Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İngiliz Hukukuna Göre Mahremiyet Hakkının İhlalleri

The Invasion of Right to Privacy According to English Law

İhsan HÜSEYİN

Kusura dayalı bir haksız fiil olarak mahremiyet hakkı ihlali, İngiliz hukukunun daha yeni tanıdığı bir çeşit haksız fiildir. Hukukî sorumluluğa yol açan bu fiil, yakın bir tarihe kadar bilinmiş değildi. Mahremiyet hakkı kapsamına giren bir kısım değer, haksız fiil esasına dayanan bazı davalarca (örneğin, şeref ve haysiyetin ihlaline dayanan haksız fiil davası ve bilgi gizliliğini koruma görevinin ihlaline dayanan haksız fiil davası) korunsa da, bir bütün olarak söz konusu hakkın tamamını koruyan bir dava mevcut değildi. Başka bir deyişle, İngiliz hukukuna göre mahremiyet hakkı hukuken korunan bir hak değildi. Ne var ki, 1998 tarihli İnsan Hakları Kanunun Kabulüyle, mahremiyet hakkının hukuken korunan bir hak olması yönünde ilk adım atılmıştır. Bu çalışmada ilk olarak İngiliz hukukuna göre, mahremiyet hakkının tanımı yapılmış daha sonra 1998 tarihli İnsan Hakları Kanunundan önceki ve söz konusu düzenlemenin kabulü sonrası dönemlerde mahremiyet hakkının korunması hususunda kaydedilen gelişmelere ilişkin bilgiler aktarılmıştır. Çalışmanın diğer kısımlarında ise, mahremiyet hakkı ihlalinin görünümleri, mahremiyet hakkının ihlalinin ayırt edici özellikleri, İngiliz hukukuna göre, mahremiyet hakkı ihlalinin haksız fiilin diğer çeşitlerinden farkı ve mahremiyet hakkının ihlalinden doğan hukuki sorumluluğun şartlarına ilişkin bilgiler aktarılmıştır.

Mahremiyet Hakkı, Haksız Fiil Sorumluluğu, Şeref ve Haysiyetin İhlali, Bilgi Gizliliğinin İhlali, Kişisel Bilgiler.

Violation or the invasion of the right to privacy as a tort based on fault is a kind of tort that is just recently recognized by English law. The invasion of right to privacy is considerd as one of the modern tort in the English law. This act, which led to legal responsibility, was not known in the previously in English law until recently. While right to privacy is partly protected by some lawsuits based on tort (for example, the case of tort based on tort of defamation and the case of tort breach of confidence), there is no case that protects the entire right in question. In other words, under English law, the right to privacy was not a legally protected right. However, with the adoption of the Human Rights Act 1998, the first step was taken to ensure that the right to privacy is a legally protected right. In this study, firstly, according to English law, the right to privacy has been defined and then the protection of the right to privacy during the periods before the 1998 Human Rights Law and after the adoption of the said regulation has been explained. In other parts of the study, information on the appearance of the invasion of the right to privacy, the distinguishing features of the invasion of the right to privacy, the difference of the invasion of the right to privacy from other forms of unjust act and the conditions of legal liability arising from the invasion of the right to privacy have been conveyed.

Right to Privacy, Tort Resposiblty, Tort of Defamation, Breach of Confidence, Personal Information.

Giriş

İngiliz hukukunda mahremiyet hakkının ihlali1 , kusura dayalı yeni bir haksız fiil çeşididir. Söz konusu hukuk sistemi, bu kusurlu fiili “mahremiyet hakkının ihlali (tort of invasion of right to privacy)” olarak adlandırmaktadır. Yakın geçmişe kadar, İngiliz hukuk sisteminde “mahremiyet hakkının ihlali” şeklinde kusura dayalı bir haksız fiil çeşidi bilinmiş değildi. Şeref ve haysiyetin ihlaline dayalı haksız fiil davası da mahremiyet hakkının (right to privacy) kapsamına giren değerleri korumamaktaydı. Bahsedilen dava, kişinin itibarını ancak korumaktaydı. Dolayısıyla bu dönemde, bir kişi diğer bir kişi hakkında ileri sürdüğü iddiaları ispat etmek uğruna, söz konusu kişi hakkında kendisini utandıracak ve rencide edecek bilgileri yayımlamak ve üçüncü kişilere ilan etmesinin önünde hukuki bir engel yoktu. Böyle bir fiil, kişinin mahremine ve özeline müdahale anlamına gelse de, müdahalede bulunan saldırgan, aleyhine şeref ve haysiyete dayalı haksız fiil davasının açılacağı endişesini taşımamaktaydı. Başka bir deyişle bu davanın açılması kendisi için caydırıcı değildi. Zira bahsedilen dava, mahremiyet hakkını değil, “itibarı” korumaya yönelikti. Bu halde davacının elinde, “bilgi gizliliğini koruma görevinin ihlaline (breach of confidence)” dayanan bir diğer haksız fiil davasını açmaktan başka çare yoktu. Gerçi bu dava da bir bütün olarak mahremiyet hakkının tamamını değil, mahremiyet hakkının görünümlerinden olan ve bilgi gizliliği hakkı olarak adlandırılan değeri korumaktaydı.

