Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Salgın Hastalıklarda Zorunlu Lisansın Önemi ve Kamu Sağlığına İlişkin Temel Düzenlemeler

The Importance of Compulsory Licensing in Epidemic Diseases and the Basic Regulations on Public Health

Cansu CİNDORUK AYHAN

Zorunlu lisans, patentten doğan hakları belirli durumlara özgü olarak sınırlandıran ve bu hakların, patent sahibinin iradesi dışında üçüncü kişiler tarafından kullanılabilmesini öngören bir sistem olarak kabul edilir. Zorunlu lisans ile toplumsal ve bireysel menfaat arasında denge kurulması için patent sahibine tanınan tekel niteliğinde yetkilerin, kötüye kullanımının önlenmesi amaçlanır. Bu çalışmada zorunlu lisans sisteminin temel esaslarını oluşturan uluslararası düzenlemelerle birlikte, Türk Hukukunda zorunlu lisans nedeni olarak öngörülen durumlar ele alınmıştır. Özellikle zorunlu lisansın, kamu sağlığı çerçevesinde önemi üzerinde durulmuş ve salgın hastalıklarda uygulama alanı bulan temel düzenlemeler incelenmiştir. Bu kapsamda başka ülkelerdeki kamu sağlığı sorunları nedeniyle ve kamu yararı gerekçesiyle verilen zorunlu lisans hâlleri ayrıca değerlendirmeye alınmış ve zorunlu lisansın verilmesi usulüne temas edilmiştir.

Zorunlu Lisans, Patent Hakkının Sınırlandırılması, Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması ve Kamu Sağlığına İlişkin Doha Deklarasyonu, Kamu Sağlığı, Salgın Hastalık, COVID-19.

Compulsory licensing is considered as a system that limits the patent rights in certain situations and enables these rights to be used by third parties beyond the will of patent holder. Compulsory licensing intends to prevent the monopoly abuse of patent holder in order to balance between social and individual interests. In this paper, the international regulations that constitute the basic principles of the compulsory license system are discussed along with the situations prescribed as the reason for compulsory licensing in Turkish Law. The importance of compulsory licensing dwelled on within the scope of public health and the fundamental regulations, which are applicable in epidemic diseases, has been examined with a special emphasis. The circumstances related to compulsory licensing that arises from public health issues in other countries and public interests are also evaluated with the procedure of compulsory licensing in this context.

Compulsory Licensing, Restriction of Patent Rights, The Doha Declaration on the Trips Agreement and Public Health, Public Health, Epidemic Diseases, COVID-19.

Giriş

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun1 85’inci maddesi uyarınca patentten doğan hakkın, patent sahibine tekelci kullanım alanı yaratmakla birlikte, bu hak üzerinde serbestçe tasarruf etme imkânını sağladığı kabul edilmektedir. SMK m.125 hükmüne göre patent sahibinin, patentten doğan hakların kullanımını sözleşmesel bir ilişki çerçevesinde üçüncü kişilere devretmesi mümkündür. Buna karşılık kanun koyucu tarafından öngörülen belirli hâllerde, patent sahibinin iradesi bulunmaksızın, ilgili patentin üçüncü kişiler tarafından kullanılması gündeme gelebilir. Bu hâlde patent sahibinin bireysel menfaatine karşılık kamu yararı üstün tutularak; mahkeme veya bir idari makam kararı ile üçüncü kişilere, patentten doğan hakları kullanma imkânı tanınmaktadır.

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 129 vd. hükümleriyle düzenlenen zorunlu lisans sistemi, özellikle kamusal yararın bulunduğu durumlarda; patent sahibine tanınan tekelci hakkının, toplumun buluştan yararlanmasına engel olacak şekilde kullanılmasına önlem getirmektedir. Salgın hastalıklarda nedeniyle ortaya çıkan ve kamu sağlığı açısından tehlike yaratan durumlarda ise zorunlu lisansın ayrı bir önemi bulunmaktadır. Bu nedenle zorunlu lisans sistemine ilişkin temel esaslar, öncelikle kamu sağlığını ilgilendiren hususlarda menfaatler dengesinin sağlanması amacıyla uluslararası düzenlemelere konu edilmiş; ulusal hukuk düzenleri çerçevesinde ayrıca düzenleme altına alınmıştır. Kamu sağlığına yönelik tehdit oluşturan COVID-19 salgını ve benzeri hastalıkların bertaraf edilmesi için ilgili düzenlemelerden yararlanılması yerinde olacaktır.

I. Zorunlu Lisans Kavramı

Kanun koyucu tarafından, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, “Patent sahibi, buluşun yeri, teknoloji alanı ve ürünlerin ithal veya yerli üretim olup olmadığı konusunda herhangi bir ayrım yapmaksızın patent hakkından yararlanır” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmek suretiyle; patent konusu buluşun kullanımına yönelik hakların, patent hakkı sahibine ait olduğu kabul edilmiştir. SMK m.85/2 hükmünde ise patent sahibine tanınan münhasır yetkilere temas edilmiş; ilgili hükmün 3’üncü fıkrasıyla da patent hakkından doğan korumanın kapsamı dışında kalan hususlar ele alınmıştır. İlgili düzenlemeler doğrultusunda patentten doğan hakkın, patent sahibine tekelci kullanım alanı yaratmakla birlikte; bu hak üzerinde serbestçe tasarruf etme imkânını sağladığı görülmektedir2 .