Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kovid-19 Salgınının Evde Kalma Sürecinde, Çocuk ve Ebeveynlerin Kontrol Edilemeyen Öfke ve Şiddet Davranışlarına Etkileri

Effects of Covid-19 Outbreak on Children and Parents’ Uncontrollable Anger and Violence Behavior During Quarantine

Münevver MERTOĞLU

Kovid 19 Salgını ülkemizde ve tüm dünyada artarak yayılmaya devam etmektedir. Bu alanda çalışan uzmanlar Covid 19 salgını ile mücadelede en önemli önlemlerden birinin evde kalarak izolasyonun sağlanması olduğu önerisini getirmektedirler. Koruyucu bir halk sağlığı önlemi olan karantinanın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi ancak olumsuz etkilerinin en aza indirilmesiyle mümkündür. Salgın nedeniyle insanlar uzun süre zorunlu olarak ev içinde aile bireyleri ile zaman geçirmek zorunda kalmışlardır. Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler, Çin, İtalya, İspanya ve Fransa’da aile içi şiddet olaylarının ve boşanmalarla birlikte kriminal olayların da arttığını bildirmektedir. Benzer sorun, Türkiye’de de yaşanmaktadır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün verilerine göre aile içi şiddet olaylarının geçen yılın mart ayına göre %38.2 oranında arttığını bildirmiştir. Şiddet büyük ölçüde kontrol edilemeyen öfke davranışlarının sonucunda ortaya çıkar. Salgın nedeniyle evde kalma sürecinin, kontrol edilemeyen öfke ve şiddet davranışlarına etkisinin incelenmesi, gerekli önlemlerin alınabilmesine yardımcı olması bakımından önemlidir. Bu süreçte başta çocuklar olmak üzere pek çok kişinin rutinleri değişmiştir. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim, iş kaybı, gelir kaybı, bulaş kaygısı, sosyalleşememe, belirsizlik, hastalıklar, ölümler vb pek çok nedenle bireyler kendilerini engellenmiş hissetmektedir. Evde kalma sürecinde engellenmiş hissetmenin şiddeti, kontrol edilemeyen öfke ve şiddet davranışlarının şiddetini belirlemektedir.. Bireylerin yetişme tarzları, beklentileri, sosyal, ekonomik ve eğitim düzeyleri bu tepkileri farklılaştırmakla birlikte, yaşanılan olağanüstü süreç, yeni rutinler oluşturmayı ve farklı bir uyum sürecini gerektirmektedir.

Kovid 19, Öfke, Engellenme, Şiddet, Karantina.

Covid-19 Outbreak continues to spread in our country and all around the world. Experts suggest that one of the most important measures to be taken to combat the outbreak is isolation. The successful implementation of quarantine, which is a protective public health measure, is only possible by minimizing its negative effects. World Health Organization and the United Nations report that domestic violence, divorce and criminal cases have increased in China, Italy, Spain, France and similarly in Turkey. According to Istanbul Police Department, domestic violence increased by 38.2% compared to March last year. It is important to examine the effect of quarantine on uncontrollable anger and violence behaviors in order to take necessary measures. The routines of many people, especially children, have changed. Individuals feel frustrated because of many reasons such as distance work, distance education, job and income loss, fear of infection, inability to socialize, uncertainty, deaths etc. The severity of frustration during the stay predicts uncontrollable anger and violent behavior. Although individuals’ social, economic and educational levels differentiate these reactions, the extraordinary process requires creating new routines and a different adaptation process.

Anger, Covid-19, Frustration, Quarantine, Violence.

Kovid-19, korona virüsünün neden olduğu hastalığı anlatan bir kavramdır. Kovid-19 Salgını dünyanın her tarafında büyük bir hızla can almaya devam etmektedir. 19 Nisan 2020 tarihi itibarıyla 213 ülkede 2. 241. 359 kişi hastalanmış, 152. 551 kişinin ölümüne neden olmuştur.1 Artarak devam eden salgınla mücadele için pek çok ülkede sokağa çıkma yasağı ya da sınırlı kısıtlamalar getirilmiştir. Bu alanda çalışan uzmanlar kovid 19 salgını ile mücadelede en önemli önlemlerden birinin, evde kalarak izolasyonun sağlanması olduğu önerisini getirmektedirler.

Koruyucu bir halk sağlığı önlemi olan karantinanın başarılı bir şekilde uygulanabilmesi, ancak olumsuz etkilerinin en aza indirilmesiyle mümkündür. “Karantina” kavramı bulaşıcı bir hastalığa yakalanan insan ya da hayvanın diğerleri ile temasının kesilmesi olarak tanımlanmıştır.2 “Evde kalmak” karantina sürecini destekleyen bir yöntem olarak ülkemizde ve diğer bazı ülkelerde ısrarla teşvik edilmektedir.

Kovid-19 salgını nedeniyle insanlar uzun süre zorunlu olarak ev içinde aile bireyleri ile zaman geçirmek zorunda kalmışlardır. Bu süreçte Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler, Çin, İtalya, İspanya ve Fransa’da aile içi şiddet olaylarının ve boşanmalarla birlikte kriminal olayların da arttığını bildirmektedir. Benzer sorun, Türkiye’de de yaşanmaktadır. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün verilerine göre aile içi şiddet olaylarının geçen yılın mart ayına göre %38.2 oranında arttığını bildirmiştir.3