Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşkence Yasağı ve Türk Ceza Hukukundaki Yansımaları

Prohibition of Torture and Its Various Aspects in Turkish Criminal Law

İnanç İŞTEN

İşkence, gerek uluslararası insan hakları belgeleri gerekse iç hukuk düzenlemeleri ile tüm modern hukuk sistemlerinde yasaklanmış olan, insana yapılan en kötü muamele türlerinden biridir. Türk hukukunda da hem maddi ceza hukukunda suç olarak düzenlenerek ağır yaptırımlara bağlanmış, hem de ceza muhakemesinde delil elde etme aracı olarak kullanılması kesin bir dille yasaklanmıştır. Bu çerçevede işkence sonucu elde edilen deliller yasak delil niteliğinde olduğu gibi, işkence yoluyla ele geçirilen dolaylı deliller de hukuka aykırı delil niteliğindedir ve muhakemede kullanılmaları hukuka aykırılık teşkil eder. Başka bir ifadeyle, işkencenin delil yasağına yol açan niteliği, uzak etkiyi de kapsamaktadır.

İşkence, İşkence Suçu, İnsanlık Dışı ve Kötü Muamele, Delil Yasakları, Hukuka Aykırı Delil, Uzak Etki.

Torture is one of the most cruel, inhumane and degrading treatments that is prohibitted by international and national legislature in modern law. The crime of torture has been subjected to heavy legal sanctions in Turkish (material) criminal law. In Turkish criminal procedure as well, it is strictly prohibitted to obtain and gather evidence through torture. In this context, not only direct evidences, but also indirect evidences obtained through torture are excluded and considered as illegal. Therefore, using such evidences in criminal procedure violates the law. The character of torture which leads to the illegality has long range effect.

Torture, Crime of Torture, Inhumane and Cruel Treatment, Exclusionary Rule, Illegal Evidence, Long Range Effect.

Giriş

İşkence, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip, insanın insana yaptığı en kötü muamele türlerinden biri olarak nitelendirilebilir. İşkencenin insanı obje haline getirerek onurunu zedeleyen en ağır muamele olduğunun evrensel olarak kabul edilmesi ile birlikte, tüm uluslararası insan hakları belgelerinde işkence yasaklanmış ve her ne amaçla olursa olsun işkencenin asla kabul edilemeyeceği ilan edilmiştir. İnsan hakları belgeleri ayrıca, tüm taraf devletlere, iç hukuklarında da işkenceyi yasaklamaları ve uygulanmasını engelleyecek tedbirler almaları sorumluluğunu yüklemiştir.

İşkencenin önlenmesinde en etkili yolun öncelikle ceza hukuku tedbirleri olduğu söylenebilir. Maddi ceza hukukunda işkencenin suç sayılarak ağır yaptırımlara bağlanması, muhtemel failler bakımından caydırıcılık işlevi görürken, ceza muhakemesinde işkencenin bir delil elde etme aracı olarak kullanılmasını engelleyecek düzenlemeler yapılması da, suçla mücadelede görev alan kamu görevlilerinin işkenceye başvurmalarını gereksiz kılması bakımından önem taşımaktadır.

Bu çalışmada, öncelikle işkencenin uluslararası düzeyde yasaklanmasına ilişkin belgeler kısaca incelenmiş, bu kapsamda, işkence yasağına özel önem veren Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve kararlarıyla üye devletlerin hukuklarını önemli derecede etkileyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) işkenceye yaklaşımı ele alınmıştır. Sonrasında, Türk Hukukunda İşkence Yasağı başlığı altında, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) düzenlenmiş olan işkence suçu ile delil yasakları kapsamında ceza muhakemesinde işkence sonucu elde edilen delillerin tabi olduğu hukuki rejim incelenmiştir.