İngiliz hukukunun geçmiş döneminde karşılaşılan durum bu şekilde iken, son dönemde, mahremiyet hakkının ve özel hayatın korunması üzerinde önemle durulduğu ve bunların hukuken korunan bir hak olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde gayret gösterildiği görülmektedir. Bu dönemde özellikle her türlü özelini üçüncü kişilerin öğrenmesinden uzak tutmak ve topluma karşı genel imajlarını (public image) korumak isteyen birçok meşhur, zengin ve ünlü sanatçının özel hayatına müdahale olayları yaşanmıştır. Özel hayatlarına müdahalede (intrusion) bulunulan ve haksız olarak özel hayatlarına ilişkin bazı hususları ifşa edilen kişilikler, İngiliz yargısı nezdinde bir dizi dava açmış ve mahkemeyi, mahrem ve özellerini hukuken korunan bir hak haline getirecek bir düzen koymaya zorlamıştır.

Bu çalışma ile İngiliz hukukunda mahremiyet hakkına ilişkin bazı bilgiler aktarmak istenmiştir.

I. Mahremiyet Hakkı İhlalinin Tanımı

Mahremiyet hakkının ihlali bir kişilik hakkı ihlalidir. Başka bir deyişle mahremiyet hakkı, bir üst kavram olan kişilik hakkının bir görünümüdür. Mahremiyet hakkı ihlali, belli bir kişinin özel hayatına veya konut dokunulmazlığı ve haberleşme (normal ya da elektronik) gizliliğine saldırı fiilleridir. Bahsedilen hak, konut dokunulmazlığı, özel hayat gizliliği, haberleşme ve yazışma gizliliği başta olmak üzere başka hakları da kapsayan çok yönlü geniş bir haktır. Mahremiyet hakkı iki temel unsurdan oluşmaktadır, bunların ilki gizlilik (secrecy) ve diğeri yalnızlıktır (solitude veya seclusion)2 . Her kişi kişisel verilerinin, yazışmalarının ve haberleşme gizliliğinin korunması hakkı ve yalnızlığına (kişisel gizliliğine) saygı duyulmasını (personel solitude or selclusion) talep etme hakkına sahiptir3 . Konut mahremiyet ve ailevi mahremiyet, kişinin adı ve resmi gibi kişisel varlıklarına saygı duyulması ve bunların kar elde etmek uğruna ticari amaçlar için kullanılmaması da mahremiyet hakkı kapsamında ele alınmaktadır. Mahremiyet hakkı, kişinin gizli kalmasını ve diğer kişiler tarafından öğrenilmesini ya da görülmesini veya kamuya açık olmasını istemediği her çeşit kişisel varlıklarını kapsayan bir haktır. Bahsedilen hak, kişinin vücudu, psikolojik ve zihinsel hali ve sağlığına ilişkin gizliliğinin ve her türlü haksız saldırıya karşı vücut bütünlüğünün korunması gibi hususları kapsar. Her kişi, makul ve mutat (reasonable privacy) mahremiyet hakkına sahiptir. Söz konusu hak, kişinin özel hayatının korunmasını ve doğrudan doğruya maddi ya da rızası dışında kendisi ile ilgili bilgilerinin, yaşam tarzının ve adetlerinin ifşa edilmesini engellemeyi kapsar. Kısacası mahremiyet hakkı, her insanın kendi haline bırakılması hakkıdır (the right to privacy is the right to be let alone)4 . Mahremiyet hakkının ihlali, insanın kendi haline bırakılması hakkının, kişisel gizlilik ve yalnızlığının ihlalidir. Zira bu hak, her daim gizlilik ve yalnızlığa ilişkin bir kavramdır.

II. Mahremiyet Hakkı İhlalinin Tarihçesi

İngiliz hukukunda mahremiyet hakkının ihlâli konusu, 1998 tarihli insan hakları düzenlemesinden önceki dönem ve söz konusu düzenleme sonrası dönem olmak üzere iki dönemde ele alınmaktadır.