükümet ve eyaletlerde uygulanacak olan bir ‘Model Polis Kanunu Taslağı’ düzenlenmesine karar vermişti. Model Polis Kanunu Tasarısı’ 1976 yılında hazırlandı ve Almanya’da Polis Hukukunun yeknesak hale getirilmesi açısından çok yararlı oldu.

Elinizdeki bu yasa Tasarısı, Model Polis Kanunu Tasarısı örnek alınarak hazırlanmıştır. Ancak ondan farklı olarak, Federal Hükümet ile Eyalet Hükümetlerinin iş birliğine dayanmak yerine, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hukuku Çalışma Grubu’ üyelerinin girişimi ile hazırlanmıştır. Model Polis Kanunu Tasarısı’nın aksine, Toplantı Hukukunun tüm sorunlarını bütün eyaletler için yeknesak hale getirmeye çalışmaktan ziyade, bu Tasarıda örnek olarak düzenlenen kuralların, eyalet hukuklarına yansıtılmasını önerme yöntemi tercih etmiştir. Model Polis Kanunu Tasarısı gibi, bizim Toplantı Kanunu Tasarımız da halen mevcut yasal düzenlemelere dayanmaktadır. Tasarıda mütevazı bir yöntem tercih edilmiş ve sistemi kökünden değiştiren önerilerden ziyade, alışılagelmiş düzenlemenin yapısını geliştirmek ve modernleştirmek yoluna gidilmiştir. Tasarı, 1953 tarihli Kanunun cevaplandıramadığı soruların cevabı niteliğinde olup, daha önce yapılan değişiklik ve eklerin sistematik bir hale getirmeyi ve Toplantı Hukuku açısından yurttaşların örgütlenmelerini bizzat yapmaları esasına dayanan ve yeni gelişmeleri yansıtan öneriler sunmayı hedeflemiştir. Tasarıda, ayrıntılı açıklamalar içeren Federal İdare Mahkemesinin içtihadı da dikkate alınmıştır. Toplantı Hukuklarını modernleştirmek isteyen eyalet kanun koyucularına yasa yaparken kullanabilecekleri örnekler sunulmuş ve Toplantı Hukukunun ülke çapında yeknesak hale getirilmesi hedeflenmiştir.

Tasarıda dört temel ana fikir vardır: Öne çıkan ilk ana fikir, toplantı düzenlemeyi yurttaşların kendi geleceklerini belirleme hakkı olan özgürlüğün bir ifadesi olarak görülmesi ve bu nedenle de, Toplantı Kanununun tehlikeyi önleme hukuku olarak değil, bireylere Anayasal temel haklarını kullandırma Kanunu olarak görülmesidir.

İkinci ana fikir, yurttaşlara ve kanunla yetkili kılınan makamlara, kendilerine yüklenen görevleri yerine getirirken uygulayabilecekleri, Hukuk Devleti ilkeleri açısından olabildiğince açık ve net ilkeler sunulmasıdır.

Üçüncü ana fikir, tüm toplantı ve gösteri yürüyüşü türleri ve bunlara ilişkin tüm sorunları kapsayan bir düzenleme sunulmasıdır.

Dördüncü ana fikir ise, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine ilişkin sosyal gerçeklik, güncel gelişmeler ile yönelimleri dikkate alarak, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hukukunu modernleştirecek öneriler sunmaktır.

I.