Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uyuşturucu Madde İhracı Suçunda Mahsup ve Ne Bis In Idem (TCK md. 188/2)

Deduction and Ne Bis In Idem in Drug Substance Export Offense (Turkish Penal Code Art. 188/2)

Erdem İzzet KÜLÇÜR

Bu makalenin konusunu TCK md. 188/2’de düzenlenen uyuşturucu madde ihracı suçunda mahsup hükmü oluşturmaktadır. Bu kapsamda söz konusu hükmün niteliği, ne bis in idem ve ne bis poena in idem ilkeleri bağlamında ortaya konulmuş, uyuşturucu madde ihraç ve ithali eylemlerinin ayniyeti tespit edilmiş, TCK’nın mahsuba dair 16, 63 ve 188/2 hükümleri arasındaki ilişkiye açıklık getirilmiş, uyuşturucu madde ihracı suçunda mahsubun koşulları ele alınmıştır. Yapılan inceleme sonucunda; ne bis in idem kuralının düzenlendiği TCK md. 9-13 arasındaki hükümlerin ve 188/2’nin tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle uyumlu olduğu, yurt dışında infaz edilen bedensel cezalarla ilgili özel düzenlemelere gereksinim olduğu, Türkiye ile arasında ikili ya da çok taraflı sözleşme bulunmayan ülkeler bakımından müsadere kararlarının tanınması konusundaki boşluğun doldurulması gerektiği ve 188/2 hükmünün anayasaya uygun yorum gereğince Türkiye’ye uyuşturucu madde ithal suçunda da uygulanabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

Uyuşturucu Madde İhracı, Uyuşturucu Madde İthali, Mahsup, Ne Bis In Idem.

This article is concerned with the deduction of punishments for the export of narcotic substances regulated under the article 188/2 of the Turkish Penal Code (TPC). Within this scope, nature of the given provision is revealed in the light of ne bis in idem and ne bis poena in idem principles, sameness of importation and exportation acts of drug substance is ascertained, the relationship between the provisions under 16, 63 and 188/2 of the Turkish Penal Code on deduction are clarified, and conditions of deduction in drug substance exportation offense are discussed. As a result of the perusal performed, it is concluded that the provisions regarding ne bis in idem regulated under the articles between 9 and 13 in the Turkish Penal Code and 188/2 are in compliance with the international treaties we are a party of, that there is a need for special regulations on corporal punishments executed abroad, that it is required to fill the gaps on recognizing the confiscation from the point of the states which there are no treaties with neither mutually nor multilaterally and that pursuant to the interpretation of provision 188/2 in conformance with the constitution it can also be applied for importing drugs to Turkey offense.

Drug Export, Drug Import, Deduction, Ne Bis In Idem.

I. Giriş

Kaçakçılık suçları ve bu kapsamda uyuşturucu madde kaçakçılığı suçu ülkeler arasındaki sınır geçiş imkânlarının ortaya çıkardığı suçların başında gelmektedir. Küreselleşmeyle ilgisi bir yana dursun, günümüz dünyasında vazgeçilmez bir yere sahip olan uluslararası ticaret ve turizm olanakları, insanlar tarafından -neredeyse insanlığın sunduğu her olanakta olduğu gibi- kötüye kullanılmış ve bu kötüye kullanımın bir görünümü olarak kaçakçılık suçları ortaya çıkmıştır.1 Uluslararası ticaret ve turizmden önemli finansal menfaatler sağlayan devletler, nasıl ki bu olanakların belli bir organizasyon ve kurallar çerçevesinde insanlara sunulmasında karşılıklı işbirliği yapmak zorundaysalar, bu olanakların her türlü kötüye kullanımını önlemek için de işbirliğine gitmek zorundadırlar. Sınır aşan suçlarda devletler arası işbirliği ihtiyacı bu olgudan kaynaklanmaktadır.2 Hukuken ise devletler arası klasik adli yardımlaşma ve işbirliği ihtiyacı, ulus devletlerin egemenlik yetkilerinin ve bu kapsamda cezalandırma yetkilerinin -özellikle yürütme (icra) ve yargı yetkisinin3 - kendi ülkeleriyle sınırlı olmasından (mülkilik ilkesinden) kaynaklanmaktadır.4

Ülkemiz yalnızca sınır kapılarını başka ülkelere açmış olması yönüyle değil, aynı zamanda coğrafi konumu gereği uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı güzergâhında bulunması nedeniyle de oldukça yoğun bir şekilde kaçakçılık suçlarına maruz kalmaktadır. Genel olarak kaçakçılık suçları bakımından ülkemiz, kimi zaman hedef ülke, kimi zaman kaynak ülke, kimi zamansa transit ülke konumundadır. Bu suçların sınıraşan özelliği en az iki ülkenin varlığını gerektirmekte, böylelikle birden fazla ülkenin yargı (cezalandırma - jus puniendi) yetkisini kullanması söz konusu olmaktadır. Bu noktada kaçakçılık eylemlerini suç olarak düzenleyen iki ülkeden kaynak ülkenin mülkilik kuralına dayalı yargı yetkisi ihracat eylemi üzerinde doğacakken, hedef ülkenin yargı yetkisi ise ithalat eylemine yönelik olacaktır.

Eşyanın tabiatından kaynaklanan bu durum karşısında failin aynı kaçakçılık eylemi nedeniyle iki defa cezalandırılması gündeme gelebilecektir. Böyle bir durumda yargı yetkisine sahip olan ülkenin çeşitli şekillerde hareket etmesi mümkündür. Yargı yetkisini kullanacak olan ülke ya yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisini tanır ve aynı konuda yeniden yargılama yapmaz ya da yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisini tanımaz ve yeniden yargılama yapma yoluna gider. Bu konu ne bis in idem ilkesini ilgilendirmektedir (TCK m. 9, m. 10, m. 11/1, m. 12/2, m. 12/4, m. 13/2, m. 13/3). Keza yargı yetkisini kullanacak olan ülke, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisini tanımamakla birlikte ülkede yapılacak yeni yargılamada, failin aynı suçtan dolayı yurt dışında özgürlüğünden yoksun bırakıldığı süreyi ceza miktarından indirebilir ya da suçun işlendiği ülkede aynı suça öngörülen azami soyut ceza miktarını vereceği somut ceza bakımından üst sınır olarak dikkate alabilir. Bunlardan ilki mahsup konusunu (m. 16), ikincisi ise yabancı kanunun göz önünde bulundurulması konusunu (m. 19) ilgilendirmektedir. Uyuşturucu madde kaçakçılığı suçları bakımından 5237 sayılı TCK m. 188/2’de öngörülen özel hükmün niteliğini bu kurallar bağlamında tespit etmeden önce ne bis in idem konusunu kısaca açıklamakta fayda görüyoruz.