Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ölçülülük İlkesi Bakımından Çocuk Teslimine ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına YönelikCebri İcra Araçları

Compulsory Enforcement Tools Towards Handing over the Child and Personally Contacting with the Child from the Point of Principle of Proportionality

Taner Emre YARDIMCI

Çocuğun teslimine ve çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararlarının icrası aşamasında hem çocuğun menfaatleri hem de mahkeme kararlarının yerine getirilmesi yönündeki menfaat telif edilmelidir. Bunun için hukukumuzda İİK m.25, 25a ve 25b hükümleri öngörülmüştür. Buna göre, cebri icra işlemlerinin icra müdürü tarafından belirli bir sahada uzmanlığa sahip kişilerin huzurunda yerine getirilmesi gerekmektedir. Söz konusu hükümlerin mahkeme kararının icrasına tam anlamıyla hizmet edip etmediği ve icranın gerçekleşmesine yönelik öngördüğü araçlar bakımından insan haklarına uygun olup olmadığı değerlendirmesi yapılabilir. Her ne kadar çocuğun teslimi ve çocuk ile kişisel ilişki kurulması yönünde mahkeme kararı verilmiş olsa dahi bu karar icra edilmediği sürece bir hukuki korunma tanındığından bahsedilemez. Bu noktada, mahkeme kararının icrası için uygun bir yöntem öngörülmüş olup olmadığı incelenmelidir. Diğer taraftan, cebri icra işlemleri uygulanırken çocuğun ve takip borçlusunun kişilik haklarının gözetilmesine de ihtiyaç vardır. Şöyle ki, teslimin gerçekleşmesinin ve kişisel ilişki kurulmasının sağlanması uğruna takip borçlusunun özel hayatına müdahale edilmesi gerekebilir. Bu noktada, hem bu müdahale için bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulup duyulmayacağı hem de müdahalenin hangi şartlara bağlanması gerektiği gibi sorunlar ile karşılaşılacaktır. Buna ilaveten, cebri icra işlemlerinin gerçekleşmesine sebep olan borçlu aleyhine bundan ötürü nasıl bir yaptırımın öngörülebileceği ve bu yaptırımın nasıl uygulanacağı üzerinde durulmalıdır.

Çocuk Teslimi, Çocukla Kişisel İlişki Kurulması, İlamlı İcra, Ölçülülük İlkesi.

At the enforcement of court decisions phase about handing over a child and personally contacting with a child, both the interest of the child and the interest towards fulfillment of court decisions should be accommodated. Therefore provisions of 25, 25a and 25b of Enforcement and Bankruptcy Code are foreseen in our law. Accordingly compulsory enforcement procedures should be performed by bailiff before the presence of persons with certain expertise fields. It may be evaluated whether the provisions in question are fully serving to the enforcement of court decision or not and whether it is in compliance with the human rights or not from the point of the tools foreseen towards the fulfillment of the enforcement. Although a court decision has been taken on handing over the child and personally contacting with the child, recognition of a legal protection cannot be mentioned as long as this court decision is enforced. At this point it should be reviewed whether an appropriate method is foreseen or not for enforcement of the court decision. On the other hand, when applying compulsory enforcement procedures there is a need to observe personal rights of the child and the debtor in the proceeding. Namely, interference in private life of the debtor in proceeding may happen in the cause of realization of handing over the child and ensuring personal contact. At this point problems such as both whether a court decision is required or not for that interference and what conditions should be set forth for the interference shall be encountered. In addition to this what kind of sanction can be foreseen against the debtor causing the compulsory enforcement procedures and how that sanction would be applied should be focused on.

Handing Over a Child, Personal Contact with Child, Enforcement with Writ, Principle of Proportionali

Giriş

Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik cebri icra bakımından sorunlu bir mesele görülerek sıklıkla vurgulanan husus, çocuğun bir menkul eşya gibi değerlendiriliyor olması ve cebri icranın icra daireleri tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle çocuk aleyhine bazı sonuçların doğabileceğidir.1 Bununla bağlantılı olarak İİK m.25a ve m.25b hükümlerinde, çocuğun teslim alınmasında ve çocukla kişisel ilişki kurulmasında belirli bir uzmanlığa sahip birisine müracaat edilmesi öngörülmüştür. Uzmanın bulundurulması dışında, söz konusu hükümlerin ve bunlar ile bağlantılı İİK m.25 ve m.341 hükümlerinin ölçülülük ilkesi bakımından isabetli olup olmadığı meselesi üzerinde ise maalesef fazla durulmamıştır. Oysa cebri icranın hangi idari birim tarafından gerçekleştirileceği veya bir uzmanın bulundurulması hususlarından önce, İİK m.25, m.25a ve m.25b ve bunlarla bağlantılı m.341 hükümlerinin AY m.13’te geçen ölçülülük ilkesine uygunluğu ele alınmalıdır.

Çocuğun teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik kararların icrası suretiyle hak arma hürriyeti (AY m.36) ve aile birliğinin korunması (AY m.41) gibi temel hakların gerçekleşmesi mümkün olabilir. Aynı zamanda borçlu aleyhine cebri icra kapsamında bir yaptırım öngörülmesi, borçluya ve yerine göre çocuğa karşı zor kullanmaya imkân tanınması ve konutta arama yapılabilmesi kişilik haklarını (AY m.17 ve m.20) ve konut dokunulmazlığını (AY m.21) ilgilendirebilmektedir. Cebri icranın ne şekilde gerçekleşeceğini belirlemede, bu araçları öngören kanuni düzenlemelerde ve bunların uygulanmasında temel haklara müdahale gerçekleştiği için ölçülülük ilkesi dikkate alınmalıdır. Nitekim günümüzde her ne pahasına olursa olsun cebri icranın gerçekleşmesi anlayışı terk edilmiştir.2

İİK m.25 vd. hükümleri ve bunlarla bağlantılı m.341 uyarınca, cebri icranın gerçekleşmesinde temel itibarıyla üç adet cebri icra aracının üzerinde durulması gerektiği düşüncesindeyiz. Bunlardan ilki, cebri icraya karşı koyduğu için borçlu aleyhine tazyik hapsi uygulanmasıdır. İlamın icrası gerçekleştiği takdirde sona eren bu araç, işlevi itibariyle de ele alınmalıdır. Diğer bir araç ise borçlu veya üçüncü kişiye karşı ve hatta çocuğa karşı zor kullanılmasıdır. Sonuncu araç ise borçlunun veya üçüncü bir kişinin konutuna girilebilmesi ve bu konutta çocuğun aranması şeklinde gerçekleşir. İşte, çocuğun teslimini ve çocukla kişisel ilişki kurulmasını sağlayan bu cebri icra araçlarının uygulanma sırası ölçülülük ilkesine aykırı olduğu ölçüde, yükümlü olan taraf ve üçüncü kişi ile yerine göre çocuk bakımından bir temel hak ihlali gündeme gelebilir.